BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet, Sayın Vekilim, teşekkür ediyoruz.

Şimdi, kişisel olarak biraz yanlış bir ifade olduğunu düşündüğüm için ve kamuoyunda yanlış anlaşıldığı için bir şey soracağım. Kuskunkıran Tüneli var, hiç geçtiniz mi oradan?

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Hayır.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Geçmediniz. Sizin verdiğiniz vergilerle merkezî hükûmetin bütçesinden yapıldı ama siz oradan hiç geçmediniz, dolayısıyla "geçmediğimiz yolun parasını ödemek" ifadesini ben açıkçası çok yanlış buluyorum; bu bir finansman modeli, ya siz bu yatırımı merkezî hükûmetten, bütçeden yaparsınız, paranız yoksa bunun için kredi bulursunuz, onun kredisini ödersiniz ya da farklı bir modelle yaparsınız.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Bakan, oraya girmeyelim. Bize "Yap-işlet-devret, cebinizden beş kuruş çıkmayacak." denilen projelerdi yani devletten.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yok, ben sadece söylüyorum. Yani geçmediğimiz yolun parasını... Kuskunkıran Tüneli'nden geçmemizsiniz ama bu ülkede insanların verdiği vergilerle yapılmış bir tünel. Dolayısıyla ben size bu ifadenin...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ne demek istediğimiz belli. "Bir kuruş çıkmayacak." dediniz.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, Sayın Bakanım, devletin kasasından Sayın Özal, Demirel -Allah rahmet eylesin- zamanında yapılmış köprüler bayramda bedava, bu dediğiniz modelle yapılan yerlerden para verip geçiyoruz. Peki, ona ne yapacağız?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Peki, onu bedava yapan kim, bedava yapan kim? Hükûmet. Hükûmet istese bayramda o kararı almaz, parasını verirsiniz. Onu da yapan Hükûmet, öbürünü de yapan Hükûmet, dolayısıyla burada eleştirirken bence ne dediğimizi düşünmek lazım.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bakın, ben size söylüyorum, bu bir finansman modelidir.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Finansman modeli ama...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Dersiniz ki "Finansman modeli olarak ben bunu yanlış buluyorum." ama "Geçmediğin tünelin parasını vermek, geçmediğin yolun parasını vermek." diye bir ifade doğru değil. O zaman herkes geçtiği yerin parasını verir, sadece kendi vergisinin kendi bölgesinde, şehrinde kullanılmasını ister. O zaman ben size bir şey söyleyeyim. Doğu'da, Güneydoğu'da, Karadeniz'in bazı yerlerinde, İç Anadolu'da insanlar demezler mi ya: "Ya, biz batıda vergiyi veriyoruz, siz yatırımı gidip oraya yapıyorsunuz." demezler mi?

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Bakan, burada neyi ifade ettiğimiz çok açık ve net yani.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ben de ifadenizin kişisel olarak yanlış olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Burada söylediğimiz, oradan geçip geçmemekten öte o politikanın yanlışlığı.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Tarımla ilgili hususta da şunu söyleyeyim: Sonuçta buğday üreticisi ülkeler var, bunların iklim koşulları, arazi koşulları buna uygundur.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Bizim değil mi?

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sonuçta bizimkisi Ukrayna gibi bir tarım üretimi yapmaya, buğday üretimi yapmaya uygun değil; bizim coğrafyamız ona uygun değil çünkü oranın şartları farklı. Mesela, Ukrayna mango üreticisi değil; niye? Çünkü iklimi ona müsait değil, arazisi müsait değil.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ama Konya Ovası'na bir sulama getirsek mesela...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bir saniye... Bir saniye...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Bakan, tercihlerimizi doğru yerde kullansak...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bunu da defalarca ifade ettik. O ithal edilen buğdayların tamamı Türkiye'de makarna olup yurt dışına ihraç ediliyor. Biz, kendi buğdayı kendisine yeten bir ülkeyiz, bu ithal ettiğimiz buğdayı da makarna yapıp satan bir ülkeyiz yani katma değer oluşturan bir ülkeyiz.

Yani daha çok konuşabileceğim husus var ama burada bunları sadece ifade etmek istedim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Vatandaş ucuz yiyor mu makarnayı; ona bakmak lazım ihraç ettiğimizden öte tabii, ona da bakmak gerekiyor.

Tarım politikası doğruysa niye bu kadar pahalı et yiyoruz; niye bu kadar pahalı süt, peynir tüketiyoruz; niye bu kadar pahalı her şey?