Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
Konu | : | Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve 101 Milletvekilinin, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi (2/2239) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 03 .07.2024 |
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Başkanım.
Teklifin 1'inci maddesinin amacı şuymuş: Öğretmenlerin seçilmeleri, yetiştirilmeleri, atanmaları, ödev ve sorumlulukları, mesleki gelişimleri ve meslek içinde ilerlemeleriyle ilgili konuları düzenlemek. Şimdi, burada, "öğretmenlerle ilgili görevler" dediğimiz zaman, yine bizim Tekirdağ'dan örnek vereceğim, sabah da Tekirdağ'ı verdim, artık Tekirdağ herhâlde herkesin belleğinde yer edecek. Kapaklı ilçemizdeki Karaağaç Mahallemizde Atatürk Ortaokulumuz var. Öğretmenimiz yılbaşında öğretmenler toplantısında destekleme ve yetiştirme kurs programından mutlu olmadığını, bu programın kendisi açısından değerli olmadığını, boş olduğunu ifade ediyor ve akabinde daha oradan çıkmadan ilçe millî eğitimle beraber kaymakamlık soruşturma açıyor.
Şimdi, ben merak ediyorum, birçok boş konularla ilgili programlar var. Yakın zamanda yine Kapaklı'da oldu, TÜRKPA'nın yarışmalarına öğrenci göndermedi diye 15 alanda 6 öğretmene soruşturma açıldı. Bunların her ikisini de ben Genel Kurulda gündeme getirdim, daha sonra öğretmenlerimiz yargı yoluyla aklandı. Şimdi, bu kanunla yine disiplin cezası getiriliyor; 5 kişiyle beraber... O 5 kişinin dudakları arasından çıkanla kalkıyorsunuz öğretmenlerimizi cezalandırıyorsunuz veya alakası olmayan konularla ilgili "Yarışma programı veya şu programa neden siz destek olmadınız, katılmadınız?" diye.
Arkadaşlar, geldiğim noktada, bu kadar işgüzarlık olmayacağı ortada ve iyi ki hâlâ daha yargıda aklıselim hâkimler ve yargı mensupları var ki o arkadaşlarımız aklandılar. Aklanmasaydı aldıkları ceza maaş kesmeyle beraber disiplin cezası ve gittikçe de sıkıntılı sürece giriyordu ama bu konulara baktığınız zaman "Hangi sendikada?" diye sorarsanız tabii ki EĞİTİM-İŞ Sendikası temsilcileri hepsi. Nedense EĞİTİM-İŞ Sendikasındaki arkadaşlarımıza böyle bir kıyım uygulanıyor.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bakınız, 23 Nisan programıyla ilgili yine EĞİTİM-İŞ Tekirdağ temsilcisi, okulları geziyor ve okullarda bayraklama programıyla ilgili takvim gidiyor ve bazı okullarda bayrak asılmadığı için bunu gündeme getiren Sayın Barış Özer'e ceza çıkmıştı. Yine geldik, burada gündeme getirdik Genel Kurulda, yargıya gitti ama öğretmenlerimizin yargıya gidene kadar o süre içerisinde ne hâle geldiğini sizler de düşünebilirsiniz. Öğretmenlerimizin o çekmiş olduğu çilenin herhâlde sizler de farkındasınız diyorum.
Şimdi, geldiğiniz noktada işini yapmayan okul müdürüne soruşturma yok ama ona uyarısını gündeme getirilen öğretmene ise ceza verildi ama o EĞİTİM-İŞ Sendikası temsilcisi "Bizden değil." İşte, ülke bu hâle getirildi; senden-benden veya ondan-bundan. Öğretmenleri de kategorize ettik, öğretmenleri de birbirine düşürdük. Şimdi, gittikçe de bu kanunla öğretmenlerimiz arasında bu kavgayı daha da büyüteceğiz ve öğretmenlerimizi itibarsızlaştırma konusunda ilerliyoruz. Asıl amaçları nedir? Çocuklarımıza eğitim vermek, en iyi şekilde onları topluma faydalı yapmak iken, olmayacak konular yüzünden disiplin cezaları alıyorlar ve bu bağlamda bu maddenin kanundan çıkarılması lazım. Öğretmenlerimizi kendi hâllerine bırakalım; ülke için, gelecek için hepimizi yetiştirenler onlar. Şu ana kadar ne kadar iyi nesiller yetiştiği ortada.
Şimdi, bakınız, geldiğimiz noktada hepinizin herhâlde karşılaştığı bir sorun vardır Sayın Başkanım: Usta bulamıyoruz artık, ara eleman bulamıyoruz. Bizim burada tartışmamız gereken, Sayın Millî Eğitim Bakanlığının burada gündeme getirmesi gereken konu ara elemanlar yetiştiren o meslek liseleri. Yarın arabanız bozulduğunda veya evinizdeki musluk bozulduğunda nereden usta bulacaksınız? Bir bakın, bunu düşünün, bunlara çözüm bulalım. Gidip öğretmenlere ceza vermeyelim veya onları tekrar akademi gibi olmayacak, uyduruk sistemlere götürmeyelim.
Sayın Maviş, bunlar düşünseydiniz sizinle beraber sonuna kadar destek olurduk ve aslında ülkenin şu anda en büyük sorunu, teknik eleman yok ve meslek liselerini de maalesef yok ettik. Geldiğimiz noktada hepimizin bunu düşünmesi gerekiyor ve diyoruz ki "Teknoloji devrimi yapacağız." ama fabrikalarda teknik ara elemanı bulamayacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Toparlayın lütfen.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Toparlayacağım Başkanım, daha üç dakika oldu.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Beş dakika oldu.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Üç dakika oldu Başkanım, neyse.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Neyse değil yani beş dakika oldu...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Değerli arkadaşlar, konu belli, dert belli. Biz, bu konularla uğraşmamız gerekirken gidiyoruz, boş konularla uğraşıyoruz. Bakınız, öğretmene "Ben bu programı uygulamaktan mutsuzum." deyince disiplin cezası verip, onu orada öğrencilerin karşısında aşağılayan kadroları ben buradan kınıyorum ve aynı şekilde, EĞİTİM-İŞ temsilcisi Barış Özer "Neden bayrak asılmadı?" diye sorgulandı ve ceza almıştı. Şimdi soruyorum: Ya, adalet mi bu? Adalet mi bu? Öğretmenlerimiz Türkiye Cumhuriyetinin bayrağını asmayan o okul müdürünü şikâyet ediyor diye suçlu oluyor ama asmayan ise aklanıyor. Neden? "O benim sendikadan." Böyle bir zihniyet her zaman bize zarar verir.
Yine, bakınız, buradan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Çok teşekkür...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Son cümlem, teknik liselerle ilgili. Değerli arkadaşlar, konuyu tartışalım, konuyu iyice irdeleyelim. Yarın hepimizin arabası bozulacak, evimizde musluklar patlayacak ama usta bulamayacağız. Yine, fabrikalarımızda "Teknolojiyle yarışacağız." diyoruz ama o fabrikalarda o makinelerin başında duracak ara elemanlar yok. Herkese lisans eğitimi aldırdık ve lisans eğitimi aldırdığınız o çocuklarımızın o diplomalarını bile geçersiz kılıyorsunuz Sayın Maviş.
Teşekkür ediyorum.
Bir an evvel bu yanlıştan vazgeçin, bu kanunu geri çekin.