Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın, Türkiye'deki tıp eğitiminin sorunları, tıp eğitiminin YÖK zaviyesinden nasıl göründüğü ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 11 .06.2024 |
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Sayın Bakanım Vedat Bilgin'e Komisyon Başkanımıza böyle bir toplantı yaptığı için teşekkür ediyorum. YÖK Başkanımızı da sunumları için teşekkür ediyorum.
Öncelikle bu özel vakıf üniversitelerinin afiliye hastanelerinin inşallah sürelerinin uzatılması temennisinde bulunuyorum.
Benim sorum da asistan hekimlerimizin sayısı kamuda 17 bin-18 bin şu anda ama özel vakıf üniversitelerinde de 718 civarında. Biraz önce siz kendiniz verdiniz, devlet tıp fakültelerindeki hoca başına düşen asistan sayısı 7,5'ken afiliye üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde 4. Yani hocaların çoğu özel üniversitelerde, vakıf üniversitelerinde ama asistanların çoğu devlet üniversitelerinde ve 1 hocaya 40 asistan düşüyor. Ya, bu niye artırılmıyor özel vakıf üniversitelerinde, hem de devletin yükü azalmış olacak. Çünkü vakıf üniversiteleri ödeyecek o asistan ücretlerini. Bu konuda bilgi almak istiyorum.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Şimdi, birinci sorunuza ilişkin yani kanuni süreci işletiyoruz biz. Orada süre konusu dâhil olmak üzere bütün bu aşamalar zaten kanunda yazılı, bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi de söz konusu. Bu konuda bir değişiklik olur mu olmaz mı bilmiyorum ama en azından şu an itibarıyla kanun maddesi işliyor. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir esneklik söz konusu değil ama Meclis -bilemeyiz onu- siyasi irade başka türlü tecelli eder, o nasıl tecelli ederse biz ona göre zaten işlem yaparız. Ama bizim inisiyatif alarak bir şey yapmamız söz konusu değil. Yani malum, asistanlık kadroları tahsis biçimleri belli. Devlette, bilhassa Sağlık Bakanlığı tarafında daha fazla olduğu da bir gerçek yani bu bir tercih netice itibarıyla. Tabii, üniversitelere biz daha fazla ayrılması gerektiği kanaatini paylaşıyoruz. Ama bu sorunuz bende başka bir şeyi uyandırdı, onu müsaadenizle ifade edeyim. Aslına bakarsanız, uzmanlığın Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu bir araya gelmek suretiyle... Anlık olarak biz üniversitelerdeki tıp fakülteleri ile Sağlık Bakanlığına ait hastanelerdeki bütün uzman doktor, hekim açığını veya fazlasını çok rahatlıkla "real time" görebiliriz yani anlık görmek mümkün olur diye düşünüyorum. Bu açığı fark edip nerede bir fazlalık varsa veya nerede bir eksiklik varsa ona göre belki yeniden tahsis politikalarının uygulanabileceğini düşünüyoruz biz Yükseköğretim Kurulu olarak. Böyle olduğu takdirde insan kaynağı daha etkin kullanılır.
Ayrıca mesela, sizler de gayet iyi biliyorsunuz, genel olarak pediatriyle alakalı hakikaten bazı yerlerde sıkıntılarımız var; biraz da normal çünkü özel sektör de bir taraftan gelişiyor, sağlık hizmetine katkı sağlıyor. Özel sektörün katkı verirken rekabet etmek istemesi, hekimlerimize daha yüksek gelir veya maaş teklif etmesi bu tahsisatta bazı sıkıntıların çıkmasına vesile oluyor olabilir. Ama neticede, anlık takip ve eksikliklerin uzmanlık yoluyla, tahsisat biçiminde uygulanması yoluyla ben bu sorunun rahatlıkla çözülebileceği kanaatini sizlerle paylaşmak isterim yani bu çok rahat yapılabilir benim kanaatimce.