RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi burada birkaç husus var, birincisi şu: Bu, 2012'de çıkmış, sonra 2013, 2016, 2017, 2020 tarihlerine ertelenmiş; şimdi gene -2023 yılındayız- tekrar 2024 yılına ertelenmesi konuşuluyor. Buradaki sıkıntının biri şu: Maddede problemler var, burada kamu iş yerleri ile 50'den az işçi çalıştıran özel sektör iş yerleri aynı madde kapsamında düzenleniyor. Neden böyle? Kamu ayrı. Şimdi, burada bazıları "50'den az işçi çalıştıranlar -bunun içinde esnaf da var, bunun içinde KOBİ'lerin özellikle mikro ölçekli ve küçük ölçekli işletmeleri de var- sonuç itibarıyla küçük işletmelerdir yani burada baktığımız zaman, ekstradan bir şey çalıştırmaları, iş güvenliği ve buna ilişkin bir kısım harcamalarda bulunmaları uygun değil." diyebilir fakat ilginç olan şu: Kamu da var burada, kamu neden bu görevi yapmıyor? Ya, böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Üzerinden on sene, on iki sene geçmiş, kamu bu alanda gerekli tedbirleri almamış. Bakın, şu anda 37.999 kamu iş yeri var. Gelin, bu, bu şekilde çıkmasın; kamu hemen bunun üzerine gerekli şeyi yapsın, bunun açıkçası çok da... Tabii, bütçe geçmedi daha, henüz buradan geçti ama sonuç itibarıyla, Genel Kurula da gelecek ama dediğimiz gibi, orada aktarımlar da yapılabilir; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili tertipleri arasında, fasıllar arasında aktarım yapılabilir, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığında yedek ödenek var, bu harcanabilir, kamu bunu derhâl, hemen yapabilir. Bunu ayıralım, kamu bunu hemen yapsın.

İkincisi, şöyle bir şey var: Burada "Özel sektöre de maliyet getirir." deniyor. Bakın, çok ilginç, ilgili kanunun 6'ncı maddesi -burada "az tehlikeli işler" diye söyleniyor- çok tehlikeli ve tehlikeli işlerle ilgili düzenlemeyi yapmış, oralarda sağlık personeli çalıştırıyorsunuz fakat bakın Sayın Başkan, ifadeyi söylüyorum; 2014 yılında değişen bir madde: "Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 50'den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri -direkt olarak düzenlenen madde bu- veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler." Yani kendileri yürütebilirler, o alanda gerekli tedbiri alınca yürütülebilir, illa dışarıdan bir iş güvenliği uzmanı çalıştırması gerekmiyor. Ben anlayabilmiş değilim yani çıkan, var olan bir kanunun... Ki çok önemli bir kanun. Bizim en çok eleştirdiğimiz konulardan biri bu; baktığımız zaman, Türkiye'deki çalışma yaşamının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarının çok uzağında olması. Bu anlamda gerekli tedbirler alınabilir, bu da alınmamış. Yani bir ek maliyet de getirmiyor, kendi içinde belli birtakım eğitimleri tamamlamak şartıyla bu işi çözebilirler. Burada da sorduğumuz zaman şunu gördük: Özel sektörde yaklaşık 1,5 milyon iş yeri var. Şimdi, arkadaşlar, bu şekilde erteleme, erteleme, erteleme... Böyle devlet ciddiyeti olmaz yani bunun yeniden, tekrar ertelenmesinin bir anlamı yok, bunu yeniden -dediğim gibi- ertelemeyelim, bunu bir biçimde burada düzenleyelim; kamuyu ayıralım, 50'nin altında işçi çalıştıran az tehlikeli özel iş yerlerini de buradan ayıralım ve bu şekilde bunu belirleyelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tamamlayacağım.

Dediğim gibi, bu açıdan baktığımız zaman, şu ana kadar yaklaşık on bir, on iki yıl geçmesine rağmen bunun hâlâ çözülmemiş olmasından aslında çok büyük bir üzüntü duyuyoruz. Bu alınmayan tedbirlerin, belki depremde, yaşadığımız bu deprem felaketlerinde de çok ciddi sıkıntılara neden olduğunu görüyoruz. Yani bu konu yeniden değerlendirilsin ve arkadaşlarımızın da bu konuda görüşlerini görmek ve öğrenmek isteriz, iktidar grubundaki arkadaşlarımızın da. Onlar da bu konuda sanıyorum bizim gibi düşünecekler.