BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Şimdi, değerli arkadaşlar, açıkçası yaşadığımız hadiseleri hepiniz biliyorsunuz. Mesela bir maske meselesinde maske kumaşıyla ilgili kumaşçıların neler yaptığını hepiniz biliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Burada Maraş'tan da Antep'ten de arkadaşlarımız var.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Olağanüstü durumlar...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - İşte, bir malın yokluğu, çok talebin olduğu zamanlar olağanüstü durumlar kabul edilebilir.

Şimdi, bundan beş altı ay önce biz galericilerle ilgili bir hadise yaşadık; arabalarla ilgili, otomobillerle ilgili bir hadise yaşadık. Şimdi, hepiniz ticaret erbabısınız, piyasadasınız; zaman zaman işte "Ben sunta alamıyorum." diyenler, "Ben düz cam alamıyorum." diyenler... Şimdi, siz aklınıza hep patates, soğan meselesini getiriyorsunuz ama ben bu maddeyi gördüğümde o koca koca piyasaya mal vermekten imtina eden şirketleri hatırlıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu firmalar... İşte, şu anda deprem bölgesinde demirle ilgili bir sıkıntımız var, hazır betonla ilgili sıkıntımız var. Bu arkadaşlara yazdığımız cezalar bunlarda bir etki oluşturmuyor ama ne zaman ki bunlar nush ile uslanmazsa bunların hakkından gelecek cezayı da bizim vermemiz lazım. Biz burada kanun maddesiyle altı gün hepsini kapatalım demiyoruz, burada bir kurul var, bu kurul değerlendirmesini yapacak, eğer gerçekten piyasayı bozucu bir şekilde birileri stokçuluk yapıyorsa, o malı piyasaya vermekten imtina ediyorsa gerekli cezayı da verelim, milletimizin beklentisi bu şu anda bizden, yoksa verdiğimiz para cezalarının etkisini hepimiz biliyoruz. Onun için, ben bu maddeyi çok önemli buluyorum.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - O ince çizgiyi yakalamak lazım.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - İşte, özel sektörün orada olması aslında...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Bankadan kredi çekip mal koyuyor mesela.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - O stokçuluk değil, onun stokçuluk olmadığını herkes biliyor.

Şimdiye kadar stokçulukla ilgili cezaları kime verdiniz arkadaşlar, bir örnek verir misiniz?