İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, tabii, bizim buradaki amacımız normal doğumu teşvik etmek. Şimdi, kamudaki sezaryen oranını yüzde 47'ye düşürmüşüz biz; bu daha yükseklerdeydi, yüzde 70'lerdeydi. Üniversitelerdeki sezaryen oranı yüzde 77, özeldeki sezaryen oranı yüzde 78 yani sezaryen oranının çok yüksek olduğu yerlerde tabii ki ebelerin normal doğum yaptırma imkânı da azalıyor, esas mesele burada.

Şimdi, geçmiş dönemlerde bizim köylerimizde ebelerimiz vardı, bu ebelerimiz normal doğumları yaptırıyordu. Tabii ki günümüzde sağlık şartları gelişti, bizim doğumlarımızın büyük bir kısmı hastanelerde gerçekleşiyor ama bizim bu kanundaki muradımız diyelim ki hastanede olsun veya hastane dışında olsun bir ebe bir doğumla karşılaştığında burada küçük cerrahi müdahale gerektiği zaman bunu yapma fırsatı veriyoruz, imkânı veriyoruz. Diyelim ki yarın dışarıda veya hastanede hekimbaşında yok, ameliyathanede ebe normal doğum yaptırıyor ve epizyotemi açmak gerekti. Yani epizyotemi açtığında bir komplikasyon geliştiği zaman -ebenin bunu yapma hakkı yok- dolayısıyla diyecekler ki: "Sizin buna hakkınız yok, niye bunu yaptınız?" Ama ebe bu hakkı olduğu hâlde bunu kullanabilir veya kullanmaz, o ayrı bir şey; biz sadece bu yetkiyi veriyoruz ve dolayısıyla da ebelerin elini rahatlatan bir kanun bu. Dolayısıyla da eğer doğumu mutlaka hastanede yapma zorunluluğunu, şartını getirirsek zaten Bakanlığımız... Peki, dışarıda yapmak isteyen vatandaşlara biz ceza mı keseceğiz? Veya diyelim ki dışarıda, ambulansta doğum gerçekleşti, ebe buna müdahale edemeyecek mi o zaman? Dolayısıyla bu gibi şeyler olduğu için yani bu kanunun bu şekilde olmasının daha faydalı olduğunu düşünüyoruz.

Teşekkür ederim.