KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, söz vermeden önce -benim usullerim biraz farklı, biliyorsunuz, biraz tanıdınız beni- şu hususa değinmek istiyorum: İlk başta verdiğiniz taksici örneği İle bizim burada yaptığımız çalışma aslında çelişmiyor yani cezaların caydırıcı olması lazım. İnsanların da bu cezaları aldıklarında gerçekten bunun altında ezileceklerini bilmeleri lazım. Dolayısıyla ilk örneğinize uygun davrandığımızı ben düşünüyorum.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Değerli Başkanım, benim orada anlatmaya çalıştığım husus şu: Ceza her yerde var, adamın cezası yirmi senedir aynı. Sen iki yılda bir toplanıp Komisyon, Meclis ceza artırıyorsun; ben bunu anlatmaya çalışıyorum.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Tamam yani biz tabii ki caydırıcı bir ceza getirmeye çalışıyoruz.

İkinci hususumuz: Hep örnek verdik, "Biz kendimize bakalım." dedik. Ama şimdi, şöyle popülist yaklaşımlar var Türkiye Büyük Millet Meclisinde, ben onu görüyorum: "Şu ehliyeti iptal olanların ehliyetlerini bir seferliğine affedelim, ehliyetlerini geri verelim." Şimdi, biz cezalara bile Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak popülist yaklaşıyoruz. Niye? Çünkü oradan belki bir oy gelir diye siyaset yapmaya çalışıyoruz. Onun için bizim kendimize bakmamız lazım. Şimdi, Hükûmetin binalarına bakarken biz Mecliste neler yapıyoruz, onlara bakmamız lazım. Biz kendimizden sorumluyuz. Yani burada biz vatandaşa örnek olacaksak o örnek uygulamaları ilk başta kendimiz bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde göstermemiz lazım.

Kanun tekniği olarak da şunu ifade etmek istiyorum; dün yaşadığımız bir hadiseden örnek vereceğim: Dün bir Grup Başkan Vekili "Burada niye bir kanun görüşmüyorsunuz, şuraya bir kanun niye getiremiyorsunuz, uluslararası sözleşmeleri neden görüşüyoruz?" diye serzenişte bulundu. Şimdi, uluslararası sözleşmeler de birer kanun maddesi, biliyorsunuz. Şimdi yani her seferinde "Buraya bir kanun getireyim, görüşelim; siz tembellik yapıyorsunuz." diyen Grup Başkan Vekili varken sizin burada söylediğiniz "Biz bunu daha çok tartışalım, bu kanunları enine boyuna tartışalım, ondan sonra detaylı bir şekilde, yavaş yavaş bunları görüşelim." demeniz de bence bir çelişki ifade ediyor. Onun için, değerli arkadaşlar, benim sizin iyi niyetinizden hiçbir şüphem yok; çok teşekkür süre ediyorum katkılarınız için ama bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bence önce kendimize bakmamız lazım, vatandaşın bizden beklentilerini karşılayacak şekilde kendimize çekidüzen vermemiz lazım, "araba" diyorsak Türkiye Büyük Millet Meclisindeki arabalara bakmamız lazım, "yemek fiyatları" diyorsak buradaki yemek fiyatlarına bakmamız lazım çünkü sokakta vatandaş bize bunun serzenişini gerçekten yapıyor. Dolayısıyla burada biz toplu olarak... Bakın, bunun bir partisi de yok çünkü bunlar siyasetin itibarına zarar veren hususlar ve hepimizin itibarına beraber zarar veriyor. Dolayısıyla burada kendimizi bence bu manada "check" edip bu adımları atabilirsek vatandaş nezdinde de gerçekten sadra şifa işler yapmış, örnek olmuş oluruz.

Ben tekrar teşekkür ediyorum Sayın Vekilim.

Evet, buyurun.