KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum önce.

Şimdi, ben düğmeye basınca Sayın Başkan "Herhâlde usulle ilgili söz istediniz." dedi ve sebebini de anladığını zannediyorum çünkü yine bir torba kanun, yine bir torba kanun. Bu, bu dönem görüştüğümüz galiba 5'inci kanun. Bir tanesi geçici bütçeydi. Geçici bütçenin torba kanun olması mümkün değildi, onun dışındaki bütün kanunlar torba kanun olarak çıktı. Bu da torba kanun ve aşağıda biz bunları bir de ilave olarak temel kanun olarak görüşüyoruz.

Bu, tabii, yasamaya, yasama usullerine, kanun yapma tekniklerine aykırı, bu konunun etiğine de aykırı Sayın Başkanım. Bunun böyle olmaması lazım. Başta sizin buna itiraz etmeniz lazım. Dün biz Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grubu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını da ziyaret ettik. Bunun böyle devam etmesinin mümkün olmadığını, bunun yanlış olduğunu, bunun yanlış sonuçlar doğuracağını da ifade ettik. Biliyorsunuz -mesela bugün aşağıda görüşmekte olduğumuz, Genel Kurulda görüşmekte olduğumuz tasarı içerisinde madenlerle ilgili olan maliyet farkı, düzeltmekte olduğumuz bir madde- böyle alelacele maddeler geliyor; bunları doğru dürüst görüşemiyoruz, değerlendiremiyoruz. İhtisas komisyonlarında bu konuyu bilen kişilerce, milletvekillerince değerlendirilemiyor maalesef, alelacele çıkıyor ve çok yanlış sonuçlar doğuruyor. Sizin özellikle, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak, buna dikkat etmenizi özellikle istiyoruz.

Bu usul yanlış başladı bu dönem. Çok acele olduğu durumlarda anlayışla karşılıyoruz, biz de destek oluyoruz ama acelesi olmayan, aciliyeti olmayan konular için bunun böyle getirilmesi, hele işin başında böyle getirilmesi çok büyük bir yanlışlık.

Şimdi, torba kanun olarak geldi. Artık ilgilileri bile, hâkim, savcılar bile, avukatlar dahi bunları takip edemiyor. Yine, burada birçok gelir arttırıcı ya da azaltıcı maddeler var, yine etki analizi yok, düzenleyici etki analizi yok.

Sayın Bakanım, gelen tasarılarda bunların olması lazım hakikaten. Ne getirdiğini, ne götürdüğünü bilebilmemiz lazım. Özellikle tasarılarda ilgili kamu kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının görüşlerinin alınması lazım. Hiçbirisi yok bunların. Yani, Hükûmetten bir tasarı geliyor... İlgili kuruluşların en azından yazılı bir görüşü alınır. Geçen tasarıda var, askerlikle ilgili geliyor, Genelkurmayın, Millî Savunma Bakanlığının görüşleri yok ya da bugünkülerle ilgili olarak da birçok kamu kuruluşunun görüşünün olması lazım, meslek kuruluşlarının görüşünün olması lazım, hiçbirisi yok.

Yine, aynı şekilde tali komisyonlardan görüş alınamamış. Tali komisyonlara çok acil olarak... Onların söylediği de şu: "Bize hemen gün içerisinde görüş bildirmemiz isteniyor. O nedenle görüş veremiyoruz." diyorlar. Onlar da haklılar, bu kadar kısa zaman içerisinde görüş vermeleri mümkün değil. Sayın Başkanım, yani bunların çok aciliyeti yok. Yürürlük tarihleriyle ilgili bir sıkıntı söz konusu değil. Neden böyle yapıyoruz, neden bu usulü benimsiyoruz? Bu büyük bir sıkıntıdır, yanlıştır hakikaten. Bunun sizin içinize de sindiğini düşünmüyorum ama bakıyoruz Millet Meclisi Başkanı da bundan şikâyetçi, siz de şikâyetçisiniz, biz de şikâyetçiyiz ama bunun önüne geçemiyoruz. Bunun önlenmesi lazım, bunun usul olmaması lazım, bu yanlış. Kendi koyduğumuz kuralları dinlemiyoruz, kendi koyduğumuz kuralları ihlal ediyoruz.

Bir de, Sayın Bakanım, siz geçen sefer de takdir ettiğimiz bir şekilde Hükûmeti burada temsil ettiniz. Onun için özellikle sizin yanınızda söylüyorum: Gelen bakanların da konuyla ilgili olmaları lazım, takip edebilmeleri lazım. Burada beş altı saat kadar oturup da hiç ağzını açmayan bakanlarımız oldu; konuyla ilgili hiçbir şekilde Hükûmetin veya kendi şahsi görüşünü belirtmeyen bakanlarımız oldu. O da olmaz. Yani Hükûmet de öyle temsil edilmemeli.

Tüm bunları ben tekrar hatırlatıyorum. Bu usulün yerleşmemesi gerekir Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, bu yanlış usulün yerleşmemesi gerekir. Bu konuda hep beraber iş birliği yapmamız lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, halkın Meclisinin yanlış bir şekilde yasama, kanun üretmemesi lazım.

Ayrıca, geçen sefer, özellikle, Sayın Başkan, iki Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunduk. Oturduğunuz yerden bunları görüşmeden -yasama uzmanlarıyla dahi görüşmeden- iddialarımızı reddettiniz. Hâlbuki bir tanesi Anayasa Mahkemesi kararıyla da tescil edilmişti. Bunlara sizin özellikle dikkat etmenizi rica ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.