SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Dışişleri Bakanlığı öyle bir Bakanlık ki partilerüstü bir politikanın izlenmesi gereken ve uzmanlığın hâkim olması gereken bir Bakanlık ve ülkenin millî menfaatlerinin gözetilmesi gereken bir Bakanlık. Dolayısıyla, Dışişleri Bakanının omzunda aslında 85 milyonun yükü var, bugünü var ve yarını var. Bu kadar hayati görev yapacak kişinin omzuna ticari faaliyetlerin gerekli olduğu bir vakfın mütevelli heyeti başkanlığını yüklemek ve ondan bir de bir tacir gibi davranmasını beklemek doğru mu?

Daha önemlisi, Sayın Temurci'den ilham alarak soracağım, şu anki Bakanı tenzih ederek söylüyorum, hiçbir zaman hukuk kuralları mevcut ana göre yaratılmaz, daha geniş eksende düşünelim; varsayalım ki bu ticari faaliyetler kapsamında bir sayın dışişleri bakanına uluslararası ilişkiler kapsamında rüşvet mahiyetinde birtakım menfaatler sunuldu ve o bu ticari faaliyetleri o rüşvetleri alarak, aslında ülkesinin menfaatlerini gözetmeden sürdürmüş oldu, kararlar vermiş oldu, ülkenin millî güvenliği çok ciddi bir risk altına girecek. Dolayısıyla, ben bu hususun özellikle dikkate alınması gerektiğini ifade etmek istiyorum, kayıtlara girsin diye konuştum.