KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN FUAT OKTAY - Aslında tabii bizim de "parlamenter diplomasi" diye ifade ettiğimiz konu, bizim Dışişleri Komisyonu olarak ziyaretlerimizde de asıl gündem maddelerimizden biri aslında. Yani "Türkiye'nin tezleri" derken kastettiğimiz aslında, buna Kıbrıs da dâhil, Ermeni soykırım iddiaları da dâhil ve diğer tüm alanlarla alakalı biz de görüşlerimizi, katkılarımızı olabildiğince sunmaya çalışıyoruz.

Ben bu çerçevede bir şey sormak istiyorum, belki tamamlayıcı anlamda da olabilir Sayın Vekilimiz, üyemiz Utku Bey'in sorusunu. Bu Azerbaycan ziyaretimizde basına yansıyan bir şey vardı, bu Türk Devletleri Teşkilatı için gittiğimizde -o gündü zannediyorum- basına yansıyan, Ermenistan Parlamentosu Savunma Komisyonu Başkanının bir ifadesi vardı bu Ermeni soykırımı iddialarıyla alakalı, aynen şöyleydi hatırladığım kadarıyla -yanlış hatırlıyorsam düzeltin lütfen- "Biz yıllarca soykırım iddialarıyla büyütüldük, yıllarca buna inandırıldık, bununla mücadele etmeye çalıştık. 1,5 milyon insanın katledildiğini ifade ettik ama bizden bu 1,5 milyon insanın listesini isteseler böyle bir liste yok elimizde. Dolayısıyla böyle bir katliamın olduğuna inanmıyorum, böyle bir katliamın varlığına inanmıyorum." şeklinde. Dolayısıyla, aslında biraz da diasporaya, Ermeni diasporasına atfen zannediyorum bu şeyler ifade edilmiş olabilir. Bunun faturasını aslında Ermenistan'daki Ermeni halkı ödemekte, diaspora başka ülkelerde kendi gündemi çerçevesinde bunun sefasını sürmekte. Yine, anladığımız kadarıyla, son zamanlarda Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan'ın da benzer ifadeleri oldu. Bunlarla ilgili söyleyeceğiniz bir şey var mı? Yani bunlar sadece basına yansıyan şeyler midir yoksa gerçek ifadeler midir?

DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MEHMET KEMAL BOZAY - Sayın Başkanım, bu da bir süreç. Prag'da Avrupa Siyasi Topluluğu Toplantısı olmuştu. Malumunuz, orada Azerbaycan, Ermenistan yetkilileri vardı; Sayın Cumhurbaşkanımız orada temaslarda bulundu. O başlayan süreç de bir nevi bu; işte, biraz evvel bahsettiğiniz beyan da dâhil olmak üzere, biraz daha bir farkındalık artıyor. Bir de malumunuz, yukarıda savaş var, Filistin'de hiç görmediğimiz mezalim var ve bu arada, herkes, gittikçe sıkışan bir coğrafyada doğrulara ve birlikte iş birliği, refah ve istikrar için ne yapılacağına bakmaya çalışıyor. Diasporalar biraz da kendi kimliklerini korumak için her zaman ana karadan, ana ülkeden çok daha katı tutumlar ediniyorlar ve bu tutumlar sonrasında -hâlbuki, Ermenistan'da olduğu gibi- Ermenistan'ın oradaki sıkışmışlığını, böyle bir çevrelenmişliğini görmezden gelebiliyorlar. Paşinyan'la başlayan sürecin önümüzdeki dönem... Tabii ki her zaman Türkiye olarak bizim bu konuda Ermeni iddialarına karşı politikalarımız belli fakat o arada da acaba ne tür açılımlar... Biliyorsunuz, Türkiye, karşı taraf bir adım attığında iki adım atabilecek güce, kudrete ve iradeye sahip bir ülke. Bu tür adımları, bu tür beyanları da onun ilk kaldırım taşları gibi düşünebiliriz. Malumunuz, işte, siz de açılışınızda ona vurgu yaptınız; Ermenistan'ın komşusu olan ülkenin Cumhurbaşkanının helikopteri düşüyor, Gürcistan'ın başka sorunları var. Burada koridorlardan bahsediyoruz, bağlantısallıktan bahsediyoruz ve bu şekilde Ermenistan'ın refahı ve istikrarı da ancak bizim yaptığımız, bizim öngördüğümüz açılımlara karşılık verirse olur ama Sayın Başkanım, bu bir süreç ve çok dikkatli gidilmesi gereken bir süreç, mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidilmelere bile katlanılabilecek bir süreç. Şu anda bizdeki siyasi irade, komşularımızla iyi ilişkileri mümkün mertebe artırmak ama temeli olmayan sözde iddialara da hiçbir şekilde taviz vermiyoruz. Biz bunu yaparken bakıyorsunuz, Lyon'da başka bir şey oluyor, diaspora ona karşı başka bir adım atıyor; buralarda da biz yılmadan bildiğimiz doğrulardan gidiyoruz efendim. Bu beyana karşı da şimdi bazı reaksiyonlar olacaktır ama bu beyanın yapılması bile bir nevi karşılıklı nabız yoklama ve ileri adımlara temel.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Tabii, mehter takımı iki ileri bir geri gitmez biliyorsunuz, geri asla gitmez, sadece durduğu yeri sağlamlaştırır yani onu hatırlatmış olayım.

Bir de aslında, belki bu dışarıda gelişen sürecin... Parlamenter diplomasi dediğimiz şey, sadece bunu Hükûmetten veya Dışişlerinden beklemekten ziyade aslında içeriye yönelik bizim kendi görevlilerimiz de var. Bu süreçte, zaman zaman bizim Meclis gündemine de gelen, Meclis gündeminde de tartışılan ifadeleri ne yazık ki duymaktayız. Ermeni soykırımı iddiaları da dâhil belki bu süreci, aynı güçle, aynı kararlılıkla her birimizin, tüm siyasi grupların da içeride bunu anlatmakla ilgili sorumluluğu var diye hatırlatmak isterim.

Ben teşekkür ediyorum.