| Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu'nun, kazanın yaşandığı İliç maden sahasının şev stabilitesi, jeoteknik açısından durumu, benzer kazaların önlenmesi için yapılması gerekenler ve sürdürülebilir madencilik hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 28 .05.2024 |
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Sayın Divan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sayın Hocam, öncelikle, size candan teşekkür ediyorum, çok aydınlatıcı bir sunum yaptınız.
Şimdi, biz, burada, 3 ayrı Bakanlığımızı da dinledik ve liç alanıyla ilgili bir sorumluluklarının bulunmadığını söylediler, mevzuatta da böyle bir açığın -meydanda- olduğunu gördük biz aslında. Ama 2021'de ÇED raporu verilirken... Yeni gelen bilirkişi raporlarını okuduğumuzda orada diyor ki: "Bazı kirletici parametreler sınır değerlerin çok üzerinde olmasına rağmen bu ÇED raporu verilmemesi gerekirken verilmiş."
Şimdi, buradan yola çıkarak bir iki soru sormak istiyorum. Özellikle, bu konuşmada bu radar sistemi ve uydu takibinden bahsettiniz. Şimdi, orada şunu gördük: Yani jeoteknik analizler çok önemli, radar ve izleme cihazlarının en başından beri eksiksiz ve tam çalışması gerekir bu kazanın meydana gelmemesi için ama -bilirkişi raporlarında da- doğu kanadını gösterecek radar sistemi eksikliğini mühendisler birkaç defa yönetime, üst yönetime bildirmişler, buna rağmen bu yapılmamış; bu sorulduğunda da "Tedarik sürecindeyiz, bir şekilde tamamlayacağız." denmiş ama bu yine tamamlanmamış ve gece bu radar sisteminin başına şirket hiçbir zaman ilgili mühendis bırakmamış yani gece takibi de bırakılmış buranın. Yani yirmi dört saat takip edilmesi gereken bir alana, milyarlarca dolarlık bir kazanımın olduğu bölgeye 2 mühendis bulup koyamamışız. Yani böyle de bir durum var, bunu da belirtmek isterim ama en önemli soru şu: Sizler çok güzel anlattınız, yığın liç alanında en önemli sorumluluk "oksit proses" dediğimiz hadise değil mi? Yani oradaki hem o liçin içindeki siyanürü hem diğer şeyleri tespit edecek ve onu takip edecek kişiler birinci derecede sorumlu liçten. Fakat bilirkişi raporlarına baktığımızda, burada, gelen arkadaşın dört ay önce geldiği ve dört ay, bu süreç zarfında da izinli olduğu gözüküyor. Dolayısıyla burada bir sorumlu yok ve ondan önceki arkadaşa gidilip de bu konu hiç sorulmamış; kasım hatta ekim ayından itibaren bu kaymalar ve yarıklar oluşmaya başladığı görülmesine rağmen -burada, bilirkişi raporlarında bu proses- orayı işleten sorumlu müdür veya orada bir yetkili ne ana sorumlu ne tali sorumlu kabul edilmemiş; bu ikinci şeyi.
Son sorum şu: Sizler çok güzel anlattınız; 1'inci faz, 2'nci faz... Hatta -anlaşılır olsun diye- 600 metrekare daireler, üstü 300 metrekare, üstü bin metrekare olmuş. Şimdi, burada ÇED raporlarına dönüp baktığımızda şunu görüyoruz, diyor ki: "83 milyon metreküpe kadar izin veriyoruz, 5 ve 6'ncı fazı açabilirsin." Şimdi, 5 ve 6'ncı fazın hazırlıkları tamamlanmadığı için, o 4'üncü fazın üstüne yığını yıkmaya devam ediyoruz. Bu öyle bir hâle geliyor ki... Bunu da Arap'ın dediği gibi () Yani becer, uydur da nasıl beceriyorsan becer olmuş. Onun yanına bir de "4B" denmiş ve aynı şeyin üstüne konmaya devam etmiş. O zaman ne olmuş? 3'üncü kat 300 metrekare... İşte 4'üncü liç; 5 ve 6 faaliyete geçirilmediği için olmuş bin metrekare -yani tabiri caizse- dolayısıyla bu da akmaya sebep olmuş. Siz de dediniz ki: "Bu liç alanı doğru değil." O zaman, burada bizler... Heyetten de istirham ediyorum, lütfen 3 Bakanlığı tekrar çağırıp -bu konu da kayıtlara geçsin- bir daha dinlemekte büyük fayda görüyorum.
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU - Sayın Vekilim, şuradan bir düzeltme yapayım. Liç alanının doğru olup olmamasından öte, bakın, o sırta konulacak liçin miktarı ve geometrisi... Yani o sırta liç konulabilirdi, konulmasında bir sakınca yok ama onun geometrisi ve tasarımı daha büyük problem. Yani bu kadar yükleme yapmayabilirdiniz -ne bileyim- liç alanını -atıyorum- 3'te kesersiniz, sonra orayı 3'te tamamlayınca bırakırsınız çok daha geriye gider, o 1,2,3'le alakası olmayan bir yerde devam edebilirsiniz.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Çok iyi anladım Hocam ama bir soru daha buna bağlantılı...
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU - Burada çünkü birbirini takip eden bir şey var, kesintisiz devam eden.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Anlamak için sorabilir miyim?
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU - Yani oradaki eleştirim oraya, onu söyleyeyim.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Çok iyi anladım.
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU - Eğer aradaki bağlantıyı kesseydiniz bu kadar da yüklememiş olurdunuz, daha başka bir yerde bunu yapmaya devam edebilirdiniz. Yalnız burada unutulmaması gereken bir şey var, ısrarla ben bunu söylüyorum: Bakın, bunu, istediğiniz analizi yapın burada, bu analizler size bunun güvenli olduğunu söylüyor.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Hocam, orada 30 ila 40 milimetre açıklıklar var değil mi? Bu 30-40 normal ama bu 30 ve 40'a eriştiğinde açıklıklar, bu şirket bütün çalışanlara, bütün ilgili müdürlüklere bir mail atıyor, diyor ki: "Tehlike sınırında." Sonra 50'ye çıktığında da iş durdurma geliyor, açıklık 50 milimetreye çıktığında. Bu 70 milimetreye çıkmış artık, 4'üncü faz yani 4B dediğimiz, 4B. 70'e çıktığı hâlde bir uyarı yok, bir bildiri yok yani kaza bağıra bağıra gelmiş. Dolayısıyla hani gözle görünürün dışında veriler de bunu bize söylüyor. Bu konuda ne diyorsunuz?
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU - Efendim, jeotekniği aştı yani buna ne diyeyim.
Teşekkür ederim.