KOMİSYON KONUŞMASI

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Çok Kıymetli Başkanım, Değerli Komisyon üyelerimiz, çok kıymetli hocalarımız; bugün Komisyonumuzun 6'ncı Toplantısı, önemli.

Biz sahaya gittiğimizde, sahadan önce, gerçekten, bir sürü, AFAD'dan tutun da bakanlıklarımızın bütün uzmanlarının görüşlerini aldık ama sahadaki bilgi... Şimdi değerli hocalarımız da burada, onların anlatımlarıyla da... Biz sahada çok farklı algıladık olayı. Yani ben Tuzla Piyade Okulunda yedek subaylığımı yaparken bir söz vardı "İnsanlar duyduklarını unutur, gördüklerini hatırlar, yaptıklarını bilirler." diye, duvarında yazılı; o, benim için hayatta da bir düstur oldu. Biz o gün o madene gittiğimizde, orada neyin doğru neyin yanlış olduğunu daha görerek öğrendik. O yüzden de özellikle bu yeni madeni, liçle yapılan, liç beslemesiyle yapılan bir madeni önce görüp; en azından hani doğru nedir, onu da görüp sonradan şirket yetkililerini dinlersek daha sağlıklı sorular soracağız.

Birazdan hocalarımız önemli konularda bize zaten bilgilendirme yapacaklar; kendileri sahada zaten aydınlattılar ama bugün daha hazırlıklı olarak bize herhâlde daha doyurucu bilgileri vereceklerini düşünüyorum.

Mustafa Bey'in de söylediği gibi, bu Komisyonda herkes var. Dışarıdan şöyle yazılar yazılıyor, sanki bu Komisyon birilerinin bir şeylerini örtmek üzerine... Bu Komisyonda hiçbir şey örtülemez çünkü yani Allah için gittiğimizde firma da hiçbir bilgisini saklamadı bizden.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bir bilgi vermedi ki Vekilim, o nedenle...

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Hayır, yani o saatlerde olan, kamera görüntüleri dâhil, orayla ilgili, bütün istenilen bilgilerle ilgili eksik bir şey... Zaten bilgileri şimdi biz isteyeceğiz, onlarla bir araya geldiğimizde isteyeceğiz. Yani devlet kurumları, AFAD'dan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, İçişleri Bakanlığımız, Enerji Bakanlığımız, hakikaten bu konuda, hiç kimse bir şeyi saklama değil, saklanacak hiçbir şey de yok. Yani orada bu madenle ilgili gerçek olmayan, işte "6 bin tane martı öldü, balıklar öldü." hikâyesi yapanları da gördük ve biz koca Keban dâhil gezerken sadece 1 tane martı gördük; 6 bin tane martı Kadıköy Sahili'nde de yoktu, orada ölüp de gömmüşler; zaten madende martının ne işi var, orada olsa olsa serçe olurdu. Yani bu tür karartmalarla da bizim gerçek yapmamız gereken şeyin üstü örtülmesin, burada hiçbir kimse yoktur ki bu olayın örtülmesiyle ilgili herhangi bir çabası olsun. O yüzden de biz yani elmayla elmayı, armutla armudu kıyaslamak adına bu madene bence önce gidilip -Balıkesir'deki maden- daha sonra bunun yapılmasını, firmanın dinlenmesini, ben de böyle olduğunu düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.