Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon Başkanı Atay Uslu'nun, Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 30 .04.2024 |
BAŞKAN ATAY USLU - Ben beş dakikayla sınırlamıyorum, tekrar ifade ediyorum, bir adalet olması açısından diyorum ki Beşer dakika arkadaşlara söz veririz, ikinci tura geçeriz, üçüncü tura geçeriz. Bir arkadaşın bu konuda bir buçuk saat konuşması, diğer arkadaşların bunu dinlemesi; sonra ikinci arkadaşın iki saat konuşması, diğerlerinin dinlemesi adil değildir. Netice itibarıyla herkes birinci turda görüşünü söyler, ikinci turda görüşünü söyler, üçüncü turda söyler ama bunu sabaha kadar da sürdürebiliriz, ertesi güne kadar da sürdürebiliriz. Burada söylemek istediğim budur, bir.
İkincisi, ilk gün de söyledim, bugün de söylemek istiyorum...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Böyle bir durum olmadığına göre varsayım üzerinden bir sınırlama getirilmez. Böyle dayatmayla bir karar alırsanız onu uygulatmayız, uygulanmaz.
BAŞKAN ATAY USLU - Sayın Vekilim, ben istediğiniz zaman söz hakkı veriyorum ama bilmiyorum, kendi yerinizden böyle konuşmanız uygun, nezaketli değil.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Bir karar falan yok, niye geriyorsunuz?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama dayatıyorsunuz.
BAŞKAN ATAY USLU - İkincisi de şunu söylüyorum arkadaşlar: Bakın, biz bir araştırma komisyonuyuz, her şeyi sonucunda söyleyeceğiz, raporlayacağız. Rapor yazarken veya söylerken sonuçta bir sınır koymayacağız ama bizim burada yapmamız gereken iş önce dinlemektir, önce araştırmaktır, önce incelemektir. Konuyu araştırmadan, incelemeden ve dinlemeden açık kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilerle vesaire, onunla bununla bir yargıya varırsak yanlış yapmış oluruz. Bunun doğrusu, dinleyeceğiz, Enerji Bakanlığını sonuna kadar dinleyeceğiz, Çevre Bakanlığını dinleyeceğiz; bir tur yetmeyecek, belki bir daha dinleyeceğiz, belki bir daha dinleyeceğiz. Sizin söylediğiniz arkadaşları bir daha çağıracağız çağırılması gerekiyorsa, sivil toplum kuruluşlarını çağıracağız. Ama ortada bu Komisyon olarak -özellikle bu Komisyon için diyorum- bugün söyleyeceğimiz şeyler bir yargı cümlesi olmasın lütfen, yargı cümlesini en son ortaya koyacağız. Kaldı ki bu Komisyon birini yargılamak için kurulmuş bir komisyon da değil, Meclisin böyle bir görevi de yok, bunu hepimiz biliyoruz. Bizim hedefimiz, varsa ihmal süreci, bunu ortaya çıkarmak; bakın, ihmal süreci. Bundan sonra bu tür kazalar olmasın, neler yapmak gerekiyor, bu tekliflerde bulunalım ve daha da ileri -her seferinde söylüyorum- önce insan, önce çevre, sonra güvenilir ve sürdürülebilir altıncılık, altın madenciliği, madencilik mimarisi nasıl olur? Bunun sonunda öyle bir rapor yazalım ki mevzuata, çalışmalara yön verelim. Bunun için mümkün olduğunca göreceksiniz -bakın, burada da söz veriyorum- geniş çerçeveyi dinlemeye çalışacağız.
Benim hızlanmaktaki niyetim de şu: Hani pazartesi, cuma çalışmayalım, eyvallah, Meclis tatilde; salı, çarşamba, perşembe de üç gün yetmiyor, siz de görüyorsunuz. Yüzlerce akademisyen "Sunum yapmak istiyorum" diyor şimdi bana, yüzlerce akademisyen; bakın, "10" demiyorum. Hepsini dinleme şansımız yok ki bunların. Ben bütün akademisyenlere, bütün çevrelere şunu diyorum: "Hepinizi dinleme şansımız yok ama büyük bir kısmınızı elimizden geldiği kadar dinleyeceğiz." Buna ne vaktimiz yeter ne de başka bir şey. Ama tüm çevrelerin -arkadaşlara bugün talimatı verdik- yazılı raporlarını alacağız, raportör arkadaşlarla paylaşacağız ve netice itibarıyla bu rapora da yansıyacaktır tüm çevrelerin görüşleri.
Şimdi buyurun Mustafa Bey.