İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Her iki maddeyle ilgili, 10'uncu ve 11'inci maddelerle ilgili birçok şey söylendi. Tabii, tamamına katılmakla birlikte, yasa koyucunun cezanın miktarını belirlerken önceki ceza miktarlarından ayrıldığı noktada, tercihinin niye o yönde kullanıldığı noktasında bir izahı veya bir makul sebebi olması lazım bence. 10'uncu maddedeki değişiklikle örgüte üye olanlar ile üye olmadan örgüt adına suç işleyenler maddenin önceki hâlinde aynı oranda ceza alırken yeni düzenlemede ceza oranının artırıldığını -Sayın Hocamın da ifade ettiği gibi- görüyoruz. Bu maddede ise, 314'üncü maddede ise örgüte üye olanlar ile örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişilerin ceza miktarlarının ise değişmediğini görüyoruz. Dolayısıyla şimdi, evet, düzenlemeler yapıyoruz, belli ihtiyaçlardan kaynaklanıyor ama bu ihtiyaçların nereden kaynaklandığıyla ilgili hukukçuların zihninde bulanıklık olmaması lazım yani silahlı örgüt suçları ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun üye olmayanlar açısından cezaları, bir önceki kanunun değişmeden önceki hâliyle aynıyken sonradan burada bir farklılık oluşması hukuk yapma mantığı açısından, Türk Ceza Kanunu'nun sistematiği açısından bence doğru olmamış. Bu konuda, en azından 10'uncu maddeyle ilgili bir değerlendirme Genel Kurul aşamasında yapılmalıdır diye düşünüyorum.

11'inci maddeyle ilgili olarak da bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir değişiklik önergemiz var, bu maddenin, Anayasa Mahkemesinin 6/10/2023 tarih 2023/132 esas, 2023/183 sayılı Kararı'nın gereklerini karşılamadığından dolayı teklifin madde metninden çıkarılmasını arz ve talep ediyoruz.