OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Bu kurulacak Vakıfla ilgili birçok arkadaşımız, birçok milletvekili arkadaşımız değerlendirmelerde bulundu. Ben, Dışişleri Bakanlığının liyakat kısmıyla ilgili bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.

Şu anda kendisi de burada olan Sayın Bakan Yardımcımız Bakanlığı temsilen burada. Dışişleri Bakanlığı, saygın bir kuruluş -birçok milletvekili arkadaşımız da bahsetti- köklü bir kuruluş, dolayısıyla Bakanlık personelinin de Bakan Yardımcılarının da ya da bürokratlarının da ülkemizi yurt dışında temsil eden kişilerin de aynı saygınlığa sahip olması çok doğal, çok anlaşılır ve -en azından bizim tanıdığımız, bildiğimiz- birçok bürokrat arkadaşımız da o şekilde. Şimdi, yalnız ortada Sayın Yasin Ekrem Serim'le ilgili bir iddia var, sık sık gündeme getiriliyor. Öncelikle Halk TV'de bir yayında, bir internet sitesinde haberde bahsedildi. Sonra o internet sitesinde yapılan haberle ilgili Sayın Serim avukatı aracılığıyla bir dava açtı, 250 bin liralık bir tazminat davası açtı. Haberin başlığı şu: Halil Falyalı -bundan bir süre önce Kıbrıs'ta bir cinayete giden, öldürülen- kendisi yasa dışı bahis, kara para aklama, şantaj arşivi, uyuşturucu ticaretiyle uğraşan bir kişi, Kıbrıs'ta iyi bilinen bir kişi. "Halil Falyalı Türkiye'de arandığı dönemde üst düzey saray bürokratının çocuklarıyla şirket kurmuş." başlıklı bir haber. Sayın Bakan Yardımcısından ve Sayın Bakan Yardımcısının kardeşinden ya da ağabeyinden bahsediliyor, ortada belge var. Bir şirket kurulmuş, sonra bununla ilgili Sayın Bakan Yardımcısı 250 bin liralık tazminat davası açıyor, tazminat davası yakın zamanda reddediliyor. Yani tazminata hükmetmediği gibi mahkeme... Ben size aynı zamanda cevap hakkı doğsun diye de bunu söylüyorum Sayın Bakan Yardımcım çünkü şu ana kadar gördüğüm kadarıyla bu iddialar Genel Kurulda, Dışişleri Komisyonunda, Meclisin muhtelif yerlerinde dile getiriliyor ama siz ısrarla bu konuya girmiyorsunuz. Bence girin, kendinizi ifade edin, kayıtlara geçsin ama avukatınız aracılığıyla yapılmış iki tane açıklama var, ben o açıklamaları gördüm; bir tanesi geçen hafta yapılmış, bir tanesi de çok önce yapılmış. Mesela açıklamada "Şirket kurulmamıştır." demiyor, "Şirket kurulmuştur, ortak olunmuştur, dört ay sürmüştür." diyor yani bir gayrimenkul alım satımı işleminden bahsediliyor bahisle ama "Ortaklık yoktur." demiyor zaten haber başlığında "Şirket kurmuş." deniyor yani siz açmış olduğunuz davadaki haber başlığı "Şirket kurmuş." diye geçiyor, hatta sizin avukatınızın 14/3/2023 tarihli açıklamasından bir cümleyi okuyayım: "Müvekkile ait taşınmazın satışı amacıyla şirkete ait olan taşınmaz 2020 yılında şirket hisselerinin bir kısmının devrinin sağlanması, ardından taşınmaz bedeline karşılık gelen hisselerin tarafına ödenmesiyle dört ay sonra tamamı devredilmek suretiyle gerçekleştirilmiştir." diyor. Şimdi, ortalama seviyede Türkçe bilen herkes bunu anlar ki dört ay sürmüş bu ortaklık. Bir cümle daha var: "Müvekkilim, şirket hisselerini devralacak şahıslarla ilgili gerekli araştırmayı da yapmıştır." diyor. Velev ki gerekli araştırma yapıldı; biliyoruz ki biz o tarihte Halil Falyalı Türkiye'de aranıyor, hakkında yakalama kararı var. Diyelim ki aranmıyor, velev ki aranmıyor; Halil Falyalı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde çok iyi bilinen bir şahsiyet yani bunun için illa Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre aranıyor olması gerekir mi? Siz çok onurlu bir kurumda önemli bir pozisyondasınız; o tarihte bu pozisyonda değilsiniz, o tarihte Bakanlık Özel Kalemi pozisyonundasınız; o da önemli bir pozisyon, o da küçümsenecek bir pozisyon değil. Dolayısıyla bir yandan tazminat davası açıyorsunuz, reddediliyor; bir yandan 27 Şubat 2024 tarihinde 243 habere erişim engeli koyuyorsunuz. Dolayısıyla sizin avukatınızın yapmış olduğu açıklamalar da bunun içinde yani internette bir arama yapıldığında sizinle ilgili son haftalık, son hafta ortaya çıkan haberler dışında başka bir şey bulma imkânı olmuyor. Dolayısıyla hakkında -yasa dışı bahis, kara para aklama, şantaj arşivi vesaire vesaire uzatılabilir- iddialar olan, hatta yargı kararları olan ve kendisi bir cinayete kurban giden Halil Falyalı'yla ilgili sizin durumunuzu Dışişleri Bakanlığı personeli, Dışişleri Bakanlığında Bakan Yardımcısı olmanız dolayısıyla açıklamanızı ve kayıtlara geçirmenizi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.