| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | TikTok Temsilcisi Emir Gelen'in, TikTok'un Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal gelişimi için nasıl kullanılabileceği, gerçekleştirdikleri projeler, platformun güvenliği için yapılanlar ve TikTok'un Türkiye'deki faaliyetleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .12.2023 |
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de Komisyonu ve arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, burada 3 tane, en az 3 tane birbirinden farklı konu konuşuyoruz gibi hissediyorum. Bir tanesi hürriyetlerle alakalı, bir tanesi ekonomiyle alakalı, bir tanesi de millî güvenlikle alakalı.
Hürriyetlerle alakalı başlayalım, burada aslında bir denge arıyoruz, moderasyon ile sansür veyahut da hürriyetler dengesini arıyoruz. Şimdi, bir taraftan yasakların olmamasını istiyoruz, geniş hürriyetler istiyoruz. Türkiye'nin durumu zaten pek parlak değil, biliyorsunuz Freedom House'a göre Türkiye'de internet "özgür değil" kategorisinde; Zimbabve'yle ve Bangladeş'le beraber aynı ligde yer alan bir durumdayız, pek iyi bir durumumuz yok.
Öbür taraftan, tabii ki evrensel kurallar çerçevesinde ve tabii Anayasa ve kanunlar çerçevesinde belli şeylere dikkat edilmesi lazım, bilhassa çocuklara yönelik şeylerin ya da terörizme yönelik şeylerin dikkatle ele alınması lazım. Burada zaten platformun da bu işe katılacağını tahmin ederim ki zaten kanunen de buna uymak mecburiyetinde.
İş, tabii, birazcık hassasiyetler noktasına gelince orası biraz muğlak bir zemin çünkü herkesin hassasiyetleri farklı olabilir. Bizi bağlayacak olan şey doğal olarak uluslararası anlaşmalar, Anayasa ve kanunlarımız, artı platformun kendi etik kuralları olabilir yani hepimizi buluşturacak ortak zeminleri konuşmamız lazım. Kişiselliğe gelince her ailenin ya da her şahsın farklı şeyleri olabilir, orada platformun yapması gereken ikazları vermek yani "Sizin çocuğunuz bu yaşta mı?" ya da "Bunlara baksın mı?" gibi seçenekleri vermek ama orası devletin görevi değil, orası ailenin ya da şahsın görevi; o iki alanı ayırmak lazım ve her yeni teknolojide de aslında bu yaşanıyor. Geçenlerde Büyükelçi, İstanbul Milletvekili Sayın Namık Tan biliyorsunuz bir anekdot paylaştı: 1990 yılında rahmetli Turgut Özal'a bir grup gidiyor -televizyonlar da yeni o zaman- "Ya, bizi rahatsız eden birtakım yayınlar var, ne yapacağız Sayın Cumhurbaşkanım?" diyorlar; Özal da kumandayı alıyor, kanalı değiştiriyor, "Bak bunu yapacaksın." diyor. Birazcık orada seçenek ailelerde ya da kişilerde, bunu bir bilmek lazım diye düşünüyorum.
İkincisi, işin ekonomik kısmı. Başkanımız değindi telif meselesine, herhâlde ayrı bir şekilde ele alınacak o. Bu vergi ve telif meselesi bayağı önemli, rakamlar da giderek büyüyor, sizin bahsettiğiniz rakamlarda bile 5 katlık bir artış var, seneye belki daha yüksek rakamlar görülecek; onun ayrı bir takibi lazım. Ama burada algoritmadaki şeffaflık fevkalade önemli olacak çünkü özellikle teliflerin belirlenmesinde, dijital içerik üreticilerinin ne kadar para kazanacağının anlaşılmasında, neyin öne çıkarılacağının anlaşılmasında sizin algoritmanız önem taşıyacak ve herhâlde o algoritmada en azından Türkiye için bir şeffaflık talebimiz olacak diye düşünüyorum. Ben bunu Komisyona öneriyorum çünkü algoritmayı koyan kuralı koyuyor, kuralı koyan oyunu belirliyor; orada bir algoritmik şeffaflığın bütün platformlar için Türkiye'ye tanınmasında yarar var, en azından incelemeye açık olması lazım.
Üçüncüsü, millî güvenlik meselesi. Kısmen değinildi, orada benim gördüğüm 3-4 tane büyük nokta var. Şimdi, bir tanesi Çin meselesi. Sizin platformunuzun nihai sahibi bir Çinli şirket, zaten bu da birtakım tartışmalara yol açıyor yani TikTok Çin'de faaliyet göstermiyor, onu biliyorum ama nihai sahipleri ya da büyük hissedarlardan bir tanesi Çinli bir şirket; bu, dünyanın çeşitli yerlerinde soru işaretleri yaratıyor. Mesela pek çok ülkede, Batı dünyası dâhil, hürriyetçi demokrasiler dâhil pek çok ülkede kamunun verdiği cihazlarda TikTok kullanmak yasak. Bunların arasında Belçika'sı da var, Danimarka'sı da var, Yeni Zelanda'sı da var yani böyle şeylerden bahsetmiyorum hani hürriyetlerin çok kısıtlı olduğu ülkelerden bahsetmiyorum, bayağı hürriyetçi demokraside yukarıda olan ülkelerde bile böyle bir durum var. Okan Vekilimiz ifade etti, ona bir açıklık getirirseniz iyi olur, neden bu yasaklar var ve sıkıntı nerede? Bence ikinci büyük nokta bu.
Üçüncüsü: Bilhassa silahlı kuvvetlerde görev alan arkadaşlarımızın TikTok videolarında arka planda birtakım stratejik silahların, konumların ortaya çıktığı yönünde iddialar var; bu, tabii, çok ciddi bir millî güvenlik riski yani silahlı kuvvetlerin nereye operasyon yapacağı, hangi silahları kullandığı, nerede, neyin konuşlandığı TikTok videolarında gözüküyorsa bu, şu veya bu hassasiyetlerin çok ötesinde hepimizi ilgilendiren ve kanunen de sıkıntılı bir konu. Burada, sizden hakikaten çok ciddi harekete geçmenizi bekliyoruz ve böyle bir durum varsa da kaç tane böyle durum var, ne yapıyorsunuz? Bu aylarca kalıyorsa zaten geçmiş olsun yani onun orada birkaç saat kalması bile zaten bir güvenlik sorununu, güvenlik açığını ortaya çıkarıyor.
Dördüncü ve son olarak da Selva Vekilimizin söylediği kara para meselesi fevkalade önemli. Bununla alakalı ben pek bir cevap duyamadım, bilmiyorum, sizler duydunuz mu?
LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Tatmin edici değil cevaplar.
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Evet, yani orada hakikaten net bir cevap bekliyoruz sizden ya bugün ya da detaylı olarak... Çünkü bu kolay para ve kara para Türkiye'yi hakikaten bayağı sarsan ve maalesef saran bir mesele. Sizin, mecranızın da böyle bir şeyle anılmasını istemediğinize eminim. Bilhassa kara para meselesinde spesifik tedbiriniz nedir? MASAK'la ne yapıyorsunuz? Tabii, bu, tanımı itibarıyla uluslararası bir şey yani sadece Türkiye'de çözebileceğiniz bir konu da değil, "Diğer ülkelerle beraber ne yapıyorsunuz?" meselesi önemli. Bilhassa ülkemizin uluslararası finans aksiyon grubunda gri ülke noktasında olduğunu düşünürsek bu, fevkalade dikkat etmemiz gereken bir konu.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.