| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f) Strateji ve Bütçe Başkanlığı g) İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2023 |
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, sayın milletvekilleri, kıymetli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Öğretmenler Günü'nü kutluyorum; başta şehit öğretmenlerimiz olmak üzere ahirete intikal edenleri rahmetle anıyorum, hayattakilere de afiyetler diliyorum.
Şimdi "Cumhurbaşkanlığı bütçesi" deyince hepimizin aklına "itibar" kelimesi geliyor, hem Cumhurbaşkanlığı devletimizin en üst makamı hem de malum "İtibardan tasarruf olmaz." Şimdi, peki, itibar ne demek; bu in mi, cin mi; nerede bulunur, Kafdağı'nın arkasında mıdır? Şu itibarı bir konuşalım bugün beraberken.
Şimdi, önümüzdeki bütçe maalesef itibarı yanlış biliyor, o yüzden de yanlış yerde arıyor; harcamada arıyor, şatafatta arıyor, algı yönetiminde arıyor. Hâlbuki itibar hukuk ve demokrasimizin kalitesinde, itibar millî paramızın ve pasaportumuzun değerinde, itibar kadınların iktisadi ve toplumsal hayata katılımında, itibar gençlerin yarınlarını ülkemizde inşa etmesinde.
Şimdi değerli arkadaşlar, itibar harcamayla gelmez. Cumhurbaşkanlığı bütçesi 2023'te 6,6 milyar liraydı, bu sene 12,3 milyar liraya çıkıyor; neredeyse 2 kat. Öbür taraftan "Kemer sıkın." denilen asgari ücretlinin, emeklinin, orta direğin maaşı 2 katına çıkıyor mu? Çıkmıyor hatta "Beklenen enflasyon, hedeflenen enflasyon kadar artsın." diye demeçler veriliyor. Şimdi açık söyleyeyim, 2,7 trilyon lira açık veren, her ay 100 milyar lira faiz ödeyen bir bütçede para harcayarak itibar elde edemeyiz. Şatafatla, makam araçlarıyla, özel uçaklarla, dev binalarla da itibar gelmez. Biliyorsunuz, sadece ekim ayında Cumhurbaşkanlığı bütçesinden taşıt kiralarına ödenen para 275 milyon lira. Uçak kiralamalarına ödenen para 478 milyon lira. Ocak-ekim döneminde uçak kiralamalarına ödenen para 4 milyar liranın üzerinde. Dediğim gibi, devasa bir bütçe açığı verirken bu paraları harcamakla da itibar kazanamayız.
Üçüncüsü, algı yönetimiyle de itibar gelmez, gelirse de sanal itibar olur. İletişim Başkanlığına 2024 yılı bütçesinde 4 milyar liranın üzerinde para ayrılıyor. Geçen yıla nazaran 2,5 katlık bir artıştan bahsediyoruz yani her Allah'ın günü 10 milyon lira. Şimdi, bu kadarlık iletişim ne için yapılıyor, bunu anlamak birazcık zor; hele de TRT'yi düşününce, muhalefet partilerine hiç yer vermeyen TRT'yi düşününce bunu anlamak iki kat zor.
Peki, nasıl gelmeyeceğini anlattık itibarın, nasıl geleceğini de birazcık konuşalım. Şimdi, birincisi, itibar performansla gelir. Performansı arttırmak için, şimdi biz bizeyiz hep beraber dürüstçe bir aynaya bakalım, özellikle de küresel kantara çıktığımızda ne görüyoruz, onu konuşalım. İlk Cumhurbaşkanlığı Kabinesi açıklandığı gün Temmuz 2018'de dolar kuru 4,6 lira, bugün 28,9 lira; altı sene geçmedi aradan, bizim cebimizdeki para altıda 1'ine indi. Kişi başı gelirimiz bugün dünya ortalamasının altında, üstüne üstlük on sene öncenin de gerisinde. 15-29 yaş arası gençlerimizin -Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı da gayet iyi biliyor- 3'ü ne işte ne okulda. OECD'ye göre, 10 kişiden 4'ü okuduğunu anlamıyor ülkemizde. Pek çok araştırma gençlerimizin en azından yarısının hayatını yurt dışında devam ettirmek ihtiyacında olduğunu gösteriyor.
Endeksleri zaten diğer arkadaşlarımız da söyledi. Demokraside ve hukukun üstünlüğünde dünyada ilk 100'de değiliz, basın hürriyetinde ilk 150'de değiliz. Yani özetle, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz; performans kısmı bu.
İkincisi, itibar tutarlılıkla gelir. Şimdi, vatandaşa "Tasarruf edin." diyorsanız, önce kendi bütçenizi kısarak başlayacaksınız. "Faiz enflasyona yol açar." diyorsanız, seçimden sonraki beş ayda faizi neden 5'e katladığınızı izah etmek durumundasınız. "Uluslararası arenada sözümüzün gücü olsun." istiyorsanız, yarın yüz yüze bakacağımız devlet başkanlarına hakaretler savurup sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmamanız lazım. Kurumlarımıza saygı duyulmasını istiyorsanız, alelacele bir kararname çıkarıp, ertesi gün bir tashih kararnamesi çıkarıp düzeltme kararnameleriyle olayları yürütmemek gerekiyor; ikincisi bu, tutarlılık meselesi.
Üçüncüsü de itibar iyi yönetişim prensipleriyle, özellikle de şeffaflıkla ve hesap verebilirlikle olur; kalkınma planında da sık sık yer verilen prensiplerdi, hatırlayacağız. Bu çerçevede, Varlık Fonunu ele alalım. Biliyorsunuz, burası Vakıfbanktan Türk Hava Yollarına, BOTAŞ'tan TÜRK TELEKOM'a, ÇAYKUR'dan Eti Madene kadar uzanan dev bir holding. Sayın Cumhurbaşkanı da bunun Yönetim Kurulu Başkanı.
Şimdi, birincisi; bunun kendi yapısında bir problem var çünkü devletin en üst katında olan kişinin aynı zamanda bir holdingin yönetim kurulu başkanlığını yapması çok normal bir durum değil. Üstüne üstlük Sayın Cumhurbaşkanının "Ülkeyi şirket gibi yöneteceğiz, anonim şirket gibi yöneteceğiz." diye bir sözü vardı. Şimdi, Varlık Fonunun 400 milyar liralık öz kaynağı var, 30 tane şirketi var, en önemlisi de hepimizin dâhil olduğu 85 milyon hissedarı var. Şimdi, ben dünyanın çeşitli ülkelerinde yirmi küsur sene yatırım sektöründe bulundum, hiç kimse hiçbir yönetime bu kadar açık bir yetkiyi hesapsız kitapsız, denetimsiz şekilde vermez; onu da bir hatırlayalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen tamamlayalım.
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı; itibarı yasaklar ve kısıtlar getirerek değil geniş hürriyetleri savunarak, vasatlığa teslim olarak ve içe kapanarak değil dünyayla yarışarak, hamaset ve kimlik siyaseti yaparak değil milletimizi tüm unsurlarıyla kucaklayarak, kuralları şahıslar için tasarlayarak değil kurumları güçlendirerek sağlayabiliriz.
Bugün 2024 bütçesinin son Komisyon toplantısını yapıyoruz. Bu vesileyle bütçenin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Sayın Başkana yönetiminden dolayı teşekkür ediyorum, katkıda bulunan milletvekillerimizi de saygıyla selamlıyorum. Bütçe çalışmalarının milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.