KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN KONURALP (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sizler de hoş geldiniz.

Aslında, tekrara düşmeden ve çok da uzatmadan ben de konuyla ilgili birkaç değerlendirmemi sizlerle paylaşmak istiyorum ve aynı zamanda sorularımı. Aslında, sizin bugün buraya davet edilmenize neden olan -malum yayın diyelim- malum yayının benzerleri, hatta malum yayın kadar ağır ya da malum yayından daha ağır kimi yayınlar açık kanallardan, televizyonlardan yayınlanıyor zaten. Şimdi, kanal ismi vererek ya da kanalların isimlerini ya da programların isimlerini anarak bir tartışmaya gerek yok belki ama bugün tüm milletvekili arkadaşlarımızın ortak hassasiyeti olan çocuklar üzerinden baktığımızda, çocuğun üstün yararı üzerinden baktığımızda, on binlerce çocuk, ev kadını annelerinin yanında, öğle vaktinde ya da öğleden sonra açılmış televizyonlarda annelerinin o yayınları izlerken yanlarında bulunan on binlerce çocuk, az önce anlattığım ya da ifade ettiğim, tanımlamaya çalıştığım yayınların ne yazık ki muhatabı oluyorlar, en azından kulaklarıyla duyuyorlar bazı şeyleri. Dolayısıyla TikTok'ta birtakım sorunlar var ise Türkiye'deki televizyon yayıncılığının belli kesminde de son derece ağır birtakım yayıncılık faaliyetleri sürdürülüyor; bunu bir kayda geçirmiş olayım.

İkincisi: İlk olarak Levent Vekilimin ve ardından Sayın Sevilay Hocamın ve son olarak da Tuncay Bey'in de ifade ettiği üzere, yaptırımın ya da yasaklamanın ya da müdahalenin, içerik çıkarmanın, öncesi ya da sonrasından bağımsız olarak yılın ilk dokuz ayı itibarıyla 16 milyon içeriğin çıkarıldığını hatta 12 milyonuna da daha yayınlanmadan müdahale edildiğini söylediniz. Şimdi, bakın, aslında ben başından beri izlerken şöyle de bir hissiyata kapıldım: Aslında siz buraya gelirken size hangi soruların sorulacağını bilerek gelmişsiniz ama bu soruların hiçbirine yanıt vermediniz. Buraya gelirken benim sizden beklentim şöyle bir şeydi: En azından bu 12 milyon, 16 milyon yasaklamanın son derece detaylı bir kategorizasyonunu bize sunabilmeliydiniz. Şiddetse evet, şiddet; çocuğun istismarıysa çocuğun istismarı. Atıyorum "5 milyon çocuk istismarı yayını, 4 milyon şiddet..." Sanki bunların yanıtlarını vermemek üzere gelmişsiniz buraya arkadaşlar.

Üçüncüsü: Şimdi, siz -gene çok detaya girmeksizin- az önce diyorsunuz ki: "Türkiye'de etik olan bir konu başka bir yerde olmayabilir." Tersten konuşalım, Türkiye'de etik olmayan bir konu başka yerde olabilir. Bir de kabul etmek lazım yani Türkiye'nin bir yönelimi var. Bakın, az önce Tuncay Bey ne dedi: "Sizi Orta Doğu, Pakistan'da değil de Avrupa Birliğinde, Avrupa masasında görmek isteriz." Evet, biz de mevcut siyasi iktidar da öyle görmek istiyor, bence buradaki bütün muhalefet partileri de Türkiye'yi öyle görmek istiyor; Sayın Cumhurbaşkanı da öyle söylüyor, bizim mensubu olduğumuz partilerimizin Değerli Genel Başkanları da. Dolayısıyla evrensel ilkeler kategorisine baktığımız zaman, Avrupa'daki evrensel ilkelerle etik bağlamda, sizin dediğiniz bağlamda Türkiye ne kadar uyumlu? Mesela bu soruların da yanıtlarını vermiyorsunuz.

Dördüncüsü: Az çok biliyorum ve buradaki vekil arkadaşlarım da biliyor ama ben bilmiyormuş gibi sorayım. Siz nasıl bir firmasınız ki bugün Avrupa'nın ve Amerika'nın -Amerika dâhil, Kanada dâhil- birçok ülkesi dâhil tartışma konususunuz? TikTok merkezli bir tartışma var, bir nedenden dolayı siz tartışılıyorsunuz, haklı haksız. Bazı ülkeler kamuya ait bilgisayarlarda ya da telefonlarda sizin kullanımınızı yasaklıyor, bazı ülkelerde -örneğin Amerika'da olduğu gibi, şu anda da burada olduğu gibi- Amerikan Senatosuna gidip sorgulanıyorsunuz ya da bilgi veriyorsunuz ama aslında ne olduğunuzu bir türlü siz de anlatmadınız bir-bir buçuk saattir burada -tırnak içerisinde- nesiniz yani? Dediğim gibi -Sayın Sevilay Hocamın söylediği ya da Sayın Özkan'ın da söylediği- kime göre bu 16 milyon yasak ya da kime göre 12 milyon? Şimdi, dönüp dönüp diyorsunuz ki: "Bizim birtakım kavram setimiz var, birtakım kurallarımız var." Ama sonra da -işte, az önce dediğiniz gibi- cümlelerinizden öğreniyoruz ki Türkiye'ye yönelik şablonunuz ile belli ki Fransa ya da Almanya'ya yönelik şablonuz farklı, hissettiğim o ya da "Değil." deyin. Örneğin, Avrupa'daki, Almanya'daki 13 yaş ve altındaki bir çocuk ile Türkiye'deki 13 ve 13 yaş altındaki bir çocuk arasında fark mı var ya da 13-18 yaş? Oraya uygulanan birtakım kriterler bize uygulanmıyor mu; bilmiyoruz, sizden bunun yanıtlarını almadık. Sayın hocamın, vekillerimizin, benim, Sayın Özkan'ın çocukları... Ya da sadece çocuk meselesi üzerinden bakmayalım; işte, bu TikTok tartışması başladıktan sonra sosyal medyada son derece popüler olan ve ister istemez benim de sonra dönüp baktığım "check" ettiğim, teyit ettiğim, ülke güvenliğini bile tehdit edecek birtakım videolar var. Mesela, onlar sizin hangi akıllı süzgecinizden ya da 5'inci sırada olan Türkçe bilen moderatörlüğünüzün hangi parametrelerinden geçerek uygun görüldü de sekiz aydır, dokuz aydır, bir yıldır, bir buçuk yıldır o videolar orada duruyor ya da neden duruyor? Bence, dediğim anlamda bazı videolar beni rahatsız etmeyebilir ama neden durduğunu merak ediyorum ya da bazılarının neden durmadığını da merak ediyorum ama bununla ilgili bir şey söylemiyorsunuz. "Şu, şu, şu, şu kriterlerle biz 16 milyonu kaldırdık. Şu kadar kaldırdık..." Sayıyorsunuz "Şiddet, gençlerin istismarı, çıplaklık..." Ama burada, bu şekilde -haşa, sorgulama değil- buna benzer soruların muhatabı olacağınızı bildiğiniz hâlde ya da en azından geçtiğimiz sene bu Komisyona gelen bir yönetici olarak "Ya, geçtiğimiz sene bunlar soruldu, bir de böyle bir tartışma var; dolayısıyla böyle şeyler de gelebilir, daha hazırlıklı olalım." demiyorsunuz. Şimdi diyorsunuz ki: "Biz size daha detaylı rapor olarak sunalım." Hayır, ya, kardeşim, siz buraya raporlarınızla gelmek zorundaydınız yani.

Hepimizin çocuğu var, meselelere farklı bakabiliriz. Meseleye sadece çocuk özelinden de bakmayalım tabii ki ama ben sanki bile isteye... Yanlış anlamayın, bir şeyi size şey yapmak istemiyorum ama ben daha detaylı bilgileri isterdim, istiyorum, isteyeceğim. Belki de bir daha gelin, belki Sayın Başkanımız sizin bir daha gelmenize vesile olur.

İkincisi, ne kadar? Dediğiniz gibi, bu, para toplama işi... Ne kadarlık bir paranın toplanmasına vesile oluyorsunuz, onun mutlaka bilgisi vardır sizde yani. Örnek bir vaka, örneğin o kadın o gün mesela ne kadar para topladı, hangi anda müdahale ettiniz, nasıl müdahale ettiniz? Mesela, örnek bir vaka.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hemen cevap versin mi?

OKAN KONURALP (Ankara) - Versin.