KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, bürokrasimizin değerli temsilcileri, sayın milletvekilleri, sayın basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii, benzer şeyleri ifade edeceğiz ama bunları ifade etmek gerekiyor çünkü bunları daha önceden de konuştuk, bugüne kadar hiçbir gelişme olmadı. Umulur ki bir gelişme olur diye, daha farklı kelimelerle, farklı cümlelerle bir kısım benzer şeyleri ben de ifade edeceğim.

Sayın Bakanım, bugün bizim önümüze gelen, bu Plan ve Bütçe Komisyonuna bu yasama döneminde gelen, birleştirilenleri ayrı ayrı sayarsak, 7'nci kanun tasarısı veya teklifi, bugün 2 tane geliyor, birleştirilenleri tek sayarsak 5'incisi. Geçici bütçeyle ilgili olanın dışındakilerin tamamı torba. Sayın Başbakan diyor ki: "Efendim, bu torba yasaları biz pek yapmayacağız, çok istisnai durumlarda olacak." Fakat istisna filan değil, tamamen kural. Yani, eğer istisna olacaksa, torba olmayan bir yasa gelecekse o istisna olacak hakikaten. Şimdi böyle bir durum. Yani, bunun mahzurlarını da diğer torba yasanın dün gece geneli üzerinde konuşurken aşağıda da tekrar anlattık, bunları tekrar tekrar ifade etmek de istemiyorum. Ancak, bu, kanun kalitesi açısından, kurumların itibarları açısından, kurumların işe katılması açısından ciddi sıkıntılar oluşturuyor.

Şimdi, diğer bir husus, tabii, torba olunca bir muhataplık sorun oluyor yani hangi sayın bakanın burada olması uygun olacak diye. Bugün itiraf edelim ki yine bu torba yasada en isabetlisi... Yine, bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz ama en son torbayı biz 5 değişik bakanla çalıştık, bunların 3'ünün bir tane dahi maddesi yoktu. Komisyona gelen bakanlardan birisi sizdiniz, sizin bir maddeniz vardı, bir de Millî Savunma Bakanının ama onun haricinde burada saatlerce oturmasına rağmen, ağzını açıp bir kelime konuşmadan giden sayın bakanlar oldu. Hani, "Efendim, hükûmeti herhangi bir bakan temsil eder." filan diyoruz da eğer Hükûmet olarak bundan hiçbir alınganlık göstermiyorsanız yani bunu bir zayıflık olarak görmüyorsanız bunu sizin takdirinize bırakıyorum. Yani, bir bakanın burada altı saat oturup hiçbir şeyle ilgili bir şey söyleyemeyecek durumda olması bence ciddi bir sıkıntıdır, böyle olmaması lazım. Burası ihtisas komisyonu, burada bazı şeyleri birlikte olgunlaştırmamız lazım. Yanlışlar olabilir, bizim farklı düşüncelerimiz olabilir yani nihayetinde istediğiniz şeyi zaten geçirebiliyorsunuz ancak değerli fikirlerin de olabileceğini kabul etmek lazım. Belki kendi bakanı olsa, hakikaten buradaki konuşmaların bir kısmına hak verip, "Doğru arkadaşlar, bunu şu şekilde düzeltelim." diyecek ama tabii sayın bakanın konusu olmayınca gelen iş... Gümrük Bakanlığının şimdi buradaki vergiyle ilgili husus -geçen sefer için söylüyorum- konusu olamaz elbette ki, Gümrük Bakanını suçlamak için söylemiyorum. Dolayısıyla, burada insanlar hakikaten boşuna konuşmuş oluyor. Saatlerce vakit harcıyoruz, zaman hepimiz açısından çok kıymetli, ancak bu zamanı iyi kullanamıyoruz, bu, Hükûmetin bu tavrı nedeniyle oluyor tabii ki.

Şimdi, burada, tabii, içerik olarak buradaki hususların önemli bir kısmına biz de katılıyoruz. Ancak şunu da görmemiz lazım ki: Kamu maliyesine, devlete ciddi yükler getireceğiz biz bugün burada. Bunu, tabii, konuşmadan önce bizim, önce, en son açıklanan orta vadeli programın bir mali çerçevesini konuşmamız lazım. Yani, bu orta vadeli program nasıl bir çerçeve üzerine oturmuş, bunun mali portresi nedir, gelirlerde ne kadar bir artış veya azalış var, harcamada ne kadar artış var, azalış var; bunların karşılıklı bir konuşulması lazım, anlaşılması lazım, ondan sonra bu yasalara geçilmesi lazım. Ha, şunu diyebilirsiniz: "Ya, biz Hükûmet olarak bunlara baktık, biz bunları zaten biliyoruz kardeşim yani bunu sizin bilmeniz de gerekmiyor." O zaman niye bunlar? Öyle olmuş olsa bu kanunlar Meclise gelmez. Yani, bunları Hükûmetin bir şekilde kendi başına halletmesi için imkân sağlanırdı. Bu konuda Meclisin de iktidarıyla muhalefetiyle bu çerçeveyi iyi anlayabilmesi lazım ve bu eleştirileri Hükûmetin dinleyebilmesi lazım. Örneğin, ben şu anda şu şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben orta vadeyi programı konuşacaktım bugün burada ama, tabii, Maliye Bakanı olsa bunu daha rahat konuşuruz. Belki genelinde yine konuşacağız. Ancak tabii burada 40 milyar TL ve millî gelirin 1,8'i oranında 2015'e göre 2016'da bozulma var, bozulma artı risk var. Yani, çok açık bir şekilde burada riskler var, belli yerlere yedirilmiş gelirler var veya belli şekilde harcamalar aşağıda tutulmuş, şimdi bu riskleri konuşmamız lazım. Bu konuda iktidar grubundaki arkadaşlarımızın da fikir sahibi olması lazım ki şimdi maddelerdeki yüklere, yüklerin nasıl olacağına, az veya çok olacağına ona göre karar verelim. Bakın, 40 milyar TL, 40 milyar TL risk ciddi bir risktir 2016 için. Şimdi, Türkiye, her ne kadar ekonomiyi yavaşlatarak veya düşük petrol fiyatları etkisiyle cari açığımız düşmüş olsa da esas itibarıyla hâlâ yüksek cari açık veren bir ekonomi. Şimdi, yüksek cari açığın yanında, bir de kamu maliyesi açığını, kamu açığını daha fazla artırırsak bu, Türkiye'nin istikrarı açısından çok ciddi sıkıntılar doğurur, bunu görmek lazım. Yani, ben bunları yapmayalım anlamında değil, bunları yapmamız lazım. Belki o zaman burada harcamaları artırmak veya açığı çok fazla artırmak yerine belki önceliklerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Yani, şimdi, yeni ihtiyaçlarımız varsa eski bazı harcamaları azaltmak, belki tamamen kaldırmak gerekiyor. Hatta, Hükûmetin kalkınma planlarında, geçmişte bunlarla ilgili harcama programlarının gözden geçirileceği ve artık gerekliliği kalmamış harcamaların, önceliğini yitirmiş programların kaldırılacağına ilişkin hükümleri vardı. Bunların hiçbirisi çalışılmadığı için şimdi eski olan her şey aynen geliyor, üzerine yeni ihtiyaçlar geliyor. Bunun sonu yok yani bunun sonu yok. Dolayısıyla, bu açıdan bakmamız lazım.

Tabii, şimdi, bunları bugün burada konuşabilecek miyiz? Bunlara, elbette, Çalışma Bakanımız da belki bireysel olarak bu konulara hâkim olabilir ama Bakanlığının konusu itibarıyla normal şartlarda ekonomiden sorumlu Bakanla veya Maliye Bakanıyla, Kalkınma Bakanıyla oturup bunları konuşmamız lazım. İşte, torba yasanın bir mahzuru daha ortaya çıkıyor, bu imkâna maalesef kavuşamıyoruz.

Şimdi, diğer bir husus etki analizi meselesi. Yani, söylemekten dilimizde tüy bitti. Yani, bu, hem 5018'in getirdiği bir zorunluluk hem de iyi kanun yapmanın gerektirdiği bir zorunluluk, çağdaş normlarda çalışmanın gerektirdiği bir zorunluluk, Parlamentoya saygının gerektirdiği bir zorunluluk. Nedir etki analizi? Yani, burada bir sürü iş yapacağız, bunların iktisadi etkilerinin, sosyal etkilerinin, mesela çalışma hayatına ilişkin yapacağımız işlerin, ne bileyim ben, nüfusa kadar etkilerinin neler olduğunun burada bize izah edilmesi lazım. Bunlar şu anda tasarının ekinde yok ama umarım ki -inşallah şunu ümit ediyorum- bu soruları sorduğumuzda en azından bunların cevaplarını alabilecek olmamız lazım. Bu soruların hepsini de tek tek soracağız. Arkadaşların da şimdiden hazırlanmasında fayda var. Geçen sefer Enerji Bakanlığının bürokratları burada çok sıkıntı çektiler. İnşallah o sıkıntıyı burada sizler çekmezsiniz. Yani, bunların her birini tek tek irdelememiz lazım, ne getiriyor, ne götürüyor, bunu görmemiz lazım. Görmeden, kör dövüşüyle... Yani, körler böyle görmeden birbirlerine sopa vururlar. O şekilde bir dövüş yapmanın veya iş yapmanın çok fazla bir anlamı yok.

Şimdi, 5 tane tali komisyonda görüşülmesi gereken işler var Sayın Bakanım burada. Yine tali komisyonlar tatilde, onlar çalışmıyor, çalıştırılmıyor. Dün Meclis Başkanına bizzat ben de yine şikâyet ettim orada, yani bunların çalıştırılması lazım dedim. Bu, maalesef, yine bugün tali komisyonlarda görüşülmeden önümüze gelmiş. Bundan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığının da huzursuzluk duyması lazım Sayın Başkan çünkü onlar da komisyon, biz de komisyonuz. Yani, onlar çalışmıyorsa... Çalışmamak iyiyse hakikaten biz de çalışmayalım. E, çalışmamak kötüyse yani onlar da çalışsın o zaman. Yani, kötü olanı niye yapıyoruz? Dolayısıyla, herkesin işini yapması lazım, herkesin kendi rolünü oynayabilmesi lazım. Yani, bu çalışma hayatıyla ilgili derinden yapılacak işler var. Biz bunların etkilerinin ne olacağını bilemeyiz. Biz bunların etkilerinin ne olacağını bilemeyiz. Biz sadece işin parasal yönlerine ilişkin fikirlerimizi söyleyebiliriz ama oralarda bu konuları çok daha iyi bilen arkadaşlarımızın fikirleriyle buraya gelmiş olsa işimiz çok kolaylaşır, daha kaliteli iş yaparız ama maalesef, artık gelenekselleşen bu tutum nedeniyle bu imkândan mahrum kalıyoruz.

Şimdi, tabii, ardı ardına torba yasalar geliyor, arkadaşlar da ifade etti, çalışamıyoruz, hakikaten çalışamıyoruz. Çalışmak istiyoruz ama yani, işte, gece on-on bir-on ikide bitiyor aşağıdaki işler. Şimdi, bir yandan, işte, bugün 14.00'te Genel Kurulda dün akşam yarım kalan torba görüşülecek, bir yandan biz burada bir başka işi yapacağız. Hadi usul açısından, orada burada meselesi de bir yana ama bizim orada olmamız lazım, Genel Kurulda o maddeler görüşülürken. E, orada olursak burada olamıyoruz. Yani, nasıl olacak bu iş? Yani, bunu hakikaten böyle yapmayalım, bu ciddi sıkıntılar çıkarıyor. Fikirlerimizi söyleyelim, bunlar dikkate alınır, yani bugün alınmazsa yarın dikkate alınır ama bunların mutlaka ben bir kıymetinin olabileceğini düşünüyorum. Yani, ben o kadar ümitsiz değilim, illa ki hani çoğunluk var diye insanlar şey değil. Yani, bunda olmadı ama bir dahaki sefere söylenilen şeylerin -doğru şeyler söylendiyse- ben dikkate alınacağını ümit ediyorum. O yüzden, bu fikirlerin ortaya konulabilmesi lazım, burada iyileştirmeye yönelik katkılarımızın alınmasına gayret edilmesi lazım ama bir insan aynı anda iki yerde olamaz. Yani, mesela dün genelinde konuştum, bugün maddelerde konuşacağım. Şimdi burada mı olacağım, orada mı olacağım? Onu oradan takip edeceğim, bunu buradan takip edeceğim. Yani, ikisini de çok iyi bir şekilde yapamayacağımı düşünüyorum bu şartlar altında.

Şimdi, Sayın Başkan, özetle, burada en azından iki alt komisyonda bu işin görüşülmesini... Bir tanesi Çalışma Bakanlığını ilgilendiren hususlarda, çalışma hayatına ilişkin olan hususlarda, diğeri de daha çok kamu maliyesini daha fazla ilgilendiren, işte, vergi ve diğer harcama unsurları itibarıyla kamu maliyesini ilgilendiren hususlarda olmak üzere iki alt komisyon kurulması çok faydalı olacaktır. Gelin, bunu bu sefer yapalım. Yani, daha önce bunları yapmaya başlayamadık. Ben bu işi aşağıda çok iyi yürütecek, iktidar grubundan alt komisyona başkanlık edecek üye arkadaşlarımın olduğunu düşünüyorum. Yani, kısa sürede de yaparız, hızlı çalışırız, gece gündüz çalışalım ama bunu, alt komisyonlarda bu işleri daha enine boyuna tartışarak buraya getirirsek bürokratların da orada daha fazla, diğer kurumların da... Çünkü bu sadece bir bakanlığı da ilgilendirmiyor. Bakın, bazı konuların birkaç paydaş bakanlığı oluyor. Yani, bir bakanlık bir konuyu ısrarla isteyebiliyor ama diğer, o bakanlığın görmediği alanları bir başka bakanlık görüyor. O yüzden, diğer bakanlıkların da katkısını alarak alt komisyonlarda bunun görüşülmesinin uygun olacağını düşünüyorum.

Ben de sabrınız için teşekkür ediyorum ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.