KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkanım, öncelikli olarak toplantımız ve Komisyon çalışmalarımız hayırlara vesile olsun.

Öncelikli olarak kanun teklifini hazırlayan değerli vekillerimizin kendilerine teşekkür ediyorum, güzel bir çalışma gerçekleştirmişler. İnşallah Genel Kurulda kanunlaştıktan sonra ülkemize, milletimize hayırlı bir kanun metni ortaya çıkar. Olumsuz eleştiriler oluyor ama bizler de geçmiş dönemden ve bu dönemden biliyoruz ki kanun çalışmaları gerçekten milletvekillerimizin özverili çalışmalarıyla ortaya çıkıyor. Tabii ki devletin ilgili kurumlarından, devletin ilgili genel müdürlüklerinden ve bakanlıklardan destek de alınması gerekiyor. Sadece kanunla ilgili değil ayrıyeten diğer bakanlıklardan da destekler alınıyor.

Şimdi, şunu söylemek istiyorum: Baştan konuşuldu, bizler birçok kanun çıkarıyoruz, bazen bu kanunlar Anayasa Mahkemesinden geri dönebiliyor fakat şuna da bire bir şahit olduk: Burada bütün partilerin uzlaşısıyla, bütün partilerin kabulüyle çıkan bazı maddelerin dahi yine Anayasa Mahkemesinden döndüğünü bizler burada görüyoruz. Bizim öncelikli görevimiz, burada kanunun hazırlanmasını yaparak, bunu yasalaştırarak ortaya çıkarmak.

Değerli arkadaşlar, tabii ki bu kanun metninde, evet, bizler -bir mücadele- özellikle piyasa dengesini bozucu, piyasada ürünleri daraltıcı faaliyetlerde bulunanlara, art niyetli satış yapanlara, bu gibi faaliyetlerde bulunanlara karşı bir önlem olarak bu kanun metnini hazırlıyoruz. Hiçbir zaman kanun metnimizde, iyi niyetli ticaret yapan, iyi niyetli satış yapan bir ticaretçiye, bir esnafa, bir sanayiciye ceza kesiyor muyuz? Hayır. Tamamen burada art niyetli olarak faaliyette bulunan iş insanlarına bu cezaların uygulanması gerektiğini de özellikle bilmemiz gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, tabii ki aslında sorunun çözüm noktası üretim. Üretim çok önemli, arz talep dengesi çok çok önemli, üretime destek olunması gerekiyor. Tabii ki bizim Komisyonumuzun belki şu anda görevi bu değil ama -bizler biliyoruz ki- Hükûmetin bütün organlarının -Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı- yine üretime destek olmak için çalışmalarını yürüttüğüne bizler de bire bir şahit oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, şunu da özellikle vurgulamak istiyorum: Biz şunu gördük bazen Sayın Başkanım; bir milletvekilimiz çıkıyor kürsüye "Bu çiftçinin hâli ne olacak? Bu çiftçi battı, öldü gitti." diye veryansın ediyordu. Daha sonra devletimiz, Hükûmetimiz bu çiftçiye bazı destekler verdiği zaman çiftçimiz rahatlıyordu. Aynı milletvekilinin kürsüye çıkıp tekrar "Bu vatandaşın hâli ne olacak? Bu ürünlerin fiyatını yükselttiniz, marketlerde fiyatlar yükseldi." diye sitem ettiğini de gördük. Yani bir çelişkiye düşülüyor ne yazık ki muhalefet tarafından. Bunu dengeleme anlamında çalışmalar yapmamız gerekiyor, en önemli konumuzun bu olması gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, ithalat konusu, Müzeyyen Hanım bunu söyledi. Yani bu ithalat konusunu her seferinde bizler bu Komisyonda gündeme getiriyoruz. Abdurrahman Başkan'ım aslında konuya değindi yani "Buğday ithal ediyoruz, buğday ithal ediyoruz."

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sadece buğday ithal etsek keşke.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Diğerleri de var, rakamlar var burada.

Bakın, bizim 2023 yılı sonu itibarıyla tarımdaki ihracatımız 26,49 milyara ulaştı.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Niye vatandaşa ucuza gelmiyor Sayın Vekilim, sorun bu.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Onu da anlatacağım.

Bakın, ithalat ve ihracatta şu anda tarımda dış ticaret dengemizde 2023 yılı itibarıyla 5,36 milyar dolar fazlalık vermeye başladık arkadaşlar. Evet, yeterli mi? Yeterli değil. Tabii ki bizim bu rakamı daha da artırmamız gerekiyor.

Şimdi, bir de Ömer Vekilimiz söyledi yanlış anlamadıysam: "Vatandaşımız aç, vatandaşımız gıdaya ulaşamıyor, ekmeğe ulaşamıyor." Değerli arkadaşlar, bakın, yirmi yıldır sosyal devlet politikasını aslında bizler çok geliştirdik. Bakın, valilikler, kaymakamlıklar... Bugün itibarıyla da yine belki sizin partinizin belediye başkanları dahi bir vatandaşımızda eğer bu sıkıntı varsa ekmeğe ulaşamayacak vatandaşımız varsa bakın -valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler de dâhil oldu- böyle bir vatandaşımıza biz her zaman destekçi oluyoruz, yardımcı oluyoruz. Yani sanki vatandaşımız hiç ekmeğe ulaşamıyor. Arkadaşlar, bu kadar insafsız olmayalım, varsa öyle bir vatandaş, ekmeğe gıdaya ulaşamayan, bulun arkadaşlar.

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Enflasyon yüksek, pahalılık var.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Hayır, onu demiyorum, bakın, siz "Enflasyon yüksek." demediniz, "Vatandaşımız gıdaya, ekmeğe ulaşamıyor." dediniz arkadaşlar, böyle bir şey yok.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - 10 bin lira emekli maaşı alan bir emekli nasıl ulaşsın, temel gıdaya ulaşabilir mi?

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bakın, kaymakamlıklarımızın, valiliklerimizin sosyal destekler anlamında... Eğer gelir düzeyi düşükse, o evde sadece 10 bin TL gelir varsa arkadaşlar, buna da devletimiz destekçi oluyor, Hükûmetimiz destekçi oluyor; bunu da suistimal lütfen ve lütfen etmeyelim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - "Emekliye sosyal yardım yapılabilir." diyorsunuz yani?

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Evet, sosyal yardım yapılıyor, bunu da sizler de biliyorsunuz. Dediğim gibi, bunu valilikler yapıyor, kaymakamlıklar yapıyor ve şu anda sizlerin de belki belediye başkanlarınız dahi bunları yapıyor. Sanki hiçbir vatandaşımız aç, sokakta yatıyor diye bir şey...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ahmet Vekilim...

(Gürültüler)

MESUT DOĞAN (Ankara) - Sosyal yardıma niye ihtiyacı olsun ya! Otuz yıldır çalışmış bir insanın sosyal yardıma niye ihtiyacı olsun ya! Bu söylediğin söz mü yani!

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) Bakın arkadaşlar, burada olmaması gerekir demiyorum, bu şekilde vatandaşımız var, sanki bütün vatandaşımız bu şekilde mağdurmuş gibi bir algı lütfen lütfen oluşturmayalım.

Değerli arkadaşlar, şimdi bazen öyle bir duruma geliyoruz ki -vekilimiz buradan gitti- şeye de karşıyız bazen, vatandaşın ucuz ürüne ulaşmasına da karşı çıkıyoruz bazen yani internet üzerinden satış yapıyoruz, internet üzerinden yapılan satışlarda vatandaşımız memnun ama biz burada buna da karşı çıkıyoruz.

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - İstikrar önemli, denge.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Evet, bizim burada dengeyi sağlamamız gerektiğini baştan vurgulamıştım.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Piyasa kendi fiyatını belirler.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Şimdi halkın neden memnun olduğunu bilmemiz gerekiyor, vatandaşın neden memnun olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bizler burada Komisyon olarak... Arkadaşlar, biz yasama organıyız, biz kanunları çıkarırız, dengeleyici unsurlar nedir, ne yapmamız gerekiyor diye bunları biz çıkarırız, uygulayıcı olan ve bunları denetleyen gerekli kurumlar da bunları denetler arkadaşlar.

Evet, 3 harfli marketlerden bahsettiniz. O zaman arkadaşlar şunu söyleyeyim: Hepimiz ticaretle uğraşıyoruz. Bu memlekette on beş yıl önce bir ilçenin, bir ilin bir bakkalıyken bugün yerel anlamda zincir oluşturan arkadaşlarımız var yani yerel market kurmuşlar ve zincirleşmişler. On beş yıl önce bakkaldı bir köşede. Yani burada küçük esnafımızın bütün sıkıntılarını bizler burada yöneticilere, Hükûmetimize ve devletimize ve bizlere mal etmeyelim arkadaşlar. Bu ülkede on beş yıl önce -isim de verebilirim- bir mahallede bakkal iken bugün ilinde 30 tane market sayısına ulaşan arkadaşlarımız var.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - AK PARTİ'li olduğu için...

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Hiç alakası yok, AK PARTİ'li değil. Ya, lütfen, bakın, Müzeyyen Hanım, bunu siyasallaştırmayalım. Bakın, bunu bakkala...

(Gürültüler)

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yapmayın ya, yapmayın Allah aşkına!

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Bir dakika... Bakkala...

Özür diliyorum. Bakın, ben size müdahale etmedim, özür diliyorum.

Şimdi, bu bakkal AK PARTİ'li diye o bakkala parti destek mi oldu anlamı çıkıyor yani? Lütfen yani bunu tek tek araştırmayalım yani, bunu siyasallaştırmayalım. Bu şekilde esnaf arkadaşlarımız var, onları da tebrik ediyoruz. Dediğimiz gibi, Komisyon olarak burada biz yasama organı görevimizi yaparız ve gerekli önlemleri almak için yasaları çıkarırız, uygulayıcılar bunu uygular ama her olumsuzluğu bizler Hükûmetimize mal etme gibi bir alışkanlıktan lütfen lütfen vazgeçelim diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yöneten sizsiniz.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Hayır, yani özür diliyorum Müzeyyen Hanım.

Başkanım, bir son kelime...

Sayın Müzeyyen Hanım, şunu demek istiyorum: On beş yıl önce bir ilçenin bir mahallesinde küçük bir bakkalın bugün 30 tane zincirinin olması bizim ona bire bir destek vermemizle mi olur? Etmeyin, eylemeyin; arkadaşlar, yani burada konuyu direkt siyasallaştırmayalım.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Neyse sıra bana gelince konuşuruz.

MESUT DOĞAN (Ankara) - Ahmet Bey, size yaptığınız konuşmanın kaydını alıp 1 kere okumanızı tavsiye ederim.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Yok, ben konuştuklarımı biliyorum.

MESUT DOĞAN (Ankara) - Konuşmanız baştan sona çelişkilerle dolu.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Teşekkür ediyoruz.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Nail Bey bayağıdır bekliyor.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Hep muhalefet tarafı konuştu. Sayın Başkanım, yani birbirimize cevap verebilme...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Olmalı, doğru ama Müzeyyen Hanım'a cevap vermeni istiyorum ben. Sadece "AK PARTİ'liler..." diyor.

İRFAN ÇELİKASLAN (Gaziantep) - Tamam, vereyim.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ben Müzeyyen Hanım'a bir teklifte bulunmak istiyorum: İstanbul'un en lüks restoranlarına göndersin anketçileri, orada sorsun, bu seçimde kime oy verdiniz diye, bakalım hangi parti çıkıyor. Var mısınız buna?

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yani bana şunu anlatmayın: Küçük bir bakkal, market zinciri olmuş, arkadaşlar...

(Gürültüler)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bir şey görmek istemiyorum. Hani "AK PARTİ'liler zengin oluyor." diyor da onun için diyorum, "AK PARTİ'liler zengin oluyor." diyor da onun için.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Ama siz dediniz AK PARTİ'li...