KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ATAY USLU - Evet, teşekkür ederim.

Arkadaşlar, tabii, biz Komisyon Başkanı olduk diye bakanların üzerinde herhangi bir merci değiliz. Sistemin kendi içinde bir işleyişi vardır. Bakanlar geldiği zaman bunları da tekrar kendilerine sorabilirsiniz ama şunu söyleyeyim tabii...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani bakanlar da Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde değil bu arada.

BAŞKAN ATAY USLU - Onu söyleyeceğim ama ben bir öz eleştiri yapayım, herkesten bağımsız bir milletvekili olarak öz eleştiri yapayım. Şimdi, tabii, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçtik ama soru önergesi, yazılı soru önergesi, gensoru gibi şeylerin aslında bir tarihî gelişimi var. Mesela, sorunun İngiliz parlamenter sisteminde en az beş yüz yıllık bir geçmişi var. İngiltere'de mesela internette bulunabilecek sıradan sorular soru değildir. "Soru" nedir biliyor musunuz İngiltere'de? Hükûmeti sarsacak sorulardır, siyasi konulardır ama biz soruyu teknik noktaya indirmişiz Parlamentoda, Bilgi Edinme Yasası'yla elde edilebilecek soruları milletvekilleri sormaya başlamış. Meclis araştırma önergesi veriyoruz, bu konu önemli, her gün tartışıyoruz 5 konu. Bir gün bakıyorum, sıradan bir konuda "Meclis araştırma önergesi verelim." Ertesi gün onu... "Meclis araştırma önergesi" dediğimiz konu Türkiye'nin tamamını etkileyen, bu araştırma önergesinin sonunda ortaya çıkan rapor gerçekten süreci etkileyecek bir konu olursa verilmesi gerekiyor ama biz bunları hakikaten hepimiz için söylüyorum bakın basitleştirmişiz.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan, İliç maden faciasından daha önemli ne olabilir? Onunla ilgili soru soruyoruz yani.

BAŞKAN ATAY USLU - Bakın, bunun için, bu Komisyon için demiyorum. Yani şunu demek istiyorum arkadaşlar: Soru önergesi için de bakın geçen yıl ben baktım 250 bin tanenin üzerinde soru sorulmuş. Ya, öyle basit sorular var ki geçen yıl -onları ben saklıyorum, böyle çalışıyorum arada, Meclis araştırma önergesi verilen bir kitapçık basılıp dağıtılıyor, masaların üzerine konuluyor- baktım, komisyon kurmak için binlerce önerge vermişiz, binlerce. Yani onun üzerine sonra da diyoruz ki: "Hani, komisyona izin vermediniz, siz buna karşısınız." İnşallah bu siyasi anlayıştan kurtuluruz diye düşünüyorum. Yoksa bence cevap...