ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, kıymetli hocalarım; şimdi biz bugün bu Komisyonda bir şey öğrendik ki doğru bildiğimiz yanlışlar var, yanlış bildiğimiz doğrular var. Yani bu, özellikle ağır metaller ya da siyanür ya da bunun gibi cıva gibi şeylerle ilgili daha çok bilgilendirmeye ihtiyacımız var, şehir efsaneleriyle hep yaşıyoruz. Biz orada da bulunduğumuz bir sonraki maden ocağında yani oradaki bir tütün dumanının bile çok ciddi anlamda bir siyanür içerdiğini gördük, şu anda içtiğimiz suların bardaklarının plastik yapımında siyanür kullanıldığını öğrendik. Belki de altın madeninde kullanılan siyanürün diğer kullanım alanlarına göre daha az olduğunu ama bizim kişisel olarak kullandığımız bir sürü maddede kullandığımız kot pantolonlar dâhil siyanüre maruz kaldığımızı anladık. O zaman bunlar, denetlenmesi ve açıklanması açısından önemli. Sizler de çok güzel bize bilgiler verdiniz, çok teşekkür ediyorum. Yani bir tuza baktığınızda 800 gram tuz yediğinizde ölüyorsunuz, letal doz 50'si 3 kilo şeker yediğinizde de ölüyorsunuz. Yani insanlar demek ki atalarımız derlerdi ya "Her şeyin azı karar çoğu zarar." mantığı bu şeylerde de böyle. Aslında bizim özellikle ağır metallerle ilgili söylediğiniz sözü çok önemsiyorum. Yani bunların içerisinde -dediğiniz gibi- çinko, fosfor gibi bunların vücudumuza ihtiyacı olan belki onlara ağır metal yerine riskli metaller mi desek? Yani belki onların ismi "ağır metal" denilen her şeyin ağır olduğunu anlıyoruz ama bunların bir kısmına ihtiyaç var, işte kadmiyum gibi, alüminyum gibi geçmiş dönemde çocukluğumuzdaki bütün kaplar alüminyumdu ama şimdi anlıyoruz ki alüminyumun ciddi anlamda riskleri var. O yüzden bu Komisyonun avantajı şu oldu, aslında hepimiz, milletvekilleri olarak yani biz kanun yapıcılar olarak gerçekten bazı şeyleri doğru anlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz, bu bilgilendirmeleriniz için ben de teşekkür ediyorum.