KOMİSYON KONUŞMASI

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Kıymetli Başkanım, Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, kıymetli milletvekillerimiz, Değerli Bakan Yardımcımız, çok kıymetli bürokratlar ve değerli sivil toplum örgütleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, bizim Komisyonumuz bir ihtisas komisyonu. 3 tane bakanlığı bire bir ilgilendiren ve bunlarla ilgili kanun düzenlemelerini yürüttüğümüz bir komisyon. Bu Komisyonda bugüne kadar her şey genellikle çok fazla -muhalefet şerhi az da olsa- genel anlamda mutabakatla sonuçlanan bir komisyonuz. Bu da konularına hâkim olan Komisyon üyelerinden kaynaklanmaktadır. Bugünkü konuştuğumuz, kanun teklifindeki esasen maddelere baktığımızda 2, 3, 4 ve 13'üncü maddeler. Burada da bildiğiniz gibi madenlerimizi ve enerjiyle ilgili konular, diğerleri de genelde teknik konular. Şimdi, Türkiye şunu yapabilir: Hem enerjiyi doğru kullanıp hem de çevresel etkiye en az zarar verecek şekilde bunlar yapılabilir. Dünya da bunu kim yapıyor? Kanada yapıyor, Almanya yapıyor, Fransa yapıyor. Türkiye'nin de bunu yapabileceğini de bilmemiz lazım. Türkiye'de bu konuda hassas olmayan kimse yok. Ben hem bir sanayiciyim hem de bir ziraat mühendisi olarak bu işlemlerin yapılırken aynı zamanda hem sanayici gözüyle hem de bir mühendis gözüyle de değerlendirebiliyoruz. O yüzden, buradaki yapılan işlemleri sadece birilerine bir şey sunmak olarak söylemek biraz yazık olur. Türkiye'de yabancı sermayeyi merak ediyorsanız, Türkiye'de en büyük yabancı sermaye olarak 1'inci sırada Hollanda, 2'nci sırada İngiltere, 3'üncü sırada da Azerbaycan var. Amerika'daki bir sürü şirketin ortaklarının Arap sermayesi olduğunu düşünürsek yani neden diğerleri yaptığı zaman oluyor da Arap Yarımadası'ndan gelen bir yatırımın Türkiye üzerindeki... Nedir bunlar; kara para mı getiriyorlar, yanlış bir şey mi yapıyorlar ya da Türkiye'nin haklarını alıp sırtlarında mı götürüyorlar? Bu konuyu biraz insaflıca değerlendirmek lazım; hata varsa, yanlış varsa, suistimaller varsa bunları konuşabiliriz ama genel anlamda yabancı sermayeye sadece "Arap sermayesi" diye kötü gözle bakmak dünyadaki finansal piyasalarla çok bağlantılı olmamak demektir. Bu, sadece bizim Türkiye'de. Bugün Fransa'ya gittiğinizde, burada kimse gelen oradaki yatırıma bir şey söylemiyor; yıllarca Libya İtalya'ya en büyük yatırımları yaptı, Fransa'ya Louvre Müzesi'nin yanına çadır kurarak yatırım yaptığını da unutmayalım yani. Bunları Türkiye açısından böyle değerlendirmek yanlış oluyor. Özellikle, sulak alanlar kısmına belki burada eklenecek bir şey var. Sayın Başkanım, belediyeler, özellikle böyle içme havzasında olmayan yerler, bunlar da eğer değerlendirilirse, dâhil edilirse çok fazla sorun olacağını düşünmüyorum.

Burada, özellikle madenlerimizin, maden ihracatımızın 5-5,5 milyar lira seviyesinde olduğunu düşünürsek, gerekirse "uç ürün" dediğimiz yani işlenmiş madenlerle birlikte Türkiye'nin 10 milyar dolarlık bir hedefi var, bu hedefi tutturmak için madenlerimizi verimli kullanmamız lazım. Biraz önce Müzeyyen Hanım kömürden bahsetti. Dünyada şu anda Almanya kömür havzalarının yeniden değerlendirmesiyle ilgili çalışmalarını yürütüyor. Biz yirmi yıl içerisinde bu kömür kaynaklarını kullanamadığımız takdirde -belki de kullanamayacağız- milyarlarca dolarlık şey toprağın altında kalacak.

Kömür teknolojili ürünlerin -tabii ki bildiğiniz gibi- termik santrallerin filtreleme sistemini düzgün yaptıkları ve çevresel etki değerlendirme raporları düzgün sağlandığı müddetçe kömüre bu kadar öcüyle bakılmasının da doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye hepimizin; biz şu anda 250 milyar dolar seviyesindeyiz, hedefimiz 500 milyar dolar ihracat seviyesi ve ilk 10 ekonomiye girmek. Bu ilk 10 ekonomiye girmek sadece AK PARTİ ya da ittifaklarla ilgili değil Türkiye'deki herkesin çoluğuna çocuğuna, onlara daha iyi bir gelecek sağlamak adına ana hedefi 500 milyar dolar. O yüzden de diyorum ki Türkiye hepimizin, biz bir bütünüz; biz her şeyiyle birlikte, birlikte güzel şeyler yapabiliriz. Sadece muhalefet etmek adına değil de bazen elimizi vicdanımıza koyup bazı şeyleri öyle düşünmekte yarar var diyorum.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.