KOMİSYON KONUŞMASI

SEDA KÂYA ÖSEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, Bakanlık yetkilileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. DEVA Partisi adına söz alıyorum.

Öncelikle Sayın Bakan Yardımcımız doğru bir şey söyledi; 2019-2023 Stratejik Planı'ndaki rakamları tabii ki tutturmak imkânsız, arada bir pandemi geçirdik ama şu da bir gerçek: 2023'te Ağustos, Eylül ayında açıklanan OVP'ye yani Orta Vadeli Plan'a göre de hedeflerimiz tutmadı. Biliyorsunuz, 60 milyon ziyaretçi, 56 milyar dolar hedefimiz vardı; 57 milyon ziyaretçi ve 54,3 milyar dolar gelirde kaldık. Tabii, ben çok eski bir siyasetçi değilim, iş dünyasından geliyorum ama benim bildiğim, bir yerde bir şirketiniz varsa şirketinizin gelirinin artması yetmez, aynı zamanda, bir de hedefini tutturmanız lazım. Kaldı ki bugün artık Türkiye bir enflasyon ülkesi, gelirinin artmasından da doğal bir şey yok ama burada "Hedefimize ulaştık mı?" diye soruyorsak hayır, bu sene hedefimize ulaşmadık. Hedefimize ulaştığımız tek gelişme kişi başı gelirin 99 dolara çıkmış olması, bu da önemli bir faktör diye düşünüyorum. Zaten Plan ve Bütçe Komisyonunda Sayın Bakanımız turizmin hedeflerini açıklarken kişi başı gelirin daha fazla arttığı, yüksek kalitede turistin geldiği bir Türkiye turizm profili çizmişti ki ben de canıgönülden kendisine katılıyorum. Aynı zamanda, bunun içinde fırsat ve tehditleri analiz ederken tehditlerden en büyük bir tanesinin de eğitimli turizm çalışanlarının olduğundan bahsetmişti yani turizmde çalışanların yüksek, daha kaliteli eğitim aldığı bir sistemden bahsetmişti.

Yine, aynı şekilde, bunu tamamlarken de bu kanun teklifinin genel gerekçesinde "Turist rehberlerinin niteliklerini artırmak amacıyla mesleğe kabul koşullarının yeniden düzenlenmesi." olarak bunu desteklemişsiniz ama geldiğimiz noktada madde gerekçelerinde şöyle bir şey yazıyor: "Yabancı dil şartını sağlayamadığı için rehber olamayanların mağduriyetini gidermek ve iç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacını karşılamak için..." demişsiniz. Şimdi bu bana bir ikilem olarak geliyor yani bir taraftan "Yeterince eğitimli personelimiz yok artan turist kapasitesini geliştirmek için, gelir seviyesi yüksek turist çekemiyoruz, daha kaliteli turisti çekemiyoruz; bu yüzden arzuladığımız ivmeyi yapamıyoruz." diyorsunuz ama öbür taraftan, turist rehberleri gibi turizmin en önemli yapı taşlarından bir tanesinin daha vasıfsız insanlardan olması gerektiğini söylüyorsunuz; bu bir ikilemdir, bunun altını çizmek istiyorum ve sizin hedeflerinizle de açıkçası uyuşmadığını düşünüyorum.

İkinci önemli konu tabii ki müze ve ören yeri hariç rehber zorunluluğunun kaldırılması. Değerli milletvekili arkadaşlarımız da bu konunun altını bayağı çizdi, ben çok fazla üzerinde durmak istemiyorum fakat tabii ki bildiğiniz gibi sadece dağ taş anlatmak değildir bir turist rehberinin görevi; aynı zamanda, kafilesinin hemen hemen her sorunuyla ilgilenmesi, mihmandarlık etmesi... Her gelen turist Türkiye'den mutlu ayrılsın ve gittiği ülkede de Türkiye'de karşılaştığı manzarayı anlatarak aslında gönüllü elçilik yapsın diye bu işin liderliğini çeken insanlardır. Bazı turistler bildiğiniz gibi Türkiye'ye gelirken politik, tarihî anlamda ön yargılarla gelebiliyorlar, özellikle ülkelerindeki basın tarafından da etkilenebiliyorlar. Aslında işte turist rehberi bu noktada devreye giriyor. Bu oluşmuş kaygıları, tamamen kemikleşmiş ön yargıları yıkmak için bizim burada turist rehberlerine çok daha fazla ihtiyacımız var. Türk dış politikası için en önemli lobicilik araçlarından bir tanesinin de Türk rehberlerimizin bu alanın her alanında turistlere eşlik etmesi olduğunu düşünüyorum. Burada liyakat çok önemli, Türkiye'de ne yazık ki her alanda liyakat göz ardı ediliyor artık. Aslında, bakarsanız, artık büyükelçiler bile Dışişleri Bakanlığından gelmiyor, orada da çok bir liyakat kalmadı ama en azından burada bunun korunması gerektiğine inanıyoruz.

Arkeoloji ve sanat tarihi mezunları konusunda Sayın Bakanımız yine Plan ve Bütçe Komisyonunda artık kazı ekiplerinin Türkiye'den olması gerektiğini yani Türkler tarafından kazıların liderliğinin yapılması gerektiğini ve böylece doksan yüz yılda yapılan kazıları yirmi otuz yılda yapabileceğimizi söylemişti -ki ben de canıgönülden destekliyorum- ve böylece de arkeoloji ve sanat tarihi mezunlarımıza iş olanağının artırılacağından bahsetmişti. Şimdi, bu çok güzel bir hedef ama şu anda, anladığım kadarıyla "Ya, biz bunu kısa vadede yapamıyoruz, bari kısa yoldan bir turist rehberi yapalım da bu arkadaşlara iş olanağı açalım." gibi bir... Belki bunun da altını çizmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Ayrıca, burada bu konuyu açtığınız için ve fikirlerimizi dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

Saygıyla selamlıyorum efendim.