KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şimdi dikkatimi çeken bir husus, 2 Temmuz 2021 itiraz tarihi, bugün de 2 Temmuz 2024, üç yıl olmuş yani 3 yaşına girmiş bizim itirazımız. Peki, bu arada ne olmuş gerçekten? Meselenin vahametini ortaya koymak için gerçekten bu arada olanları da kısaca bir arz etmek istiyorum. Sağ olsunlar, değerli arkadaşlarımız tabii takdim ediyorlar ama tarihler, şunlar bunlar, o kadar teknik detaylar var ki işin özü olarak orada ne oldu, ne bitti, şu anda bu net olarak ortaya çıkmıyor. Bunun net olarak ortaya çıkması için -zaten neticede yine benzer bir talebim olacak ama- kısaca şunu belirtmek istiyorum: Demin değerli il müdürümüz de belirttiler, orası gerçekten ülkemizin nadide bölgelerinden biri, tabiat parkının bulunduğu, aynı zamanda su havzalarının bulunduğu muazzam bir yer. Biz Bayburt'ta bir yerde yeşilin çıkması için olağanüstü bir çaba sarf ederken burada tabii bir durum söz konusu. Doğrusu, orada da aslında ihtiyaçlar var mermer konusunda, başka konularla ilgili orada başka ihtiyaçlar var, burada da buraların korunma ihtiyacı var ama nedense garip bir biçimde ülkemizin birçok yerinde tersi söz konusu oluyor. Fakat ben müsaade buyurursanız felaketi kısaca takdim etmek istiyorum oradaki arkadaşlardan, bölgeden aldığım bilgilerden hareketle.

Mesele şu: Şu anda orada 141 firmaya geçici faaliyet belgesi verilmiş ve 82 firmayla ilgili... Ki daha geçen hafta yerel medyaya yansıdı bu, bakın, geçen hafta yerel medyaya yansıyan haberlere göre Isparta'da 82 firmaya "ÇED Gerekli Değildir" raporu veriliyor. "ÇED Gerekli" raporu istenen hiçbir firma yok, hiçbir firma çıkmıyor ve 82 firmanın muafiyet belgesi aldığı ilde toplam 141 firmaya da geçici faaliyet belgesi ve çevre izni ve lisansı belgesi veriliyor. Peki, oraya gidip göreceksiniz diye düşünüyorum inşallah, zaten gideceksiniz, karar alındı, bu çerçevede de vahameti göreceksiniz. Olay şöyle: Söz konusu ocaklar küçük gösterilip ÇED süreçlerinden geçmeden "valilik izni" denilen usulle ruhsatların verildiğini, izinlerin verilmesinde idari işlevin yetersiz kaldığını oradaki köylüler belirtiyorlar. Müştekiler köy köy en azından ana sorunları dilekçeleriyle Komisyona ilettiklerinden -vaktinizi almayacağım- bunlar Komisyonumuzun elinde dosyalarca bulunuyor. 2021 süreci başlıyor, oradaki başvuru, bizim kararlarla ilgili itirazımız ve idari denetim kararı veriliyor. Bu idari denetim kararı sonrası ne oluyor peki? Vatandaşlardan aldığım bilgilere göre yoğun bir biçimde orada maden ocağı işletmeciliği devam ediyor. Bir kere, orada duran, bekleyen herhangi bir şey yok, yoğun bir biçimde orada devam ediyor süreçler. Komisyon kararı doğrultusunda -bakın bu çok önemli- sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı müfettişlerinin denetim için bölgeye gittiklerini, diğer Bakanlık olan Çevre Bakanlığının denetimine ilişkin ise herhangi bir bilginin olmadığını köylüler bana anlattılar. Yine, köylüler, Enerji Bakanlığınca yapılan denetimin ise sadece bir köye mahsus -Kasımlar köyüne mahsus- yapıldığını, gerek Komisyon nezdinde gerekse bakanlıklar nezdinde hatırlatmalar yapmalarına rağmen ve davet etmelerine rağmen yöredeki diğer köylerdeki maden ocaklarına ilişkin müfettişlerce bir incelemede bulunulmadığını belirtiyorlar. Bu konuda şahitler falan da var, ben özellikle irtibat bilgilerini vesaire de aldım. Dolayısıyla Komisyon kararı doğrultusunda Çevre Bakanlığınca bir idari denetim yapılmamıştır. Ayrıca, Enerji Bakanlığınca yapılan denetimin de müştekilerin dilekçelerinde belirttiği Yeşilyurt, Çandır, Aşağıgökdere, Ayvalıpınar köyleri gibi maden ocağı faaliyetinin yoğunlaştığı yöredeki diğer köyleri de kapsamadığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, Komisyonunuzda gündem maddesi olan ve maden işletmesinden dolayı köyde heyelanın yaşandığı Yeşilyurt köyüne bile müfettişlerin gitmediği anlaşılmaktadır. Ruhsatı veren Bakanlıkça hizmet gereklerini karşılayan bir denetimin ne ölçüde yapıldığını bu anlattıklarımdan hareketle bütün Komisyon üyelerinin takdirine arz ederim.

Yine, demin belirttim, sadece geçen hafta yerel medyada çıkan haberi arz ettim; 141 firmaya şu anda geçici faaliyet belgesi verilmiş.

Özetle şunu söylemek istiyorum: Komisyon kararını karşılayan, Komisyonun burada alınan kararını karşılayan ve vatandaşları tatmin eden bir idari denetimin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Kurumlarımız çözüm bulmak ve mağduriyetleri gidermek bir yana, sorunun gerçek anlamda tespitini bile gördüğüm kadarıyla -ve oradaki köylülerin de teyitleri de bu doğrultuda- yapmamışlardır. Bu kapsamda, idari denetim yapma yükümlülüklerini yerine getirmeyen ya da yetersiz bir denetim yapan kurumlara da bu sorumluluklarının Dilekçe Komisyonu tarafından özellikle hatırlatılarak denetimin tekrar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaşlarımızın, sorunun yerinde görülmesi ve kendilerinin Komisyon üyeleri tarafından da gerçekten dinlenilmesi şeklindeki davetleri ve beklentileri de mevcuttur. Komisyonunuzun yerinde inceleme yapmasının yerinde olacağını bu çerçevede tekrar düşünüyorum.

Diğer yandan da şunu da özellikle vurgulamak istiyorum: İdari denetimin yeterince kapsayıcı bir biçimde yapılamadığı hususu itibarıyla da denetim ihtiyacını karşılamak üzere Komisyonunuzun yetkileri arasında bulunan Sayıştaydan özel denetim yapılmasının talep edilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyim. Sayıştay Kanunu'nun 45'inci maddesi doğrultusunda Komisyon bu yetkisini kullanabilir. Bu çerçevede de Komisyonun bu yönde geçmişte de kararları var, benzer şekilde bu başvuru için de yine Sayıştay denetimini dikkate alabileceğini Komisyon üyelerinin takdirlerine arz ediyorum.

Teşekkür ediyorum.