KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, Sayın Cupolo'nun "Türkiye'nin Suriye'de işgal ettiği yerlerden getirdiği savaş esirleri..." Siz, öncelikle, Türkiye'de milletvekilisiniz, ben sizi dinliyorken... Siz, Suriye'nin milletvekili değilsiniz Sayın Cupolo, siz Türkiye'nin milletvekilisiniz.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Suriyeli Türkiye'ye getiriliyorsa ben onun hakkını savunurum Sayın Başkan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz.

Siz de müsaade edin lütfen. Bakın, herkes sizi dinledi burada, kimse sözünüzü kesmedi. İstediğinizi söylüyorsunuz -yalan yanlış- senaryo uyduruyorsunuz; kusura bakmayın da bu kadar, böyle ifade olmaz. Siz Türkiye'den bütün haklarınızı alıyorsunuz, buranın vatandaşısınız, buranın Parlamentosunda oturuyorsunuz ve bu ülkeye "işgalci" diyorsunuz. "Suriye'de işgal ettiği topraklar" diyorsunuz, kendi kendinize uydurmuşsunuz bir şey.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Nedir yalan Sayın Başkan?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Lütfen dinler misiniz.

Birleşmiş Milletler Antlaşması Madde 51 "Bu antlaşmanın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması hâlinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu ülkenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez."

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin güneyinde kim var? PYD. Kim tarafından yerleştirildi oraya? ABD tarafından, "emperyalistler" diyorsunuz ya. Kim silahlandırdı? ABD. Peki, orada yaşayan diğer etnik halkları yerlerinden kim etti? DEAŞ. DEAŞ yerlerinden ettikten sonra orası kime verildi? PYD'nin kontrolüne, değil mi? Daha önce PYD oralarda yoktu.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti'nde bir milletvekili PYD'nin haklarını savunuyor ve kendi ülkesini işgalci olarak nitelendiriyor; asla kabul edilemez, asla kabul edilemez, asla kabul edilemez.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Başkan, bu da bir senaryo, sizin söylediğiniz de bir senaryo o zaman.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Çok kötü bir ifade ve ben Komisyon Başkanı olarak bu ülkenin menfaatlerini savunmaya devam edeceğim ama bir Türkiye Cumhuriyeti milletvekilinin kendi ülkesini işgalci tanımlayıp, Suriye'de bulunan bir terör örgütünün menfaatlerini savunması kadar gerçekten yüz kızartıcı bir şey ben duymadım. Yazık, yazık! Yazıklar olsun!

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Ben, illegal şekilde buraya getirilen 200 kişiden bahsediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ettiğiniz yemini de size hatırlatıyorum, namusunuz ve şerefiniz üzerine.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sayın Başkan, 6 bin sayfa iddianame okudum...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye... Bir saniye...

Değerli arkadaşlar, bir saniye, dinledik sizi.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Ben bir veriye dayanarak konuşuyorum, siz hamasete...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Dinledim ben sizi, dinledim sizi.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Türkiye'nin işgalci olması hamaset mi yani?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye...

Arkadaşlar, burada herkes ant içti, değil mi? İlk seçildiğimiz gün "Namusum ve şerefim üzerine.." diye ant içiyoruz değil mi? Her birimiz, kendi ülkemizin menfaatlerini savunmak için bu yemini yapıyoruz ve siz, kendi yaptığınız yemine bile aykırı bir konuşma yapıyorsunuz Sayın Cupolo. Ben sizi takip ediyorum, ısrarla kendinizce bir terminoloji geliştirip kendi ülkenizi "işgalci" olarak tanımlıyorsunuz. Daha önce sizi uyardım, açıklamalarınız konusunda sizi dikkatli olmaya davet ettim; Türkiye'nin haklarını söyledim, uluslararası hukuktan haklarını söyledim ama ısrarla bunu söylüyorsunuz. Evet, İngilizce'yi sadece siz bilmiyorsunuz.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, bize de söz...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye arkadaşlar, hepinize konuşma hakkı verdim, söylediniz söyleyeceklerinizi, şimdi lütfen beni dinleyin.

İngilizcesini söylediniz, size İngilizce Türkiye'nin haklarını da söyledim, onu da aynı şekilde kayıtlara geçirmiştik ama bu şekilde bir ifadeyi değerli milletvekilleri, asla kabul etmiyorum. Bakın, burada sadece Komisyon Başkanı olarak ben değil, burada bütün seçilmiş milletvekillerinin hiçbiri kendi ülkesini bu şekilde bir iftirayla karşı karşıya bırakmadı; muhtemelen birkaç milletvekilinden biri olacaksınız.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sizin ülkeniz yanlış bir şey yapınca söylemeyecek misiniz Mehmet Muş?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.