CAVİT ARI (Antalya) - Evet, yine Rahmi Bey'in sözlerinin devamı olarak konuşmak istiyorum ve şimdiki söyleyeceklerim şahsımı bağlar, öyle diyeyim.

Şimdi, ben maliyeci değilim ancak biraz önce sorduğum soruyu tekraren, net bir şekilde sormak istiyorum. Yapılan işin maliyetine artı bir ilave olarak KDV ilk başlangıçta eklenmemişse şimdiki düzenlemenin aslında doğru olduğunu da söylemek istiyorum. Eğer ilk başlangıçta maliyetin içerisinde -aynı Rahmi Başkanın söylediği gibi- var da sonradan bu düzenleme geliyorsa şirketlere belli bir avantaj getirilir. KDV kanunla ya da sözleşmeyle başlangıçta maliyetin içerisinde yoksa bakın, başlangıçta maliyetin içerisinde yoksa yani örneğin, işte, Avrasya Tüneli veya Çanakkale Boğazı Köprüsü'nün maliyetinde, ilk maliyet hesabında, devlet ile şirketin sözleşme aşamasında, KDV yoksa bu düzenlemenin devamında fayda olduğunu ben kendi adıma yorumlamaya çalışıyorum. Neden? KDV olsa bir taraftan "Devlet sağ cebinden sol cebine alacak." diyoruz ya aslında KDV'de her zaman öyle olmuyor. KDV'de birtakım ilave faturalarla, şişirme faturalarla o ödenecek olan KDV, şirketler tarafından mahsuplaşıp şirketin bir avantaj kâr hanesine dönüşebiliyor. Pratik hayatta da bunu biliyoruz, bunu da yaşıyoruz. Bu uygulamanın, şimdiki düzenlemenin, böyle bir maliyet artışının önüne geçtiğini düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Yani bunları söylerken de temelde kamu-özel iş birliği sözleşmelerine baştan itibaren karşı olduğumuzu söylüyorum ama bu madde özelinde de başta KDV yoksa şimdi de bu hükmün devamında fayda olduğunu ben de bu şekilde yorumladım.

Teşekkür ederim.