MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, Sayın Mustafa Bey'in dediği olay, Ayhan Sefer Üstün Bey, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanıydı.

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Ben de yaptım, herkes katılabiliyordu.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yine, ceza ve alt komisyonu üyesiydim; 24'üncü Dönem. Türkiye'nin değişik cezaevlerine gittik. Hatta ve hatta yurt dışına da gittiğimizde yurt dışında bulunan milletvekili arkadaşlarımız dahi... Yani oradaki çalışmayı zaten kimse sekteye uğratmaz, herkes nerede duracağını ne söyleyeceğini bilebilecek konumda, o konuda kimsenin söyleyecek bir lafının zaten olabilmesi mümkün değil diye düşünüyorum. Katılıyorlardı yani masrafını kendisi ödüyor, kendisi gelip cezaevini izliyor, onunla ilgili izlemlerini bireysel anlamda rapor ediyor veya grubuna iletiyor vesaire. Bence, Değerli Başkanım, bu, bizi geliştirir, ilerletir. Bizim bir arkadaşın göremediğini diğer...

BAŞKAN DERYA YANIK - Zaten programları da o şekilde, sıkıntı yok.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yok, Bakanımızda o konuda bir sorun yok. Yani şimdi, bu sorun şuradan kaynaklı; bu, Adalet Bakanlığından değil, ceza tevkifevleri... Sorun; bizim İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi... Örneğin, işte, diyelim ki, ben Komisyonun üyesi değilim. Şanlıurfa'ya heyetimiz ziyarete geldi. Ben o bölgenin milletvekiliyim, dedim ki: "Ya, arkadaş, yani eğer araçla gelinecekse bütün masrafı ben kendim karşılıyorum; uçakla vesaire ben kendim geleceğim. Ben Meclise ek bir yük getirmeyeceğim, külfet getirmeyeceğim." Yani o açıdan bence serbest bırakmada... Eğer gelenek derseniz tutanaklarda var bu husus, tutanaklara bakabiliriz yani 24'üncü Dönemde bu vardı arkadaşlar.

Teşekkür ederim.