KOMİSYON KONUŞMASI

LATİF SELVİ (Konya) - Şimdi, arkadaşlar, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ni konuşuyoruz. Burada çok koyu bir ayrımcılık yaklaşımıyla, hasmane bir tutumla, bir yerde lokal yaşanmış bir şeyi genellemek suretiyle suçlamalar yapmak doğru değil. Bütün sendika başkanlarını bugün burada dinledik. Hepsinin tarzını, tavrını da kendileriyle birlikte değerlendiririz ama şöyle bir şey var: Hepsine saygımız var. Eğitim çalışanlarını temsilen sendikal görev yapıyorlar. Meseleyi getirip böyle lokalize ettiğimiz herhangi bir olay üzerinden... Çok haklı da olabilirsiniz. Biz bilmiyoruz mahiyetini de şu anda, bir manipülasyon mu var, onu da bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var: Biz hiçbir sendikayı, eğitim çalışanlarını temsil edeni diğerinden ayırarak konuşamayız, konuşmamalıyız.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yazıklar olsun ya, yazıklar olsun!

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Hayır, bir saniye, bir saniye...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ülkeyi ne hâle getirdiniz.

LATİF SELVİ (Konya) - Ülkeyi ne hâle getirdik? Nasıl bir hâle getirdik ya? Ne yaptık bu ülkeye ya, biz ne yaptık kardeşim bu ülkeye?

LATİF SELVİ (Konya) - Ya, arkadaşım...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sen konuşurken dinledik, siz de dinleyin Latif Bey'i.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ne diyorsun sen ya, ne diyorsun? Ne biçim konuşuyorsun sen ya?

LATİF SELVİ (Konya) - EĞİTİM-BİR-SEN de bu ülkenin öğretmenleri, bu ülkenin sendikası, yetkili sendika. Ya, bütün sendikalar, hepsi bizim, öğretmenler bizim ya!

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - İlhami Bey, dinlemek zorundasınız, biz siz konuşurken dinliyoruz tamam mı?

ORHAN SÜMER (Adana) - Tüm sendikalara öyle mi yaklaşıyorsunuz gerçekten?

LATİF SELVİ (Konya) - Niye ayrımcı konuşalım?

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Vekilim, Latif Vekilimiz konuşsun, şey yaparsanız cevap verirsiniz.

Buyurun.

LATİF SELVİ (Konya) - Arkadaşlar, bakın, bütün bu sendikaların hepsiyle birlikte sendikacılık yaptık biz, hepsiyle hukukumuz var, hiçbirinin incinmesini de istemeyiz. Oturduk, konuştuk, tartıştık, her şeyi yaşadık ama böyle yaklaştığımız zaman biz bir "öteki" üretiyoruz, o öteki üzerinden düşmanlaştırma, şeytanlaştırma yapıyoruz. Sağlıklı bir şey değil. Burada değerlendireceğimiz kanunla ilgili değerlendirmenizi yaparsınız, bu çerçevede de yaptığınız değerlendirmeye uygun hareket ederiz.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Az önce konuşan konuşmacımız Derince'den örnek verdi. O da mı yanlıştı?

LATİF SELVİ (Konya) - Bak kardeşim, bir şey söylüyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - "Kardeşim" deme lütfen, kimse kimsenin kardeşi değil.

LATİF SELVİ (Konya) - Sayın Vekilim...

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Bir saniye, bakın, böyle bir diyaloga girmeyelim. Latif Bey, siz...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sen oradan konuşurken üslubuna dikkat etmiyorsun ama "kardeşim"e bile tahammül edemiyorsun.

LATİF SELVİ (Konya) - Ya, ben ayrımcılığa karşıyım Sayın Başkanım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben "Sayın Vekilim" diyorum, iyi bakarsın tutanaklardan Sayın Maviş. Sayın Maviş diyorum, bakarsın oradan tutanaklara.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Latif Bey, siz devam edin.

LATİF SELVİ (Konya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Arkadaşlar, lütfen, sakin.

Buyurun, siz tamamlayın, sonra Saadet Partisi Milletvekilimize söz vereceğiz, sonra Nazım Maviş'e vereceğiz.

LATİF SELVİ (Konya) - Benim söylemek istediğim şu: Ayrımcılık yapmayalım. Bu değerlendireceğimiz hadiseleri değerlendirelim. Ama şöyle bir şey var: Burada öğretmenlik meslek kanunuyla ilgili maddeler bazında da geneli içerisinde de görüşlerine katılalım katılmayalım, tüm arkadaşlarımızı dinledik, hepsinin sözleri de saygıdeğerdir, yapmış olduğu açıklamalar da kıymetlidir. Biz katılmayabiliriz ama topyekûn, bütün olarak bu Meclisin bireyleri, bu Meclisin milletvekilleri, temsilcileri olarak bir kolektif anlayış içerisinde bakmalıyız. Ortaklaşmadan bahsediyoruz. Ötekileştirerek neyi ortaklaştırabiliriz? Yani ben bir hatırlatmada bulunmak isterim.

Teşekkür ederim.