KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, öncelikle, az önceki tartışmaya ben de bir katkı vermek istiyorum ancak ona gelmeden maddeyle ilgili olarak... Yani, burada hayırlı bir kısım işler yapıyoruz, işler de yavaşlasın istemiyoruz çünkü bunlar, şurada yaptığımız işlerin önemli bir kısmı iktidar partisi tarafından elbette tasarı veya teklif olarak getirilen hususlar, onların seçim beyannamesinde var ama bunlar bizim de seçim beyannamemizde olan, hatta bir miktar daha fazlası olan hususlar olduğu için biz de katkı vermeye çalışıyoruz, işi de yavaşlatma gibi herhangi bir gayretimiz yok. Mesela, bununla ilgili olarak bizim burada, seçim beyannamemizde polisler için 3600 ek gösterge verilmesi var. Önerge dahi vermedik çünkü nihayetinde bizim verdiğimiz önergeler burada kabul edilmiyor, işi yavaşlatmayalım diye ama anlaşılıyor ki burada önerge vererek herhâlde gitmemiz gerekiyor. Önce şunu ifade edeyim tutanaklara geçmesi açısından: Polislerin ek göstergesinin 3600'e çıkartılması bizim talebimizdir. Ha, biz artık aşağıda, Genel Kurulda bununla ilgili önergeyi vereceğiz.

Şimdi, Sayın Bakanım, bu torba yasa meselesini biz burada çok tartıştık, bu torba yasanın mahzurlarını. Mahzurlarını zaten bakanlar da bildiği için, Başbakan da bildiği için, Sayın Başbakanın "Biz bundan sonra torba yasa getirmeyeceğiz mümkün olduğu kadar." şeklinde beyanatları oldu. Ama, biz burada bugün, tasarı ve teklifi beraber sayarsak, bu yasama döneminde 7'nciyi görüşüyoruz yani bugün 6 ve 7. Bunun, geçici bütçe yasası dışındakilerin tamamı torbaydı. Tabii, torba olunca... Burası bir ihtisas komisyonu. İhtisas komisyonundan murat nedir yani burada? Hakikaten, işin karşılıklı tartışılarak ve hem Hükûmet tarafından hem bürokrasi tarafından tam muhataplarının da olması talep edilir. O yüzden mesela biz burada "İlgili kurumlar burada mı?" diye her defasında soruyoruz çünkü sorular var, cevap almamız gereken hususlar var, değerlendirme almamız gereken hususlar var. Şimdi, teorik olarak burada tabii Hükûmet üyesi olan herhangi bir bakanımızın Hükûmeti temsil etme hakkının olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak, buradaki tartışmaların daha sağlıklı olabilmesi açısından buradaki maddelerle ilgili bakanlarımızın olması hepimizin arzu ettiği, muhtemelen iktidar partisindeki arkadaşların da arzu ettiği bir husustur. Bundan önceki torbayı söyleyeyim Sayın Bakanım: 5 tane sayın bakanla torbayı görüştük biz, biri gitti biri geldi, işte işleri vardı, nöbetçi, şu, bu derken. Bunlardan 2 tanesinin, torbada onların bakanlığını ilgilendiren hususlar vardı, diğer 3 tanesinin bakanlığını ilgilendiren herhangi bir husus yoktu. Dolayısıyla, özellikle geçenki torba da tabii çok sıkıntılı geçti, çok ciddi konular var, ciddi mali yük getiren, hesap edilmesi gereken, kamu kaynaklarının kullanılması gereken alanlar var, sayın bakanlardan herhangi bir cevap alamıyorsunuz. Tabii nihayetinde siyasi iktidar bunun sorumlusu. Bu söylediklerimizin sizin şahsınızla bir alakası yok.

Şimdi, bugün sabahleyin dedik ki, nazar değdi: En azından, hani ilk açılışında Maliye Bakanı olsa daha iyiydi çünkü ilki vergi hususlarıydı. Çalışma Bakanı geldi ama Çalışma Bakanlığını ilgilendiren hususlar vardı. Sonra Maliye Bakanı geldi. Tabii, bundan sonra sizinle gidilebilirdi ama bu çok acil olmadığına göre -arkadaşlara katılıyorum ben- burada bir ara verilmesinin hiçbir sıkıntısı olmazdı. Yarın sabahleyin -hepimiz hastayız, ben de ilaçla ayakta duruyorum ama buradayız- Maliye Bakanımız da gelirdi, bu görüşmelere kaldığımız yerden devam edebilirdik ama buna rağmen, siz oturdunuz, size de hoş geldiniz dedik, görüşmeleri sürdürdük. Ama, bunu normal bir şeymiş gibi arkadaşların savunması, tabii, şimdi bizi tekrar bu değerlendirmeyi yapmaya itiyor. Bu değerlendirmeleri bugün yapıyor değiliz; sabahleyin de bu değerlendirmeyi yaptık, günlerdir de bu değerlendirmeyi yapıyoruz, dün akşam Genel Kurulda da ben aynı değerlendirmeyi yaptım. Bu, kanun kalitesi açısından son derece sıkıntılı bir husus. İhtisas komisyonunda konunun muhatabı olan bakanın olması en iyisi. Konuyu biliyor olsa bile buradaki sayın bakanın ama bakanlık alanını ilgilendirmiyorsa, mesela çok haklı bir konuda dahi "Arkadaşlar haklı söylüyor, bu konuyu bu şekilde değerlendirelim." deme yetkisi büyük ihtimal olmayacaktır çünkü kendi bakanlığını ilgilendiren bir konu olmadığı için kendisinde o yetkiyi görmeyecektir; bu da normal. O yüzden diyoruz ki, kendi bakanıyla götürelim.

Şimdi bu iş çok acil değilken, Maliye Bakanımızın rahatsızlığı nedeniyle ayrılması durumunda buna yarın sabah devam edebilirdik ama dediğim gibi, buna rağmen biz yine bir şey demedik, devam ediyoruz. Fakat, arkadaşların bunu şimdi çok normal bir şeymiş gibi savunması, tabii insanı tekrar bu değerlendirmeleri yapmaya itiyor. Ben de görüşlerimi bu şekilde paylaşmak istedim.

Teşekkür ederim.