KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Herkese on dakika, bize niye beş dakika Başkanım? Neyse, on dakikayı kullanacağız tabii.

BAŞKAN - Size torpil geçiyoruz, buyurun.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, basınımızın değerli emekçileri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Tabii, tarım deyince Türkiye, Türkiye deyince tarım. Bu eskidendi ve şu anda bunun maalesef kalmadığını görüyoruz.

Ben 2003 ile 2014 yılı arasındaki değerlendirmeyi yapacağım. Tabii, ülkemizde tarımdan elde edilen her türlü kazançlar, kârlar bu ülkenin menfaatine, bizim menfaatimize, ama bu ülke yönetilirken, ülkedeki tarımın doğru yönlendirilmesi, doğru yönetilmemesi de hepimizin zararına, bu zararı da hep beraber ödediğimizi düşünüyorum.

Sayın Bakanım, 2003 yılında ülkemizde 26 milyon 27 bin 240 hektar ekili alan durumu vardı, bu alanın şu andaki mevcut durumunun 23 milyon 943 bin 053 hektar olduğu bilinmekte ve bunun da tamamının ekilmediğini düşünüyoruz. Yani 2003 yılı ile 2014 yılları arasında ülkemizde 2 milyon 84 bin 187 hektar alan ekilemeyen, dağ olmaya bırakılan bir alan hâline geldi. Yani bu ülkenin insanları ektikleri ürünün kârlılığını göremeyince, kâr edemeyen insanlar bu toprakları tamamen sınırları da bırakıp sınırının ne olduğu bilinmeyen dağ hâline bıraktılar.

Tabii, seçim bölgemin Samsun olması münasebetiyle, Samsun'umuzdaki durum da farklı değil. Samsun'da da bu yıl 368.144 hektar alan ekilebilir alanımız var ama 2014 yılındaki ekilen alanımız 274.576 hektardı. Yani buradaki açık, kayıp her şey kendisini gösteriyor. Bu veriler 2003 yılında 409.770 hektardı, yani o günden bugüne 41.628 hektar da dağ, ekilemeyen bir alan olarak bırakıldı. Şu anda ekilebilir durumda olan alanlar içerisinde de ekilmesi gereken, sınırları belli olan, tarıma elverişli olan 52.952 hektar şu anda Samsun'da ekilemez durumda.

Tabii, biz yıllardır iddia ediyoruz, böyle olmasını da düşünüyoruz, dünyanın gelişmiş ülkeleri ve bizim ülkemizde de tarım, örtülü ödenekle en yüksek şekilde desteklenmesi gerekiyor, maalesef bu desteğin ülkemizde olmadığını görüyoruz. Bunun nasıl yapılacağını, nasıl olacağını, tabii ki şu andaki siyasi iktidara sormamız doğru değil, çünkü nasıl yönettiklerini de biliyoruz.

Şimdi, son dönemlerde et fiyatlarının hayli arttığını gördük, ama hayvancılıkta etin nasıl bir ürün hâline getirildiği, besicinin, köylünün desteklenmediğini, onun yanında yer almayan bir hükûmet, et fiyatlarının yükselmesiyle müdahale eder duruma geldi.

Biz, ülkemizde tüketimle beraber üretim alanlarında her türlü bitki ve hayvansal ürünlerin taban destek fiyatlarının olmasını istiyoruz, çünkü vatandaşımızın ekmiş olduğu, yetiştirmiş olduğu her türlü hayvanı kaça satabileceğini bilmesi gerekiyor. Şu anda et fiyatları yüksek olmasaydı, et ürün fazlalığı olsaydı, et fiyatı düşük olsaydı, acaba etin fiyatının düşük olmasına da Bakanlık müdahale edip taban fiyat uygulayacak mıydı? Bunun böyle olmadığını biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zeybek, ek süre veriyorum.

Buyurun.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ama bana beş dakika yetmez Sayın Başkan.

BAŞKAN - Şimdi, Sayın Zeybek, bir saniye...

Komisyon çalışmalarına başlamadan önce burada bir karar alındı...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ben de komisyon üyesiyim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bir şey söyleyeceğim Sayın Zeybek.

Burada Plan ve Bütçe Komisyon üyesi arkadaşlarımıza on dakika, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımıza da beş dakika süre verilmesi yönünde Komisyonumuzun aldığı bir karar var, bu çerçevede size de toleranslı davranarak ek süre vereceğim.

Buyurun.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ediyorum o zaman Sayın Başkan.

Tabii, bu et fiyatlarının yükselmesinde, ülkemizde Van'da eylül ayında görülen Asya 1 virüsü ve Nepal şap hastalığının etkisi var, ülkemizin her tarafına da yayılır duruma geldi.

Eylül ayında bu şap hastalığının mevcudiyeti tespit edildiği hâlde ülkemizin geneli neden karantina altına alınmadı, neden aşılama yapılmadı? Bugün kalkıp bu gündeme getirilmiyor da et fiyatlarının yükseldiğinden bahsediliyor. Hayvan pazarlarının kapatıldığı, hayvanların hareket ettirilmediği, alım satımının yapılmadığı yerde tabii ki yüksek fiyatlar oluşacaktır, bunun da böyle bilinmesi gerekiyor ama bunların hiçbirinden bahsedilmiyor.

Tabii, Samsun, Türkiye'nin ve dünyanın en kaliteli tütününün yetiştirildiği yer olarak bilinen yer, maalesef 2003 yılında Samsun'daki 112.158 ton tütün üretilirken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zeybek, tekrar ek süre veriyorum, lütfen toparlayınız.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - ...son dönemde 70 bin ton tütün üretilmiştir. Bunu sekteye uğratmak doğru değil diye düşünüyorum.

Samsun, Karadeniz'de fındığın da yüzde 15'inin üretildiği bir bölge ve fındığın da Karadeniz'de bir şekilde piyasasının oluşturulması ve fındık piyasası borsasının da Tarım Bakanlığı tarafından oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz, çiftçimizin, üreticimizin ezdirilmemesi gerektiğini düşünüyoruz ve üreticimize desteğin dekar başına değil, ürüne verilmesini talep ediyoruz.

Üreticimizin ezdirilmemesi talepleriyle teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum.