AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Bakan, söylediklerimin sizin şahsiyetinizle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Sizden önce Sayın Maliye Bakanı vardı, ben de buradaydım. Rahatsız olduğunu biliyorum. Ondan da önce Çalışma Bakanı vardı, onunla da epeyce konuştuk. Sayın Çalışma Bakanı benim sorduğum soruların tamamına cevap verdi. Onun cevaplarının birçoğuna katılmıyorum ama konuya vâkıf. Cevap verdi. Sayın Maliye Bakanı sorulan sorulara cevap verdi.

Aşağıda yine Plan Bütçenin bir tasarısı görüşüldüğü için ve benim de konuşmam olduğu için indim. Ben bu Komisyonun bir üyesi değilim. Benim gibi toplam 4 Cumhuriyet Halk Partili milletvekili bu Komisyonun üyesi olmadığı hâlde burada çalışmalara katkı vermek istiyorlar. Onun için buradalar.

Olayın ciddiyetini anlatmaya çalışıyorum. Siz Gençlik ve Spor Bakanısınız, sizin beyniniz, ruhunuz, her şeyiniz oraya ait şu anda. Sizin burada bu duruma düşürülmeniz -bana göre- hiç hoş bir şey değil. Siz bir Bakansınız, burada sorulan sorulara cevap verebilmelisiniz ama bunu sizden bekleyemeyiz. Bu Komisyonun görüştüğü konular acil olsa eyvallah, dediğiniz doğru. Tabii ki yani Anayasa'ya göre burada olursunuz, Hükûmeti temsil edersiniz. Ben size edemezsiniz demiyorum ama burası Plan Bütçe Komisyonu. Sizin burada ancak acil durumda olmanız bizi vicdanen rahatsız etmez. Bu Komisyon eğer Sayın Maliye Bakanı rahatsızsa veya Sayın Çalışma Bakanının mazereti varsa- ki geçerli mazeretleri var- derhâl ara verir çalışmalarına ve uygun bir zamanda devam eder. Ama bu durum Hükûmetiniz için de iyi bir imaj yaratmıyor. Biz Hükûmetle aynı şeyleri düşünmeyebiliriz. Ben isterdim ki demokratik yollarla yarın düşüreyim Hükûmeti, bütün gücümle çalışırım ama düşene kadar siz benim Bakanımsınız. Siz orada boynu bükük oturamazsınız bana göre. Ben deminden beri sizin beden dilinizi de izliyorum, yapılan konuşmaları da izliyorum. Orada sizin bu duruma düşürülmenizi de doğru bulmuyorum açıkçası.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Öyle bir şey yok zaten ya!

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ayrıca, burada konuşulan konu -demin de arz ettim, başından beri de söylüyorum- benim ana komisyonum olan Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunu ilgilendiriyor. Bu kanun tasarısı oradan kaçırılıp orada görüşülmeden buraya getirilmiştir. Biz buna itiraz ettik. Neden? Çok mu âşığız biz buraya gelmeye? Hayır. Sadece, bütün görüşmeler adamakıllı olsun, bütün uzmanların görüşlerinden faydalanılsın arzusundayız.

Peki, kaçırdınız, geldi buraya. İki değerli bakan konuya vâkıflar, birisi maliye işine vâkıf, birisi de teknik konuya vâkıf. Eyvallah. Olmuyorsa ne olur yani, kapatırsınız Komisyonu, yarın devam ederiz. Sayın Bakan iyi gelir, devam ederiz. Böylece çalışmanın bir anlamı olur. Yani, bir şey soruluyor, bürokrat kulağınıza sürekli fısıldıyor, siz de... Görüyoruz buradan her şeyi. Elbette her şeyi bilmek zorunda değil, Maliye Bakanının da kulağına fısıldar, doğrudur ama bir işin yakışanı vardır.

Ben böyle düşünüyorum. Şahsınızla ilgili en ufak bir şeyim yok, ben sizi geçmiş dönemden de tanırım. Bildiğiniz konuda ne kadar donanımlı olduğunuzu da bilirim ama bu size yapılmamalı.

Teşekkür ederim.