KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - İzahatı için Sayın Bakan Yardımcımıza teşekkür ediyorum.

Teknik bir soru aslında, şimdi, anlaşmanın galiba 10'uncu ve 11'inci bölümlerinde "Anlaşmazlıkların Çözümü" "Anlaşmanın Feshi" bölümlerinde "İşbu Anlaşmanın yorumlanmasından ve/veya uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlık Taraflar arasında dostane müzakereler yoluyla çözülür." deniliyor. Anlaşmanın feshi de kolay, bir taraf bir sonraki şeyde bildirim yapıyor, altı ay içinde de feshediliyor. Şimdi -benim bilgi eksikliğime de cahilliğime de verebilirsiniz- anlaşmanın içine baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti Karayipler'e nakit, nakde değer varlıklar ödeyecek, "Amerikan doları cinsinden ifade edilir." diyor, ayni katkıların nasıl yapılacağını söylüyor vesaire. Şimdi, özellikle içinde bizlerin, vergi verenlerin parasını bir başka ülkeye verdiğimiz bir anlaşmadan söz ediyoruz ve anlaşmazlıkların çözümünü dostane yola bırakıyoruz. Yani benim bir eksiğim varsa işte Sayın Bakan Yardımcısı, izah etsin. Yani sizler, bizler kendi aramızda herhangi bir anlaşma yaparken dahi özellikle işin maddi boyutu varsa işi sağlama alıyoruz. Yani burada bütçeden Karayipler'e vereceğimiz yardım konusunun anlaşmazlık olursa çözümünün dostane müzakerelere bırakılmasını doğru bulmuyorum. Ama belki diyeceksiniz ki: "Bu sabit anlaşma metnidir." Ama sabit anlaşma metniyse de belki düzeltilmesi, tekrar değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Feshin de bu kadar kolay olduğu... Yani bir anlaşmayı "Ben feshettim, yazıyı gönderdim." diye feshediyor. Belki dediğim gibi, benim bilgi eksikliğimdendir, ilk kez görüyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Teşekkür ederim Sayın Çakırözer.

Sayın Bozay, buyurun lütfen.

DIŞIŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MEHMET KEMAL BOZAY - Efendim, bu Karayipler depremden sonra bize hemen gelen ülkelerden oluşan bir birlik. Bu zor dönemlerde bize de desteği olmuş bir kurumdan bahsediyoruz. Sayın Vekilimin dediği gibi, anlaşmazlıklar dostane müzakereler yoluyla çözülür. Şimdi, burada bizim hani bir hibe olabilir, bir program olabilir... Zaten böyle bir anlaşmazlığa gidecek bir şeyde dostane yoldaki çözüm onun iptalidir de. Yani bir şeye girip de anlaşmanın hükmünde, uygulanmasında, bir hibe ya da bir şeyde bir sıkıntımız olursa onu düzgün bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. Genelde de bu tür anlaşmaların yüzde 80'inde bu 2 hüküm art arda gelir Sayın Vekilim yani çözüm konusunda. Özellikle de böyle birlik gibi -hani ayrı bir ülke değil de- onlarla yapılan anlaşmalarda bu vardır. Belki, dediğiniz gibi, bir ülkeyle olsa, mesela, bir ticaret anlaşması olsa, nasıl gidilecek bu şeyde hükmün İngilizcesi geçerlidir, türü, alt alta maddeleri sıralıyoruz. Burada bu gönüllü katkılar üzerinden gidiyor bir de. Hani gönüllü katkı da yapacağımız bir şeyde zaten baştan bir uzlaşı üzerinden gidiliyor. Hani orada onun üzerinden çıkacak bir sıkıntıyı da süreç olarak yürütmek... Yani baştan zaten biz anlaşamazsak ya da bir şeye gerek duymazsak ona, hemen, o şekilde, daha baştan o projeye girmiyoruz. Bu açıdan da dediğim gibi, benzer birliklerle yaptığımız anlaşmalardaki uluslararası standartlardaki bir şeydir. Bir de biraz da böyle karşılıklı yapıldığı için bu anlaşmalar, karşı tarafı da böyle bir sıkıştırma ya da "Ya, şöyle olursa biz size böyle yapacağız, şöyle yapacağız." kısmından ziyade daha jenerik maddeler koyuyoruz Sayın Vekilim.