Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Profesör Doktor Selçuk Alemdağ'ın, Çöpler maden sahasının kütle hareketleri, hidrojeoloji ve yer altı suyu kirlilikleri açısından durumu ile maden kazası öncesinde ve sonrasında sahada yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 11 .06.2024 |
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle Değerli Hocam, sunumunuz için teşekkür ediyorum. Oldukça önemli bilgiler aktardınız ve son derece değerli saptamalarınız oldu. Bundan dolayı özel olarak teşekkür ediyorum.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Ben teşekkür ederim.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Bir meslektaşınız olarak da birkaç sorum olacak ama öncelikle geçen hafta itibarıyla maden faciasında son kalan 5 işçimizin de çıkarılmasıyla 9 işçinin cenazesine ulaşıldı. Ben de ailelerine sabır, ölenlere rahmet diliyorum ama artık bu ülkede sadece insanlara rahmet dilemek değil, bu insanların hayatta kalmalarına dönük politikaların izlenmesinin öneminin altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Ülkemizde Soma'da, Bartın'da, Manisa'da, İliç'te birer ikişer öldüğü için, ne yazık ki ne basında ne de komisyon kurmaya gerek duyulmayan, pek çok maden alanında insanlar alabildiğine yaşamını yitirirken, yine ülkemizde heyelanlarda, sel afetlerinde, depremlerde üçüncü dünya ülkeleri gibi...
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Son zamanlarda bir de yıldırım çıktı.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Evet, yıldırım çıktı.
Çığ afetinde 5 kişiyi kurtarmak için 45 kişinin hayatını yitirdiği olguları yaşamaktan, bir üçüncü dünya ülkesi konumunda olmaktan usandığımızı artık ifade etmek istiyorum. Yani her deprem sonrası bir deprem komisyonu kurularak vicdanımızı rahatlatmanın, her maden faciasından sonra da bir komisyon kurup günlerce, aylarca hocalarımızı yorup işte, bu konuyla ilgili tüm kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, milletvekilleriyle çalışmalar yapıp, binlerce sayfa rapor hazırlayıp, bu raporları da -tozlu raflarda- bir çözüm getirmeksizin, bir kanuni uygulamaya dönüştürmeksizin, bir kanuni yaptırıma dönüştürmeksizin yeniden ve yeniden bu olayların, bu afetlerin yaşanmasından, insan eliyle doğa olaylarının afete dönüştürülmesinden usandık. Biz artık rahmet dilemek ve acıları paylaşmaktan öte, o insanların yaşamda kalmasına dair, eğer önlemse önlem -başta önlem- eğitimse eğitim, kamu kurumlarının denetlemesi ise denetlemesi ya da denetim mekanizmasının ne şekilde olacağına dair somut ve gerçekten hayata geçebilen uygulamaların ve kanunların bu ülkede mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Gerçekten artık ben rahmet dilemekten ve işte, 52 bin vatandaşımızı yitirdiğimiz deprem sonrasında da hâlâ maalesef sadece inşaat öncelikli önlemlerin alınmasından da çok rahatsızlık duyduğumu burada ifade etmek istiyorum.
Değerli meslektaşım, çok önemli saptamalarda bulundunuz. Günlerce biz de burada bunları ifade etmeye çalıştık. Membran ve kilde deformasyonun olabileceğine ilişkin bir saptamanız oldu. Bu, çok değerli çünkü bize "2 santim kalınlığında bir membran serildiği ve bunun elli yıla kadar dayanıklılık gösterdiği" ifade edildi. Ben bunu çok önemsiyorum ve tabii ki 7,5 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan Erzincan fayının, daha doğrusu Erzincan depreminin Munzur fayının 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı şekilde inşa edildiği... Mademki bu titreşimler olacak ve patlatmalar olacak, bu titreşim ve patlatmalar da göz önünde bulundurularak o şev stabilite analizlerinin ve jeoteknik çalışmaların, oraya verilecek sıvının yoğunluğu da dâhil olmak üzere, oranın coğrafyası yani coğrafik yapısını da göz önünde bulundurarak bir yığın liçinin yapılması kaçınılmazdı burada. Bir kere ilk düğme baştan yanlış iliklenmiş. ÇED raporu verenlerce birinci derece deprem bölgesinde ve Fırat havzasının koruma alanı içerisinde olması gereken bir alanda böyle bir altın madeninin, siyanürlü ve sülfürik asitli altın madeninin işletilmesine izin verilmesi zaten ilk düğmenin yanlış iliklendiğini baştan gösteren bir şey.
Şimdi, burada "İlk gün ve aylarda süzülme tam olarak gerçekleşmemiş olabilir." dediniz. Akış ve yağış Fırat'ı, Sabırlı Deresi'ni ve oradaki Bağıştaş Barajı'nı besliyor. Biz de bunu günlerce söyledik. Burada bağımsız kuruluşların... Yani ne yazık ki bu ülkede somut verilerin ortaya konulmadığı ortada. Önce teşhisi doğru koymuyoruz ki tedaviyi doğru yapalım. Bize "ölçüldüğü" söyleniyor ama hiçbir kurum... DSİ bunun işte hemen önüne baraj seti yaptığını, baraj setinin arkasına geçirimsiz zonlar oluşturarak bir geçirimsiz baraj oluşturduğunu ifade etti. Derivasyon kanalları yaparak suyun oraya girmesini engellediğini ifade etti ama biz biliyoruz ki -kireç taşını da- bunların hiçbiri tam anlamıyla çözüm değil ve eğer çözümse bu neden önce yapılmadı? Bir kere bu kazanın öngörülerek baştan bu önlemlerin alınması gerekirken kaza meydana geldikten sonra alınması ayrı bir handikap ama biliyoruz ki kireç taşı çatlak sistemi nedeniyle kilometrelerce öteden bu sorunların ortaya çıkacağı ortada.
Şimdi, şunu sormak istiyorum, sordum aslında ama tekraren sorayım: Liç alanında gezdiğinizde herhangi bir olumsuzluk gördünüz mü yani bu süre içerisinde? Çünkü bütünlüklü 5 faz hâlinde, bildiğimiz kadarıyla, 5 ve 6'ncı fazlar için genişletme herhâlde; siz 7 Ekim 2021 ilave ÇED raporuyla ilgili, bu anlamda herhâlde mahkemeyle ilgili gittiniz.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Yok.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - 5 ve 6'ncı faz için değil mi gittiğiniz şey?
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Biz, kapasite artışı, atık barajının kapasite artışı bağlamında yükseltme projesini ve "ÇED Olumlu" verdikleri farklı bir yığın liç alanının değerlendirilmesi minvalinde gittik. Bire bir, mevcut, kazanın meydana geldiği yığın liçinde herhangi bir incelemem olmadı çünkü mahkeme heyetinin sordukları soru minvalinde...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Siz atık barajıyla ilgili gittiniz, anladım.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Evet.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Tamam.
Şimdi dediniz ki: "Olumsuz rapor verdik." Özür dileyerek şunu sormak zorundayım: Siz kazadan yaklaşık bir ay önce orada bulunmuşsunuz, eğer bu kaza olmasaydı yine görüşünüz olumsuz mu olacaktı diye bir soru sormak isterim.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Tabii ki. Bizim, bilim adamları olarak hiçbir zaman...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Çok önemli tabii bu.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Sağ olsun, rahmetli babam bizi çok iyi yetiştirdi. Devletine, milletine bağlı, hiçbir zaman doğruluk ve adaletten ayrılmama adına... Ben, kurumda yapmış olduğum yöneticilik, idarecilik görevlerinde de bu şekilde davranırım. Ki biz ülkemiz adına bir şeyleri düzeltebilme adına buralardayız. Bizi para veya şan şöhret, birilerinin yönlendirmesi hiçbir zaman değiştirmez; ne sunarsanız sunun, isterseniz vekillik sunun, bizim fikirlerimiz... Bilim adamlarının birçoğunun böyledir diye düşünüyorum, en azından ben böyleyim.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Hocam, çok değerli tabii ki.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Bizim belirlemiş olduğumuz bilimsellik, öğrenmiş olduğumuz, almış olduğumuz eğitim çerçevesinde doğrular neyse ben açık yüreklilikle burada ifade ederim ama sizler farklı yerlere çekersiniz, basın farklı yere çeker, o beni hiç alakadar etmez. Sonuçta, biz doğru bildiğimizi söylemekte özgürüz; o minvalde akademik camiadayız.
OTURUM BAŞKANI ABDURRAHMAN BAŞKAN - Bu konuda bir endişemiz yok Hocam.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim.
Ben yine devam edeyim.
Şimdi, şirket bu mahkeme sürerken en azından işletmeyi durdurmalıydı ya da mahkeme en azından bu kararı vermeliydi diye düşünüyoruz işin doğrusu. Belki, durmuş olsa o 9 insan bugün hayatta olabileceklerdi, durdurulmuş olsa bu süreç içerisinde.
Yine, şeyi söylediniz, jeomembranda yırtılma olasılığı oldukça yüksek.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Yüksek tabii ki.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yani, şimdi, burada 7,5...
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Yırtılmıştır da yani oldukça yüksekten ziyade.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yırtılmıştır.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Yani incelemememe rağmen...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yırtılmıştır diyorsunuz.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Şöyle, şu minvalde...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - O sızma nasıl engellenecek? Mesela, bu kadar bu kütlenin altındaki oluşumu inceliyor musunuz?
OTURUM BAŞKANI ABDURRAHMAN BAŞKAN - Altında kil var ya.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - O kili incelemek lazım. Şimdi buradaki...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yine olsa bu nasıl engellenecek yani oradaki sızma? Bu bir.
Bir de şirket buraya geldiğinde âdeta, Ali Rıza Kalender meslektaşımızı, bir jeoteknikçiyi suçlu ilan etti ve onun üzerine yıktı ve çatlakların onun tarafından görüldüğü ve o çatlakların çimentoyla doldurulmasına ilişkin bir yorum yaptığını ifade etti.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Yok, olmaz.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yani, en basit, hiç jeoloji mühendisi olmaya gerek yok, siz bir çatlak meydana gelmişse orada yükü artırıcı...
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Bu malzemede öyle bir şey olmaz yani, mümkün değil.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ya, olabilir mi zaten? Yani getirdikleri argüman da son derece dayanağı olmayan bir argüman çünkü siz harekete geçmiş bir kütleye...
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Siz ancak oraya verecek olduğunuz çimentoyla o yığının yüksel olarak artırımına gidersiniz; ekstra kaymayan bölgeyi de kaydırırsınız, öyle bir şey olmaz yani.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Onu diyeceğim. Hem ağırlığı artırırsınız, tam tersi belki yatırmak...
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Ek yükleme yapmış olursunuz sadece.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ek yükleme yapmış olursunuz. Yani hiçbir jeoteknikçinin böyle bir öneriyi getirmesi mümkün değil. Orada da bir eksiklik var; sizin de bu konuda görüşünüzü almak istedim.
Çok teşekkür ediyorum çok önemli saptamalarınız için, sağ olun Hocam, teşekkürler.
PROF. DR. SELÇUK ALEMDAĞ - Ben teşekkür ederim.
OTURUM BAŞKANI ABDURRAHMAN BAŞKAN - Şimdi, son sözü Şengül Vekilime vereceğim, sonrasında cevapları vereceksiniz ve diğer hocam sunuma geçmeden yirmi dakika kadar ara verelim, ondan sonra yine toplantımıza devam edelim.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Bir dakika... Hocam, bu 9 şiddetindeki depreme dayanıklılığını o zaman Deniz Bey de sormuştu, ona da sözlü söylediler. Şu anda gelen raporlarda 7,8 yani Erzincan'da on yılda bir tekrarlanma ihtimali olan 7,5; bunlarda 7,8 yaptılar. Ben o atık havuzuyla ilgili her zaman kaygılıyım, şu anda da kaygılıyım, hâlâ da kaygılıyım. Onun için onun üzerinde çok durdum ama sözlü olarak yani WhatsApp'tan "9 şiddetinde." dediler ama öyle değilmiş.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Şöyle Hocam, tabii, büyüklük ile şiddet ayrı. 7,8 büyüklüğünde olur ama yarattığı şiddet yani orada oluşturduğu hasar 9 büyüklüğünde olur; muhtemelen o kastedilmiştir orada.