EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Her 2 başkanımıza da teşekkür ediyorum ben de katkıları için.

Öncelikli olarak hamsi konusuna değinmek istiyorum tekrar. Yani bizim küçüklüğümüzde bedavaya hamsi dağıtılan bir yerden geliyorum, Zonguldak Ereğliliyim ben. Küçüklüğümüze giderdik poşet poşet, tekneler yanaşırdı, bedavaya alırdık hamsiyi, eve giderdik.

ERTUĞRUL GAZİ KONAL (Giresun) - Evet, bedavaya.

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Ama şimdi ciddi bir sıkıntı olduğunu hep beraber yaşıyoruz. Bu noktada kota olayının kesinlikle çok ciddi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa yiyecek balık bulamayacağız, bu net. Sadece aslında hamsi konusunda değil, belki diğer türlerde de neler yapabiliriz bu kotasal anlamda ve balıkçı teknelerinin biraz daha fazla sınıflandırılması -aynı orkinos plakaları gibi yaptığımız zaman- belki biraz daha... Daha az balık tutulabilir ama ekonomik girdi olarak balıkçılar bundan daha fazla para kazanabilir diye düşünüyorum. Belki biraz, tabii, bu noktada şeyi de değerlendirmemiz gerekiyor, kişi başına düşen balık tüketimini değerlendirmemiz gerekiyor ama şu da bir gerçek ki artık daha fazla avlanarak daha fazla balık sunma şansımız kalmadı. Yani daha fazla maliyetle daha fazla yakıt yakıyoruz, daha fazla ekipman kullanıyoruz ama aynı kârı getirecek şekilde bir ürün alamıyoruz. Bunları da bu şekilde iyi değerlendirmek ve buna göre önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi, "Amatör balıkçıların avladığı balık miktarı neredeyse profesyonel balıkçılık yapan büyük teknelere yaklaştı." dediniz Başkanım, bu benim dikkatimi çekti. Çünkü bana biraz imkânsız gibi geliyor miktar anlamında, bununla ilgili eğer elinizde bir veri varsa gerçekten duymak isterim ben de, bilmek adına yani amatör balıkçılardan tahminî ne kadar bir balık tutuluyor, nasıl bir kıyaslama yapıldı? Çünkü teknelerin kapasitelerini düşündüğümüz zaman bana biraz ona ulaşmak zor gibi geliyor ama sonuçta siz sektörün bire bir içindesiniz, belki bir ölçümünüz vardır bununla ilgili, hani elinizde bir veri vardır.

Bir diğer nokta, gene Barış Bey'in de değindiği gibi, amatör denizci belgesinin dağıtılması. Bu Komisyonun çok konusu değil gibi düşünüyorum ben onu, hani, sonuçta denizcilikle ilgili, ağırlıklı olarak su ürünleri ve balıkçılıkla ilgili değil ama neye istinaden böyle bir şey yapıldı? İnsanları denizciliğe daha fazla çekmek için mi böyle bir şey yapıldı veya belli bir istatisksel oran... Amatör balıkçı ehliyeti olan insanların sayısını bir anda arttırmaya çalışmanın amacı nedir, onu çok anlayamıyorum.

Aynı şekilde, tekne satışıyla ilgili aynı mantık olduğunu düşünüyorum. Çoğu zaman çünkü bir tekne aldığınız zaman, 4-5 metrelik basit fiber bir kayık aldığınız zaman "Ben bunu nereye koyacağım?" diye düşünüyorsunuz. Ne balıkçı barınaklarında yeterli kapasite var ne Türkiye'de yeterli marina var, altyapı yönünden çok zayıf olduğumuzu düşünüyorum.

Gene, denizi korumak adına "Atık su vereceğim." derseniz "Ben atık su vermek istiyorum, sintineyi denize basmak istemiyorum." derseniz Karadeniz'de gezersiniz, bütün Karadeniz boyunca, verecek de bir yer bulabileceğinizi düşünmüyorum. Ege'de bu daha fazla ama orada da maalesef iş, benim kendi gözlemim, daha çok bundan gelecek paraya dökülmüş durumda ama gene de çevreyi korumak adına bu para da verilecekse verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ama kota olayının çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kota gelmediği sürece de daha fazla balık avlama şansımız olmayacak. Daha çok para harcayacağız, daha çok zaman denizde kalacağız, daha çok mil yapacağız ama yeterli tonajı yakalayamayacağız diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.