KOMİSYON KONUŞMASI

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Sayın Başkan, ben de sayın vekilime katılıyorum, sayın vekilimize de katılıyorum yani genişletmeyle ilgili, ülkemizin görülecek yerleriyle ilgili çok büyük bir kaynağa sahibiz biz.

Biraz önce Sayın Bakan Yardımcımız, diğer ülkelerde rehber bulundurma zorunluluğuyla ilgili, birçok ülkeyle ilgili bize bütün detaylar geldi; bulundurma olanlar da var, olmayanlar var. Ama bizdeki coğrafi yapıdan kaynaklanan, geçmişteki tarihî yapımızdan, geçmişimizden kaynaklanan bir zenginlik var. Bu zenginliği de koskoca 82-83 milyonluk ülkede 14 bin kişi icra ediyor ve bu zamana kadar çok güzel bir şekilde icra ettiler. Onların istediği tek bir şey var Sayın Başkanım, Sayın Bakan Yardımcım; onların istediği, diyor ki: "Ben -Sayın Bakanımızın da emekleriyle- İstanbul Havalimanı'ndan, oraya inmiş, o güzel havalimanına inmiş Amerikalı kafileyi alacağım, İstanbul Ayasofya, Topkapı, Tarihî Yarımada'ya -siz bu işi çok yakından biliyorsunuz, sizin kendi bölgenizde- oraya getireceğim, gezdireceğim, sorumluluk bende." "Oradan alacağım, Bursa'ya götüreceğim, orada camiyi göstereceğim. Oradan Eskişehir'e götüreceğim ama sorumluluk bende." diyor.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Şöyle: Almasında bir engel yok da zorunluluğu kaldırıyor yasada. Almasında bir engel yok yani dediğiniz işi yapmakta.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Değil, olmuyor, o zaman acentelerle çelişirler Sayın Başkanım. Siz de biliyorsunuz bu işi, siz de yaptınız, Ulaştırma Bakanlığı yaptınız, ikiniz de koordineli çalıştınız, iki Bakanımızın da bu konudaki emeklerine saygı gösteriyoruz. Sayın Başkanım da belediye başkanlığı yaptığı durumda... Yani ekmek paramız bizim, onların da ekmek parası. Onlar sadece diyor ki: "Biz bunu burada icra edelim, yapalım." Niye kısıtlıyoruz ya? Yani hadi maddeyi çektik çekmedik tartışılıyor da yani kısıtlama getirmeyelim onlara yani onlar o işlerini yapsınlar, icra etsinler ve ülkeyi tanıtsınlar.

Sayın Bakanım, size soruyorum: Geldi, İstanbul'dan çıktı, 40 kişilik Amerikan grubunu aldı, bilim heyeti; tıp doktorları geliyor, mühendisler geliyor -uzaya gidiyoruz, biliyorsunuz- geldi heyet, İstanbul'dan çıktı, Bursa'ya giderken Orhangazi Köprüsü'ne geldiğinde lastik patladı. Hadi bakalım anlatın, hadi bakalım şoför anlatsın. Nerede duracak?

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Rehber alsaydı o zaman, ne diyecek?

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Hayır, işte, burada rehber olacak ve o profesyonel kokartlı rehber, orada duracak, o lastik patlama sürecinde o bölgedeki köprüyü anlatacak, bu köprünün nasıl yapıldığını anlatacak, oraya nasıl gelindiğini anlatacak. Yani lütfen bu konuda arkadaşlarımıza destek olun.