KOMİSYON KONUŞMASI

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, öncelikle bu Anagold kimdir diye bakmak lazım, bir durum tespiti yapmak lazım. Bu Anagold firması Çanakkale Kaz Dağları'nda, bu işlerde çok mahir bir firmaydı. Bu firmayla ilgili alt taşeronlarından oradaki tuvalet ihtiyacının giderilmesine kadar olan noktalarda iş verdikleri insanlar ve kısımlara baktığımızda da çok şaibeli işler olduğuna, 953 bin ağacın katledildiğine, kendi alanının dışına çıkarak iş yaptığına dair bütün bilgi ve birikimleri bir araya getirerek dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in de orada bir gelip miting yapmasıyla ve Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan Bey'e direkt, doğrudan olarak "Efendim, burada sizin bilmediğiniz ve sizden saklanan işler var." demesi suretiyle orada bir görüş bildirdiler ve akabinde, hemen bir ay sonra bu maden iptal edildi. Yani iptali kim yapıyor bilmiyorum -sorduğunuz soruya cevap vereyim- ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanımız orada bizzat araya girerek o madeni, o işletmeyi iptal ettiler. Kim bunlar? Şimdi, İliç'teki firma bu firma. Şimdi, bu bir durum tespiti.

İki, burada ne olmuş? İstiflemeyle ilgili olarak parametreleri doğru istenip müdahale edilmemesi sebebiyle yığın kütlesinin hem vadi içine hem madenin içine akması olayı olmuş yani göz göre göre bir şey yapılıyor. Orada radar sistemi de var, ekim ayından beri radar sistemi bu kaymayı tespit ediyor. Jeoteknik ekibi oranın bunu bildiriyor, diyor ki: "Burada bir kayma var, bu kaymaya önlem alın." Yani göz göre göre gelen bir şey var ve buna bir müdahale de yapılmıyor. Yani müdahale yapılıyorsa da nasıl bir müdahale olmuş ki neticede böyle bir faciaya yol açmış; bu çok önemli, bence en önemli soru bu. Bu radarı kim kontrol ediyor? Bizim Çevre Şehircilik Bakanlığı bu radarın kontrolünü, bu durumu takip etmiyor mu, alanı değil mi ya da kim ilgileniyor? Bunu da bilmek lazım.

Üçüncüsü, orada bilirkişi raporlarında asli kusurlu olarak bu firmanın genel müdür yardımcısı yani orada bulunan kişilerden asli kusurlu olarak birisi o. Fakat bu kişi de burada mı, ülkeyi terk etti mi? Çünkü Ronald adında bir kişi. Kaçtı mı, orada mı, değil mi? Bu mahkeme süreci ne olur, ne gider, o da merak ettiğimiz hususlar içinde ama en önemlisi, bilirkişinin söylediği şey var, o da çok kısa, okuyup bitirmek isterim: "Yığın liç sahasından kayan solüsyon içerikli toprağın hiç önlem alınmamış ve kirletilmeye ve kontamine olmaya açık olan kuru dere yatağına akmasıyla toprağın kayması esnasında oluşan gaz ile hava kirliliğine yol açıldığı, daha evvel hiçbir önlem alınmamış olan Sabırlı Deresi'ne akmasıyla toprak kirliliğine ve aynı zamanda yüzeysel ve yer altı suyu kirliliğine yol açacak olması. ÇED raporunda 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun'a dayalı olarak çıkarılan ve rapor içinden detaylı verilmiş olan yönetmeliklerle oluşan mevzuata aykırı hareket edilmesiyle..." Yani bu mevzuatı kim denetliyor? Böyle bir mevzuat var ve bu mevzuata uyulmadığını bilirkişi açık açık belirterek asli kusurlunun birinin de bu manada bu işi denetlemeyenin -yetki kimdeyse yani Çevre Bakanlığı mı, Enerji Bakanlığı mı- bu görevini ifa etmediğini açık açık belirtiyor. Ben bunları söylemek isterim.

Teşekkür ederim.