KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ersoy, değerli arkadaşlarım; şimdi, bir müsaade edin. Şimdi,

burada saat 10.00'da başladık, Sayın Bakana otuz dakika süre verdim, ondan sonrasını milletvekilleri

kullandı; Komisyon üyesi olan milletvekillerimiz, diğer milletvekillerimiz pek çok ifade kullandı.

Değerli arkadaşlar, şimdi, genelde burada şöyle bir usulümüz var: Kimin ne kadar çalıştığı, az mı

çalışmış, çok mu çalışmış; değerli arkadaşlar, bunlar hem milletin gözü önünde kaydedildi hem de en

son hesap vereceğimiz yerde kaydedildi. Şimdi, bundan "Ben çok çalıştım, sen az çalıştın." diye bir

şey çıkmıyor. Az önce ben bir şey söyledim yani değerli arkadaşlar, 30 Marta az kaldı, hep yaptığımız

faaliyetlerin muhasebesini vatandaş değerlendirecek, bir karar verecek. Dolayısıyla yani "O az yaptı,

bu çok yaptı." noktasına girmenin bir manası yok. Ben de Bakandım, Adıyaman'daydım. Değerli

arkadaşlar, bütün 11 ilde, yardım intikal ettireceğiniz bütün illerde deprem olmuş, iş makinelerini

batıdan intikal ettiriyorsunuz, kış, Nur Dağı'nı aşamıyorsunuz, tırlar tıkamış, girişlerde problemler var;

bire bir o krizi yönetmeye çalışıyorsunuz. Şimdi, orada Sayın Tutdere de vardı.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Biz de vardık, beraberdik Sayın Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tutdere de vardı, geldi, bana aktardıkları vardı, benim müdahale

ettiklerim vardı, onlar da uğraşıyordu.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir taraftan -hatırlıyorsunuz değil mi- o tırları sokmakta zorlanıyorduk

çünkü trafik tıkanmış, binalar yatmış. Şimdi, "Tırlar nerede?" diyorum, değerli arkadaşlar, yolda, yoldan

intikal edemiyor. İki gün, hem esiyor hem kar tipi, bu şartlar altında çalışıldı ve o intikal çok zordu.

Malatya'dan Adıyaman'a destek gönderemiyorsunuz çünkü Malatya'da da deprem olmuş. Nereden

gönderiyorsunuz? Konya'dan gönderiyorsunuz. Nereden gönderiyorsunuz? Kayseri'den, diğer illerden

gönderiyorsunuz; böyle bir durum vardı.

Değerli arkadaşlar, bir kere şunu da söyleyeyim: Ben Komisyonda genelde -genelde değil,

kural olarak- bir konu varsa sözcülere söz veriyorum, mesela sizden sayın Komisyon sözcüsü kim?

Sayın Türeli. Pek çok şeyi ben onunla konuşuyorum zaten. Bu sistem nasıl çalışıyor sanıyorsunuz?

HEDEP'ten Sayın Temelli, İYİ Partiden Sayın Özlale, Sayın Temurci, buradan Sayın Aksu ve bizim

gruptan da Sayın Erdem. Dolayısıyla, onlara zaten ben söz veriyorum. Dikkat ederseniz onlar söz talep

ettikleri zaman da esneklik gösterip onlara söz veriyorum. Şimdi, burada Sayın Bakanın söyledikleriyle

alakalı Sayın Türeli isterse ben ona söz veririm, mikrofonunu açarım, o da değerlendirmelerini yapar,

Sayın Bakanın konuşmasına yönelik varsa dile getireceği bir husus dile getirir ama böyle yaparsak

-yani ayağa kalkarak, bağırarak- anlaşamayız.

Değeri arkadaşlar, elimizdeki bütün imkânları seferber ettik, Allah bir daha yaşatmasın; bunu

söyleyeyim. Değerli arkadaşlar, şimdi, İstanbul'la alakalı konuşuluyor, bugün olacak, yarın olacak, on

sene sonra olacak; bunun bir tarihi yok. Bir de bu kaynak meselesi, elden gelen bütün imkânlar seferber

ediliyor. Ben Sayın Bakanın bu dönem değil, daha önceki dönemde, 2018'den önce İstanbul'la alakalı

ne yaptığını da biliyorum çünkü o zaman da Grup Başkan Vekiliydim, İstanbul Milletvekiliydim. Sayın

Bakanın ne kadar uğraştığını, o bölgede rezerv alanı oluşturmaya çalıştığını, hatta oluşturduğunu, diğer

belediyeleri de topladığını, bunun içerisinde muhalefet belediyeleri de vardı "Oradan nasıl taşırız?"

diye uğraştığını da biliyorum. Lütfen, meramını bir ilan etsin, açıklasın, sonra Sayın Türeli'ye söz

vereceğim, Sayın Türeli açıklamalarda bulunsun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ben şu anda açıklamada bulunmak istiyorum, ondan sonra

devam etsin Sayın Bakan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, şöyle: Bakanın konuşmasını kesip söz vermem doğru

değil, konuşmasından sonra size söz vereceğim.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tamam ama bakın, Sayın Bakan...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Doğru değil Sayın Türeli.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Arkadaşlar,

müsaade ederseniz ben sözlerimi toparlayayım.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu tartışma Sayın Bakanın tavrından kaynaklandı yoksa böyle

bir tartışma yoktu.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, bir saniye, ben açıklamayı yaptım, size sonrasında söz

vereceğim; sizin sözünüzü de kesip hiçbir zaman söz vermedim, bu doğru bir yöntem değil.