ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Çok Kıymetli Başkanım, Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, TÜRK-İŞ'imizin çok değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki bu kaza hiç kimsenin olmasını istemediği bir kaza, bunu herkes bütün şeylerinde anlatıyor. Tabii ki kaza olduktan sonra bununla ilgili çalışmak ya da bununla ilgili fikir söylemek kolay ama olmadan önce bunlarla ilgili önlem alabilmek önemli. Tabii ki siz orada işletmeci değilsiniz, sonuçta bir sendikasınız. Ben şunu çok merak ediyorum: Şu anda orada sendikanız üyesi olan kaç işçimiz var? Bu sendikamızla ilgili oradaki temsilciniz Erzincan'da mı yoksa İliç'te mi bir temsilciniz var ya da o bölgede bir temsilciniz ve bunların raporlanmasını nasıl yapıyorlar? Çalışma ya da iş güvenliğiyle ilgili kısmı TÜRK-İŞ'e yani buradaki MADEN-İŞ olarak sizlere nasıl bir raporlamayla veriliyor? Yani bu raporların hiçbir tanesinde buna benzer bir şey var mı, güvenlikle ilgili buradaki şeylerin ihlal edildiğini ki biz orayı gördük, İliç'i, ondan sonra da İvrindi'de başka bir madeni gördük. Tabii ki ikisinin arasında çok büyük fark vardı yani orada 5 katlı binanın yerine sanki 8 katlı bina yapılmış gibi, çok basit anlatımıyla bir yığın yapılmış. Bu da anlaşılıyor ki daha çok kazanç anlamında. Bununla ilgili sizin sendika temsilciniz tarafından en azından sizin sendikanıza burada yapılan işlemlerle ilgili riskli olduğunu belirten... Burada siz şu anda suçlanan konumunda falan değilsiniz, yani sadece akışı merak ettiğim için soruyorum. Sonuçta buranın birincil sorumlusu işverenler yani o işletmenin. Siz de bu işletmenin daha sağlıklı çalışması adına sendikal faaliyetlerinizde ne yapıyorsunuz yani orayı önleme mi yoksa sadece rutin, orada çalışan işçilerinizin normal, rutin yapılan günlük şeylerin doldurulması mı yoksa hakikaten bu ve... Sadece bu altın madenine, İliç'e özel söylemiyorum, bunun gibi diğer madenler ya da buralarda olanların yani TÜRK-İŞ'in... Ki Türkiye'nin en önemli işçi konfederasyonu ve bunun bir ilki ve bunun gücünü de biz biliriz yani geçmiş dönemde de bugünkü hâliyle de yapabilecekleri çok şey olduğunu ve devlet tarafından yani hükûmetler tarafından, bakanlıklar tarafından da sizlerin fikirlerinizin, görüşlerinizin ciddiye alındığını biliyoruz. Ki biz Komisyon olarak -ben aynı zamanda Sanayi, Ticaret, Enerji Komisyonu üyesiyim- eğer sizlerin bu tür sorunları var da ulaşamıyorsa, yeteri kadar iletemiyorsanız da bu sorumluluğu da ben burada kendi adıma -Komisyon Başkanımız da şu anda Mustafa Varank; tabii, burada zaten şu andaki Komisyon Başkanımız Atay Bey de bu konuya has çalıştığı için- diğer madenlerde bunun önlenmesi adına bir Komisyon üyesi olarak, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi olarak en azından bunlara bizim de bir katkımız olacaksa bir milletvekili olarak sizlerin yanında olduğumuzu belirtmek istiyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Abdurrahman Başkan, Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekiliyim.