Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un Türkiye Cumhuriyeti ve Sudan Cumhuriyeti Arasında Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/1611), (TBMM İçtüzüğü'nün 77'nci maddesine göre) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .05.2024 |
BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, teşekkür ediyorum.
Ben de gene birkaç şey ekleyebilirim buna, biraz bilgim olduğu hasebiyle bunu ifade ediyorum.
Aslında, eleştirelim ama eleştirirken bence bu tür yapılan anlaşmaların, görüşmelerin de hakkını vermek lazım; şu anlamda hakkını vermek lazım: Bu bir günde yapılan bir anlaşma asla olmuyor yani iki taraf bir araya geliyor "Hadi, şu anlaşmayı yapalım." olayı yok; kılı kırk yararak, tüm ilgili bakanlıklarımız, ilgili bürokratlarımız, ilgili bakanlarımız defalarca bunu müzakere ederek, görüşerek, tüm sektörlere olan etkisi de düşünülerek, Türkiye'ye olan toplam faydaya da bakılarak bu anlaşmalar imzalanıyor.
Biraz önce ifade ettim Sudan özelinde, diğer ülkeler için de bu anlamlıdır. Belirli yani ilişkilerin sürdürülebilir kılınmasıyla alakalı anlaşmalar önemli, özellikle petrol, altın ve tarım ürünleri bazında Türkiye'nin bundan elde edeceği çok ciddi faydaların olduğu bir anlaşma paketi aslında bu ve ticaret anlaşması da dâhil buna.
Bu 1 milyon dönüm de değil, 1 milyon hektarlık bir anlaşmadan bahsediyorduk yani 10 milyon dönüm; bu, sadece Sudan'la da değil, farklı ülkelerle de aslında bir pilot çalışma da çıkabilir şeklinde idi. Tabii ki Sudan'daki iç karışıklıkları bir forsmajör olarak düşünürsek o bizim kontrolümüzde olan bir şey değil ama bu anlaşmaların hâlâ geçerliliği son derece önemli. Bunlar yapıldı ama hemen "Ya, nerede bu toprak?" dediğimizde; ya, bu tür anlaşmalarda, bugün yapıp da bir gün sonra, yarın sonuç beklediğimizde bu tür anlaşmalarda sona varmak mümkün değil. Biz Türkiye olarak özellikle dışarıda, sadece içeride değil, dışarıda da tarım arazilerinin elde edilmesi ve tarım ürünlerine yatırım yapılmasını arzu etmiştik; ben hâlâ da bu görüşün doğru olduğunu düşünenlerdenim şahıs olarak. Burada öncelikli olarak bir alan tahsis edildi. Tarım Bakanlığı ilgili çalışmaları yaptıktan sonra bu alanın yeteri kadar verimli olmadığıyla alakalı bir görüş bildirdi bize; gerek su, yer altı kaynaklarıyla alakalı gerekse toprağın kalitesiyle ilgili. Tabii, bunların görüşmesi belki bir yıllık bir süre, belki bir yılı da aşan bir sürede gerçekleşti, yoksa hemen başlayacak bir süreçti. Sonrasında, kaliteli bir arazinin verilmesiyle alakalı bunlar tekrar görüşüldüğünde, bu defa, ikinci görüşmede, Sudan'ın en kaliteli, en verimli yerlerinin olduğu yerden 100 bin hektar yani 1 milyon dönümlük bir arazinin tahsisiyle ilgili doğrudan o zamanki Cumhurbaşkanının -"o zamanki" dediğim yani şu andaki de dâhil- talimatlarıyla "Bu işe hemen başlayacağız, eğer mümkün olursa da devam edeceğiz yani bu bile bir pilot çalışma olabilir. O 100 binin de daha az bir bölümünde yine pilot başlayalım ve aşama aşama gidelim." şeklinde... Ama iç karışıklıklarla birlikte... Tabii, orada böyle bir çalışmayla sadece devletin şeyiyle değil, aslında özel sektörle birlikte Türkiye'deki tüm çiftçilerimizin, tüm iş dünyamızın da katılımıyla yapılacak farklı bir proje oluşsun arzu etmiştik ama Bakanlığımızın ve devletin koordinasyonunda çünkü güvenlikle ilgili bir üst şemsiye talebi var idi. Dolayısıyla bu tür şeyleri bence böyle hani kestirip atmamak, sadece siyasi yaklaşmamak, buralara siyasetüstü yaklaşmak ve bir fırsat varsa da bu fırsatı değerlendirmeyle ilgili, ilgili bakanlıklarımızı ve bürokratlarımızı ve hatta bakanlarımızı Meclis olarak da cesaretlendirmek durumundayız diye düşünüyorum; aksi takdirde "Yani ben iyi bir şey yapmaya çalışacağım ama iki gün sonra sonuç alamazsam zaten eleştirileceğim kamuoyunda da." deyip motivasyonu düşürmemekte fayda var diye düşünüyorum.
Bunları ifade etmek istedim.
Teşekkür ediyorum.
Bununla ilgili başka görüşü olan arkadaşlarımız, düşüncesi olan arkadaşlarımız veya sorusu olan arkadaşlarımız varsa buyursunlar lütfen.
Evet, soru yok.
Teşekkür ediyorum.