BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, müsaade edin bana lütfen. Bir müsaade eder misiniz arkadaşlar.

Eğer bu görüntü milletvekillerine yakışıyorsa ben bir şey demiyorum ama bu görüntünün bize yakışmadığını düşünüyorum. Yaklaşık dört aydır burada milletvekillerimizle Plan ve Bütçe Komisyonunda beraber çalışıyoruz, şunu açıklıkla ifade edeyim: Az önce yaşadığımız görüntü gibi bir görüntü yaşamadık bu Komisyonda. Dolayısıyla burada hiçbirimiz başka arkadaşımızı imtihana tabi tutacak pozisyonda da değiliz. Herkesin farklı kanaatleri, farklı özellikleri var, buraya gelen her milletvekilinin belli alanda uzmanlıkları var. Plan ve Bütçe Komisyonu sadece iktisatçılardan oluşmuyor, içeride sağlıkçılar var, hukukçular var, içeride farklı disiplinlerden gelen arkadaşlarımız var, eğitimciler var. Dolayısıyla her milletvekilinin farklı farklı kanaatleri ve gündemleri olabilir. Burada eğer...

ERHAN USTA (Samsun) - O zaman haddini bileceksin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen de haddini bileceksin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, lütfen, had bildirmek... Sayın Usta, bir kere, bakın, bu, yakışan bir üslup da değil.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Burası had bildirme makamı mı?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Güneş, müsaade edin.

Bu, yakışan bir üslup değil Sayın Usta. Nihayetinde her bir milletvekili yaptıklarıyla anılacaktır, yaptıklarıyla, hareketleriyle konuştuklarıyla. Siyaset her şeyden önce nezaket sanatıdır.

Burada Sayın Aşkın, siz de Planlamacısınız, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızla da mutlaka beraber mesainiz de olmuştur.

ERHAN USTA (Samsun) - Bizim herhangi bir problemimiz olmadı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, bir müsaade edin değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, şunu söylemek istiyorum: Şimdi, iktidar ve muhalefet ilişkilerinde muhalefet görevinden dolayı sıkıştıracaktır "Hedefler niye yakalanmadı?" diye, iktidar da bir şekilde bunların bir kısmına cevap verecektir, bir kısmını yazılı gönderecektir, o da bir şekilde yönetimde sorumluluk makamında. Şimdi, eğer eksik cevap verirse, tam vermezse bu nihayetinde millet tarafından bir tarafa not edilecektir ama burada bazen öyle bir noktaya geliyor ki iş -belli yaşın üstünde değerli arkadaşlar, herkes burada- yani söylediğimiz sözler için yarın öbür gün birbirimize bakamayacak durumda olmamamız lazım. Burada çok şey siyasetçiler vardır -ben de çok genç yaşta Parlamentoya girdim- "Siyaset nezakettir." demişlerdi, bu sözü hiç unutmam. Bu nezaketimizi kaybetmeyelim. Burada herkesin amacı Türkiye'nin ileriye gitmesi; iktidarın amacı da bu, muhalefet de "Ben daha iyi yönetirim." diye bir iddiayla ortaya çıkıyor ve millet bir yetkilendirme yapıyor. Bunu bilerek yapalım, iyi olan arkadaşları mutlaka tarih de yazacaktır, millet de görecektir; iyi olmayanları da zaten değiştirecektir değerli arkadaşlar, bunda bir tereddüt olmadı. Bu, yirmi yıllık AK PARTİ döneminde de böyle oldu, bizden önce de böyle oldu. Bu Komisyon sırasında muhtemelen biz 20 tane bütçe yaptık ama bundan önce de belki 50-60 tane bütçe yapıldı, burada farklı farklı Komisyon Başkanları vardı, birisi de Samsun'dan Sayın İlyas Aktaş, o da oturdu bu koltukta, onlar geçti, biz geldik; bizden sonra başkaları da olacaktır. Ama şunu korumamız lazım değerli arkadaşlar: Birbirimize karşı saygıyı ve tahammülü göstermemiz lazım, hiçbir milletvekilini kırmaya hakkımız yok. Ben, bu noktada hepinizin bu olgunlukta olduğunu düşünüyorum.

Buyurun Sayın Türeli.