Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve Samsun Milletvekili Ersan Aksu ile 120 Milletvekilinin Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1812) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 28 .11.2023 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim öncelikle.
Tabii, bir torba yasa getiriliyor. Plan ve Bütçenin gündemi yoğun biliyorsunuz, gündemi yoğundu. Plan ve Bütçeye geçtiğimiz haftalarda bütçe geldi, bütçeyle ilgili uğraşıldı. Bütçe önümüzdeki hafta da Genel Kurula inecek.
Şimdi, bir torba yasa getiriliyor. Bu torba yasa getirilirken ülkenin temel sorunlarına çözüm olsun diye torba yasa gelsin beklersiniz. Ülkenin şu andaki en temel sorunlarının başında deprem geliyor, bir diğeri de ekonomi. Şimdi, bu torba yasaya bakıldığında depremle ilgili hiçbir şey yok; ekonomiyle ilgili iyileştirici bir şey yok, sadece yine ekonomide Türkiye'de son dönem zenginleşenlerle ilgili çeşitli düzenlemeler var ama örneğin, deprem mağduriyetini giderecek bir şey yok.
Şimdi, geçen gün burada da gündeme getirildi bu; Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından deprem bölgesi için 6 Şubat-30 Kasım 2023 tarihleri arasındaki dönem mücbir sebep olarak ilan edilmişti ancak çok büyük bir yıkıma sebep olan deprem için on ay gibi bir sürenin mücbir sebep hâli olarak çözüm bulması mümkün gözükmüyor. Özellikle, muhasebeci ve mali müşavirler dokuz aydır inanılmaz bir performansla çalışıyorlar. Bunların tamamının iş yeri yıkılmış. Ama bu zor şartlarda çalışan muhasebecilerin vergi beyan ve bildirimleriyle ilgili SGK, İŞKUR gibi kurumlarla yapılacak bildirimlerin verilmesinde güçlükler yaşanacağı gerçek. Maalesef bu hâlâ uzatılamadı, bununla ilgili bir düzenleme yok.
2011 Van depremi nedeniyle Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hâli 2017 tarihine kadar beş yılı aşkın bir süre olarak ilan edilmişti. 6 Şubat depremlerinin ardından on aylık ilan edilen mücbir sebep hâli mutlaka uzatılmalıdır. Plan ve Bütçe Komisyonunun çok Kıymetli Başkanına da buradan sesleniyorum: Mutlaka bunun gündeme getirilmesi lazım, deprem bölgesinde bu sürenin mutlaka uzatılması lazım.
Yine, deprem nedeniyle iş yerleri âdeta yerle bir oldu; bunların vergi borçları var, SGK primleri var, BAĞ-KUR primleri var, bununla ilgili de düzenleme yok. Eğer bir iyilik yapılacaksa, bir düzenleme yapılacaksa önce esnafla ilgili yapılmalı; esnafın elektrik, su, vergi borçları mutlaka ertelenmeli ama burada, bu torba yasada böyle bir şey yok ya da emekliyle ilgili bir şey var mı? Yok. Emekli açlık sınırının altında yaşamaya devam ediyor, bununla ilgili tekliflerimizi de vereceğiz.
Birçok madde var. "Torba yasa" deyince... Buna "torba" mı dersiniz, "çuval" mı dersiniz, içine ne bulmuşsanız koymuşsunuz. AKP döneminde torba yasa âdeta bir kanun yapma şekline dönüşmüş durumda. Bu düzenlemeyle Anayasa'ya aykırı düzenleme yapılıyor. Anayasa Mahkemesi iptal ediyor, sonra yasa üzerinde çok ufak değişikliklerle aynı madde tekrar Meclise getiriliyor, Anayasa Mahkemesi bu kararlarla işlevsiz hâle getiriliyor. Zaten Anayasa Mahkemesinin işlevi çok kalmadı, sizin de desteğinizle Yargıtayın bir darbesi oldu. Bu şekilde bu darbe süreci de devam ediyor.
Bugün TÜRK-İŞ kasım ayı açlık ve yoksulluk sınırlarını açıkladı; açlık sınırı 14.026 liraya, yoksulluk sınırı 45.687 liraya çıktı. Peki, bu kanun teklifinde her geçen gün değil artık her geçen saat yoksullaşan dar gelirliyle ilgili düzenleme var mı? Yine yok.
Enflasyon almış başını gitmiş. Asgari ücret açlık sınırının 2.624 TL altında kalmış. Çiçeği burnunda Çalışma Bakanı asgari ücrete 2024 yılında tek sefer zam yapılacağını söyledi.
Bir başka şey, biliyorsunuz, 2024 için enflasyon hedefi yüzde 36, yeniden değerleme oranı yüzde 58,5. Yani Hükûmet de enflasyon rakamına uymuyor, asgari ücret de herhâlde hesaplanırken bununla ilgili bir düzenleme yapılmayacak gibi gözüküyor. Maalesef, çalışanın yoksulluğuyla, asgari ücretliyle, emekliyle ilgili bir düzenleme yok.
Şimdi, burada, Devlet Malzeme Ofisi alımlarının Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkarılması var. Madde 39'la birlikte DMO'nun idareler için yapacağı taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı, ilaç, tıbbi malzeme, tıbbi cihaz alımları Kamu İhale Kanunu'ndan istisna tutuluyor. Bu niye tutuluyor acaba? Bunu da merak ediyoruz. Kamu İhale Kanunu en kısa sürede en çok değişen yasa olma rekorunu elinde tutmaya devam ediyor. Kamu İhale Kanunu 2002 yılında çıkarıldı, iktidara geldiğinizden beri 200 kez değiştirildi. En sevdiğiniz şey Kamu İhale Kanunu'nu değiştirmek. Şimdi maddeler de değişiyor, artık bundan sonra torba kanunun 39'uncu maddesine göre ek maddeyle DMO'ya Kamu İhale Kanunu'ndan muafiyet veriliyor, hem de en akçeli alımlarda, taşıt alımlarında, kiralama alanlarında. Bunu da söyleyelim. 2023 yılının ilk on ayında taşıt kiralamaya ödenen para 1 milyar 552 milyon lira. Ayrıca, hava taşıtı kiralamaya ödenen miktar 1 milyar 121 milyon lira. Maşallah, artık ayaklarınız da yere basmıyor, uçaklardan, helikopterlerden inmiyorsunuz. Cumhurbaşkanını örnek alıyorsunuz, 13 uçağı var. Maalesef, bakanlar da tarifeli uçak yerine özel uçaklarla gezmeye devam ediyor.
Bir "huzur hakkı" meselesi var. Kanun Teklifi'nin 70'inci maddesiyle Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde yer alan yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ile komisyon, heyet, komite, benzeri organlarda görev alanlara huzur hakkı ödenebilmesinin imkânı sağlanıyor. Bu memlekette milyonlarca işsiz var, bu memlekette bir asgari ücreti elde etmek için kırk beş saat çalışan insanlar var ama siz bu ballı, börekli üçer dörder maaşa alıştınız, bunu devam ettirmek istiyorsunuz. Bu ülkede milyonlarca insan, 14 milyona yakın insan 7.500 lira maaşla ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Bu ülkenin çocukları açlıktan bayılıyor ama diğer taraftan kamuda üçer beşer maaşlar devam ediyor. Tam bir çiftlik cumhuriyeti olmuş durumda Türkiye, bu çiftlik cumhuriyetiyle hem eski milletvekilleri danışman oluyor hem sizin yandaşlar danışman oluyor, üçer beşer maaş almaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde de gündeme getirdik ama Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı da bu konuda hukukumuzu korumadı. Biz "Kaç danışman var?" diye soru soruyoruz, o soruların cevabını alamıyoruz. "Bir hafta içerisinde gelecek." diyor, o cevaplar da gelmeyecek.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Daha bir hafta dolmadı, bekliyoruz şu an.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Dolunca da bekleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında kaç tane danışman var? Bunların kaçı eski vekil, kaçı eski AK PARTİ yöneticisi? Onları da merak ediyoruz. Aslında AK PARTİ -bir şeyin hakkını vermek lazım, Sayın Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı Değerli Başkanım, size de laf atmış olayım, MHP'ye de- yetenekli bir parti yani yeteneklerini biliyoruz. Pehlivanı bankacı yapıyor, siyasetçiyi banka yönetim kurulu başkanı yapıyor, AK PARTİ Malatya Kadın Kolları Başkanını örneğin getiriyor, Spor Bakanlığına müşavir yapıyor. Yani iyi bir yetenek hakikaten. Düşünsenize, bir pehlivanı bankacı yapıyor -okul okumadan- yani yetenekli bir parti. Ya da hiç ilgisi olmayan birini getiriyor TÜRK TELEKOM'un yönetim kurulu üyesi yapıyor yani böyle bir yetenek Türkiye, dünya siyasi tarihinde yok, yetenekli bir parti; onu söyleyelim. Şimdi, bir yeteneği daha var. Âdeta devlet çiftlik, hakikaten çift maaşlara baktığımız zaman Türkiye'nin en büyük kangren sorunlarından biri olmuş durumda sizin döneminizde.
Bu -biraz önce Vehbi Bey söyledi- kur korumalı mevduat hesaplarında kurumlar vergisi yok. Bütün dünyanın faiz artırımını uyguladığı bir ortamda, faizleri ve dövizi aynı anda düşük tutmak için milyarlarca lira Merkez Bankası rezervi yok edildi. Aynı Plan ve Bütçe Komisyonunda 21 Aralık akşamı bir torba yasa görüşülürken AK PARTİ sıraları alkışlıyordu bu korumalı mevduat sistemini, yeni gelen Bakan, Merkez Bankası Başkanı da buradan çıkmaya çalışıyor. Hakikaten Erdoğan "nas" dedi, "Ekonomiyi ben bilirim." dedi ama ekonomiyi nasıl bildiğini de hep beraber gördük, nasıl bir deneyim yaşadığımızı hep beraber gördük. Olan bu fakir fukara devletin Merkez Bankasının parasına oldu. Şimdi çocuk bezi alan vatandaştan yüzde 10 KDV alınıyor, buzdolabı bozulan vatandaş yenisini almak isterse yüzde 20 KDV ödüyor, ÖTV ödüyor; cep telefonu bozulan vatandaş ÖTV, KDV ödüyor ama kur korumalı mevduatla milyarlarca gelir elde eden şirketler kurumlar vergisinden istisna tutuluyor, devlet âdeta bir avuç rantiyeciye teslim olmuş durumda; bu da sizin geçirdiğiniz kanunlarla oluyor Sayın Yaşar Bey, onu da söyleyeyim. Sen tabii bunları biliyorsun, senin tuzun kuru, cep telefonuyla oynuyorsun ama bak, ben sana bir şey söylüyorum: Bu, korku...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım, neye bakıyorum söyleyeyim.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Erdem'e de aynı şeyi söylüyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Muhittin Böcek'in danışmanı 5 maaş alıyormuş.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Alıyorsa onun da o hesabını sor, kim alıyorsa onun da hesabını soralım, hodri meydan diyoruz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama siz sordunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Siz bütün Bakanlıkları, devletin her kademesini doldurdunuz, bir tane boş yer bırakmadınız ya! Belediyede çalışan bir kişiye mi göz diktiniz?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Belediyelerde, kamu kurumlarında kim varsa, kim 5 maaş alıyorsa, kim fakir fukaranın parasını yiyorsa onlara zehir zıkkım olsun; CHP'li de olsa AK PARTİ'li de olsa akraban da olsa zehir zıkkım olsun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Katılıyorum, âmin.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizin tuzunuz kuru. Kimi koruyorsunuz? Kur korumalı mevduat sisteminde parası olanları koruyorsunuz. Yaşar Bey, ne iş yaptığını bilmiyorum ama tahmin ediyorum senin paran yoktur orada; savunma boşuna, savunma bunları, kur korumalı mevduat sistemini Allah aşkına savunma.
Şimdi bir şans düzenlemesi var, onu oynuyor musun bilmiyorum. Yani onu oynamaman lazım, oynamıyorsundur muhtemelen, oynuyorsan da vebali, günahı senin boynuna olsun. Şimdi, vatandaşı kumarbaz yaptınız. Öyle bir cumhuriyet oluşturdunuz ki bakın bu Dilan Polat, sosyal medya fenomenleri, bu Fatih Terim fonunu var ya vallahi siz yaptınız. Millet bakıyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, mikrofon kesildi ama o kadar heyecanla konuşuyorsunuz ki belli olmadı kesildiği.
Açıyorum ama şimdi bu Fatih Terim fonuna girerseniz çıkmaz bu iş, uzun bir iş.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Anlatacağım Başkanım.
Şunu söylemeye çalışıyorum: İnsanlar eskiden üretim yaparak zenginleşmeye çalışırdı, bir işe girerek zenginleşmeye çalışırdı, alın teriyle zenginleşmeye çalışırdı. Allah aşkına şu memlekete bir bakın, zenginlere bir bakın; kimler zengin oluyor? Bir de muhafazakârlığı kullanıyorlar. İşte ne o, altın fincanda kahve içenler -efendime söyleyeyim- euroyla, dolarla saç bandı yapanlar... Bu memleketin bu duruma gelmesinin sebebi uyguladığınız siyaset.
Geçtiğimiz günlerde de söyledim, yeni gençlik tipi yaratıldı. Burada Sayın Aksu'ya da söylüyorum, size de laf atıyorum. Ya, bunlar yüksek ayakkabı giyiyorlar, kısa çorap, dar pantolon, kazak, ceket, elinde, kolunda pahalı bir tespih ve saat; bunlar kısa sürede zengin oluyor, hepsi birbirine benziyor, sakallar böyle, burası az, burası çok.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sizinki gibi mi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Benimki değil, benimki yok, benimki rahmani bir sakal. Bu insanlar nasıl zengin oluyor bir bakın, bu insanlar nasıl zengin oluyor? Bu insanlar birbirlerini görerek, herkes birbirine özeniyor. Ya, bakıyor Arda, bakıyor futbolcular, Türkiye'nin en iyi futbolcuları, adamlar yıllarca futbol oynamışlar, bakıyorlar ki yanda 3. Lig, 4. Lig topçusu, ya hiç ömründe topa vurmayan birden zengin olmuş, neyle? Yasa dışı bahisle, yasa dışı bahisle. Bakın, bu hani kumar günah ya, kumarın en çok arttığı dönem sizin döneminiz; bu şans oyunlarının en çok arttığı dönem sizin döneminiz. Millet şimdi yasa dışı bahisle, sosyal medyayla, kara parayla zenginleşmeye devam ediyor. Bu gri listeye niye alındı biliyor musunuz? İşte bu şekilde zenginleşen insanlar, kara para "Nereden buldun?" sorusunun sorulmaması nedeniyle yeni bir zengin türü yarattınız. Emeksiz, ter akıtmadan zengin olanlar birbirine bakıyor; adam veriyor 5 milyon doları, 5 milyon dolar daha kazanacağını düşünüyor çünkü yanı başındakiler kazanmış, bu sistemin de sorumlusu sizsiniz.
Bakın, 2007-2023 döneminde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Geneli üzerinde konuşuyorum sanıyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Geneli üzeri on dakika süremiz var.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, geneli üzeri yirmi dakika değil mi?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değil, o bütçedeydi, on dakika.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Maddelerinde söz verelim, şimdi Sayın Akay bekliyor, Sayın Erdem girmiş.
Buyurun toparlayın.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Peki Başkanım, hemen toparlıyorum.
2007-2023 döneminde devletin şans oyunlarından topladığı vergi yüzde 7.949 artmış durumda, 2023'ün ilk on ayında şans oyunlarından elde edilen gelir 19.4 milyar, 2024'te toplanması beklenen şans oyunları vergisi 55 milyar. Nereden para kazanıyor devlet? 1) Şans oyunlarından. Devleti kumarbaz yaptınız. 2) Alkollü içeceklerden. Devleti de alkolik yaptınız. Bakın, 4 duble rakı içiyorlar ya, 3'ünü devlet içiyor, 1'ini vatandaş içiyor. Ya, devleti hem kumarbaz hem alkolik yapmış durumdasınız, devlet âdeta bir kumarhane gibi işletiliyor.
Ben teşekkür ediyorum Başkanım, sözlerime daha sonra devam edeceğim.