BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, Sayın Türeli, şöyle: Milletvekillerinin toplanıp ortak bir akıl yürütmesinin benim bir bireysel çabam olarak değerlendirilmesi lazım. Ancak, değerli arkadaşlar, şöyle: Burada milletin bir iradesi yansımıştır. Dolayısıyla şimdi, burada çoğunluk tarafına "Siz çoğunluksunuz ama bizim direttiğimiz yerde siz bunu yapamazsınız." diyemeyiz çünkü o yetkiyi... Ha, yanlış yaparlarsa bedelini öderler ama o irade yani milletin iradesinin tecellisi bu şekilde olmuş ve bu irade neticesinde bunlar bu yetkiyi kullanırlar. Dolayısıyla onlara biz "Siz neden bu yetkinizi kullanıyorsunuz?" diyemeyiz, millet vermiş bu yetkiyi onlara. Ha, şimdiye kadar olanlarda ben ne yaptım? Onu da söyleyeyim, milletvekillerine, partilerimize de teşekkür ediyorum, hepsinde de yardımcı oldunuz, buna itiraz etmiyorum ancak öyle bir yetkimiz var yani buna "Olmaz." diye bir şey diyemeyiz, ben mutlaka... Az önce de söyledim, bir madde söylediniz "Onların haberi yok ki, bununla alakalı ne görüş bildirecekler, önerge burada verildi." diye dedim. Dolayısıyla bu benim meseleye yaklaşımımla alakalı bir durum ama bu yetki vardır, ben 2011'de de daha sonraki dönemlerde de... 1 tane değil, onlarca madde ihdası buna göre yapıldı, hatta bu dile getirildi, Meclis Başkanlığına itiraz edildi, Meclis Başkanlığı bunu buraya iade etti, bunun yazışmaları da var Komisyonda, daha önce gündem yapıldı bu dolayısıyla konunun içeriği budur.

Niye aktarıyorum? Ya, ortak akılla yapmak daha faydalı. Mesela, orada bazı şeyleri siz dile getirdiniz, bazı noktalarda biz adım attık, daha iyi olduğunu düşünüyorum yani ülke için daha faydalı bir şey çıkardığımızı düşünüyorum ama bu "Tamamen kestik, biz itiraz ettik, siz yapamazsınız." diye bir şey asla olamaz, yetki çok açıktır.

Sayın Erdem, buyurun, sonra Sayın Türeli'ye söz vereceğim.