KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli hazırun; yani, artık bu dönem, 26'ncı Dönem Meclis çalışmaları için Plan ve Bütçe Komisyonunda bir araya gelip her bir araya gelişimizde önümüze gelen taslak veya tekliflerle ilgili usul hakkında bu kadar uzun bir süre tartışma yapma zorunluluğunun ortaya çıkması gerçekten bir parlamenter olarak beni ve ileriki dönemlerde oluşan bu tutanakları paylaşıp buradan değerlendirme yapacak olan vatandaşlarımıza çok büyük bir haksızlık olduğuna inanıyorum. Birçok öğrenci siyaset bilimi eğitimi görürken Meclise gelip kendi tezlerini hazırlıyorlar ve o tezlerin içerisinde tutanakları izliyorlar, tutanakların içerisinden ortaya koydukları başlıklara göre kendi eğitimleriyle ilgili bir rapor ortaya çıkarıyorlar ve tutanaklarda çıkan sonuçlar gerçekten bu Parlamentonun burada görev yapan vekâlet almış milletvekillerinin çalışma şekli veyahut yasama açısından ortaya konulan tercihleri ne kadar temel hukuk çerçevesinde bakıldığı zaman yanlışlıklarla dolu olduğunu bugün için de ortaya koyuyor, gelecek için de kötü örnek olarak ortaya koyuyor.

Şimdi, Meclis bu dönem açıldı, önümüze yasalar tasarı veya teklif olarak geldiğinde bir torba değil, bir çorba yasa hâlinde yaşıyoruz ve bu çorbanın içerisinde farklı farklı, birbirinin etkisini tamamen ortadan kaldıracak ve karşısında bizden hizmet bekleyen, bizden cevap bekleyen, bizden sorun çözümü bekleyen vatandaşımıza doğru, onların beklentisi doğrultusunda bir yasama faaliyeti yerine, karmakarışık, içerisinde artısı veya çok büyük eksisi olan ve birbiri açısından baktığınızda birbirini bırakın nötr etmeyi, yok eden bir anlayışı karışımızda buluyoruz. Bunu bir söyledik, iki söyledik, sürekli söyledik ve bunu kendi baktığımızda iktidar partisinin geçmiş dönemde de ortaya koyduğu değerlendirmelerle de kendini gösterdiğini gördük. Yani, bu ülkede şu anda idarenin, yürütmenin başında olan Başbakan "Biz torba yasa artık yapmayacağız." demesine rağmen bugün buraya yine bir dayatmayla hızlandırılmış bir torba yasanın gelmesi verilen sözlerin, dile getirilen niyetlerin samimiyetini, güvenilirliğini büyük bir sorgu altında bırakıyor. Verilen hangi söz o zaman güvenilir olacak? O zaman bir "torba" dediğimiz, saklamaya, gizlemeye, örtmeye yarayan o "torba" tanımını kanunla birleştirip neyi ne şekilde saklayıp, örtüp, gizleyip "torba" diye hizmete sunacak bir yaklaşımı, bir yasama faaliyetini ortaya koyuyoruz. Bu acelenin altındaki sebep ne? Yasamayı siyasetin günlük algı yönetimi veya yasamayı siyasi birtakım gerçekleşmeleri hedeflemek üzere kullanan bir tercih mi var? Yani, dün 20 küsur madde, bugün 30 madde, birbirinden alakasız, birbirinden kopuk ama getirip burada tartıştırılacak bir yasama anlayışı. Bu gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisinin asli görevini, Türkiye Büyük Millet Meclisinin vatandaşına vermiş olduğu çalışma güvenini sorgulatacak bir tercihe dönüşmüş noktada.

Şimdi, bakıyoruz, burada aşağı yukarı on küsur bakanlığı, 5-6 komisyonu ilgilendiren yasa önerileri var. Peki, niye bu komisyonlar içeriğinde bunlar tartışılmaktan çekiniliyor veya o komisyonlara güveniliyor mu? Yani "Hızlandıracağız." diyor Sayın Başkan, "Hızlandıracağız." dediğiniz zaman o komisyonlarda ayrı ayrı görüşülür, Meclise gelir, Mecliste de aynı sürat içerisinde devam eder. Hem Meclisin biz faaliyetlerini birbiriyle karşılaştırıp Meclis çatısı altındaki denetim ve yasamayı birbiriyle yarıştırır ve onları birbiriyle rekabet içindeymiş gibi gösterir bir değerlendirmede bulunmak da bence yine Meclisin asli vazifeleriyle ilgili doğru bir yorumla birleşmiyor.

Şimdi, torba yasa ve temel yasa. Temel yasa olarak görüşülen bu dünkü 21, bugünkü otuz küsur madde. Bunun Meclis Genel Kurulunda görüşülme ve paylaşılma imkânı nedir? Bölümlere ayrılır, bölümler üzerinde onar dakika konuşulur, maddeler içinde de genel değerlendirme imkânı olmaz, önerge verilirse beş dakika konuşulur ama içerisinde -biraz önce Aykut Bey'in söylediği- Sayıştay Yasası gibi bir yasa var. Yani, Sayıştayın yetkilerini daraltan bir yasa, bunu Genel Kurulda sadece beş dakika, beş dakika tartışabilirsiniz. O zaman ortaya ne çıkıyor? Bunu torbaya koyalım, biraz önce söylediğim gibi adına da "torba kanun" diyelim, üstünü bağlayalım, bir şeyleri saklayalım ve ondan sonra da görüşülmesini kısıtlayarak içeriğinin de neler getirip neler götürdüğünü birleştirdiğimiz olumlu yasalarla üstünü kapatacağımız, görüşülmesinden çekindiğimiz yasalarla birleştirelim düşüncesi ve ona bağlı güvensizliği beraberinde getiriyor. Yani, "temel yasa" dediğiniz zaman bir bütünlük, bir parçalanmama, halkaların bir arada olmasını ifade eden bir temel yasa mantığı var. Bunun örgülenmiş, halkalanmış hangi parçası birbirine uyuyor? Birisi oradan, birisi buradan, hangi parçaları ne şekilde birleştirilip temel yasa mantığı ve temel yasa özelliğinde görüşülme noktasına taşınıyor?

Şimdi, ben bakıyorum, içeriğinde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunu ilgilendiren önemli maddeler var. Peki, en baştan -bunu biz geçici bütçede de dile getirdik, bundan önceki bütçeler içerisinde de dile getirdik- kadına duyarlı bütçe mantığı ve kadına duyarlı devlet idaresindeki tercihleri ortaya koymadan bir yerlerde, bir şekilde, bundan önce dile gelmiş ve bir yerde de zamanında yapılmayıp biraz popülizmle zamanlaması ayarlanan bir tercihin kendini gösterdiğini görüyoruz. Yani, burada kadın sivil toplum kuruluşları bu konuyla, fırsat eşitliği ve iş hayatıyla ilgili komisyonlar veya sivil toplum kuruluşları olacak mı? Bunlar iyileştirici adımları daha da iyileştirecek, belki daha da genişletecek. "Onlarla beraber neler yapabiliriz?"in detaylı bir çalışmasını ortaya koyabiliyor muyuz?

Dönüyoruz oradan emeklilerin sigorta destekleriyle ilgili.. Yahu, bu, 2007 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa Mahkemesinden iptaliyle azaltılmış ama inatla devam ettiğiniz ama bugün hangi şartla ortaya konulduğu belli olmayan bir tercih.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan...

AHMET YILDIRIM (Muş) - Sayın Başkan, en yakınındayım duyamıyorum.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, çok uğultu var, lütfen biraz yavaş.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Yani, bir yerde kadının iş hayatındaki fırsat eşitliğini sağlamak üzere verilen güven ve değerin, bir kadın milletvekilinin burada derdini anlatmak için uğraşırken bağırmaya kadar giden söyleminin ne kadar ciddiye alındığını da şurada yapılan çalışma örneğinden gördüğümüz için de ben ayrıca hepinize çok teşekkür ediyorum.

Diğer taraftan, baktığınızda, işsiz evlat vergisi gibi bir vergi vardı çocuklara ilk defa haczi tanıştıran bu sosyal güvenlik primiyle ilgili, onu da bunun içine koyuyorsunuz. "Onlar problemi yarattı, yasama döneminde ihtar edildiği zaman hiç dikkate almayalım, hadi nasılsa tepkiler geldiğinde torbanın ağzını büzer, içine atarız." mantığıyla götürülmüş bir yasama.

Dilerim ve umut ederim ki, en başta kadın ve kadınları ilgilendiren konular olmak üzere, alt komisyonda bunların detayıyla değerlendirileceği, daha da iyileştirileceği ve diğer konularda yani burada Millî Savunma var, İçişleri var, Millî Eğitim var, her konuda doğru dürüst yasama mantığında, yasamanın gerekli olan, kanunun özü ve ruhunu doğru yansıtan bir tercihte bir çalışma yapılsın. Eğer sevgili Başkanımız yanındaki arkadaşlarla konuşmak yerine Komisyon üyesi burada bir değerlendirme yaparken dinlemeyi tercih ederse bizim hangi anlamda düşüncemizi anlatmak çabasında olduğumuzu daha net görebiliriz ama görüyorum ki başta kendileri olmak üzere "Burada siz istediğinizi konuşun, biz yine bildiğimizi yaparız mantığından vazgeçmeyiz." düşüncesini net olarak ortaya koyuyorlar.

Beni dinlemeye tahammül gösteren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.