VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Sayın İsmail Bey de çok güzel anlattı hakikaten. Geçmiş tecrübelerimizin ışığına bakarak İsmail Bey'in söylediklerine de inanmamak mümkün değil çünkü devlet bürokrasisinde hiç böyle yandaşları atamadınız, dil bilmeyen büyükelçiniz yok, dışarıdan gelen büyükelçiniz yok, rüşvet alan büyükelçiniz yok, darbe yapanların kardeşlerini büyükelçi atamadınız yani bu konuda size güvenimiz tam(!) Bu konuda onu söylemek istiyorum.

Şimdi, burada âdeta gölge Dışişleri Bakanlığı kurulacak gibi bir durum var. Resmî uluslararası ilişkileri tesis ve yürütmekle görevli Dışişleri Bakanlığımıza sanki alternatif bir teşkilat kurulmaya çalışılıyor. Bu "paralel" lafı, biliyorsunuz, size aittir. Bu paralel yapının başı da sizin eski hocanızdır, eski ortağınızdır. Ondan örnek almış olabilirsiniz ama kötü bir örnek.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ne? Kırk yıl önce kurulmadı mı? Ama siz berabersiniz şimdi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, bu paralel yapı meselesi ciddi bir mesele, buna dikkat etmek lazım. Hocanızdan, hoca efendinizden örnek aldığınız şeyleri uygulamaya çalışıyorsunuz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sen de onunla görüşüyorsun ya. Geçen Komisyon görüşmelerinde dediniz ya "En son aldığım, görüştüğüm bilgiye göre..." Tutanaklarda var, en son siz görüştünüz ya.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kiminle?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Diyorsun ya: "Hoca efendi..." Tutanaklarda var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Fetullah hoca efendiyle -tabii, ben demiyorum- görüşenin gözü kör olsun, dizinin dibine oturanın da gözü kör olsun "merhaba" diyenin...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Aynen, tutanaklarda var, tutanaklarda. Sen görüştüğünü itiraf etmedin mi? Tutanaklarda var, dediniz ki: "Bilgi aldım..."

VELİ AĞBABA (Malatya) - Albüm var sizin, albüm. Fetullah hocanın yanına gitmeden vekil olamıyordunuz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Valla, o tutanakları isteyeceğim. Orada sen...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Nilgün Hanım, vekili şov yaptırma, boş ver, bırak konuşsun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Baksana bir, Nilgün Hanım, sen gittin mi, resmin var mı senin?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ne? Gitmedim ben.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Senin var mı resmin, senin var mı resmin?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Benim işim olmaz, gitmedim. Sen haber alıyorsun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Burada el sıkmadığı, ilişkili olmadığı vekil yok ki. E, ne yapayım?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, sayın milletvekilleri; lütfen konuyla ilgili görüşlerimizi ifade edelim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Nilgün Hanım'a saygısızlık olur cevap vermezsem. Bu Fetullah konusunda cevap vermezsem ayıp olur Nilgün Hanım'a.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konunun dışına çıkıyorsun, hiç alakası olmayan... Kanuna çalışmamışsın, başka şeylerden bahsediyorsun.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, şu an gündemimiz Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı.

Sayın milletvekilleri...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şimdi, değerli arkadaşlar...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kanuna çalışmamışsın, başka şeylerden bahsediyorsun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, bana laf atma. Sen okudun mu, sen okudun mu?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Okudum tabii.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Şov yapmasına izin vermeyin arkadaşa...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, sen Elâzığlı, biraz Elâzığ'ın dertleriyle ilgilen, arada Elâzığ'ın sorunlarını dinle, bana laf atma kardeş. Bak, ağzının payını alırsın, ağzının payını alırsın.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sana laf atmıyor, bize söylüyor.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Ben sana laf atmadım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Arada Elâzığ'ın dertleriyle ilgilen, Elâzığ'ın sorunlarıyla ilgilen.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Haddini bilerek konuşacaksın!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kayısıyla ilgilen, yolla ilgilen.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sen konuşmanı yap! Konuşmanı yapar mısın! Konuşmanı yapar mısın!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bana laf atma, tamam, konuşma sen!

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Konuşmanı yap! Ben sana laf atmıyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Konuşma, laf atarsan cevabını alırsın.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Ben sana laf atmıyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, ben var ya, beni laf atarak kimse susturamadı bu Mecliste.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sen konuşmanı yapar mısın?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bildiğini yap! Beni kimse laf atarak susturamaz, bunu bilin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, Sayın Ağbaba...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Konuşmanı yapar mısın?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ve motive de oluyorum ben bundan, motive, mutlu da oluyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Açıkkapı...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, laf atmayı engelleyelim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu Elâzığ Milletvekili keşke bana laf attığı kadar Elâzığ'la ilgili konuşsa, değil mi?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bir saniye.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Elâzığ'la da ilgili konuşuruz, Türkiye'nin her yeriyle ilgili de konuşurum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Keşke bir gün kürsüye çıksan da Elâzığ'la ilgili konuşsan, keşke konuşsan.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Elâzığ'la ilgili konuşmak senin haddine değil, Elâzığ'ı ağzına alma!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, lütfen...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye? Arada uğra, arada sen de git; bak, arada sen de git.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Lütfen, değerli milletvekilleri...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Elâzığ dâhil Türkiye'nin her yerindeyim ben.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece beton, beton işleriyle uğraşma.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Konuşmanı yapar mısın sen?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Açıkkapı...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece beton işleriyle uğraşma, biraz Elâzığ'ın sorunlarına sahip çık.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; lütfen, konu bütünlüğünden ayrılmayalım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, ben sana söyleyeyim; ben bu laflardan falan hiç etkilenmem.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - İşin gücün şov yapmak, bırak Elâzığ'ı!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın Ağbaba, Sayın Açıkkapı...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Buyurun Sayın Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, birbirimize...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Elâzığ'ı da ağzına alma!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bakın, buradan hiçbirimiz bir şey anlamıyoruz, dolayısıyla...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Başkanım, işi gücü şov yapmak, Yurttaş TV'ye biraz sonra verecek, yayınlayacak.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu videoyu Açıkalın, Elâzığ'a göndereceğim, aha buradan söylüyorum. Açıkalın, biraz Elâzığ'la ilgili konuş. Bak, bir şey söyleyeyim...

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Soy ismimi doğru söyle.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ejder Bey diyeyim. Ejder Bey, bana laf attığın kadar Elâzığ'la ilgili konuş. Bunu Elâzığ'a, basına atacağım, tamam.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Ya, ben sana laf atmıyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, değerli arkadaşlar, Sayın Ağbaba...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Arada Elâzığ'ı da konuşsun. Veli Ağbaba'ya laf attığı kadar...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, görüşmelere beş dakika ara veriyorum.