| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f) Strateji ve Bütçe Başkanlığı g) İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2023 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.
Çok Değerli Başkanım, çok Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli hazırun; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sözlerime başlamadan önce, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Ayrıyeten de şehit edilmiş öğretmenlerimize ve vefat etmiş öğretmenlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.
Değerli milletvekilleri, tabii ki sabahtan, özellikle, çok seviyeli müzakereler oldu. Bu müzakereler neticesinde kimi görüşlerine katıldığımız kimi görüşlerine katılmadığımız görüşler ifade edildi, bunlardan istifade ettiğimizi bildirmek isterim. Fakat tabii ki burada, özellikle son üç yıldır Covid süreci olsun, arkasından Ukrayna-Rusya savaşı olsun, yaşadığımız yüzyılın en büyük depremi olsun bunlar sanki hiç olmamış gibi ve her şey olağan akışında olmuş gibi; buradaki son yıllarda yaşadığımız olumsuzlukların hepsini arkadaşlar Cumhurbaşkanlığı sistemine ve Cumhurbaşkanımıza atfetmeye çalıştılar. Gerçekten böyle mi yani Cumhurbaşkanlığı sisteminden mi kaynaklanıyor bu? Bunun yerine diyelim ki parlamenter sistem olsaydı bunlar olmayacak mıydı veya diyelim ki sadece enflasyon, ekonomideki bozukluklar, dünyadaki emtia fiyatlarındaki artışlar yani sadece bizde mi vardı, dünyada da mı vardı bir bakmak lazım.
Tabii ki işte bizden önceki konuşmacılar da ifade etti, bizim daha önceki sistemimiz parlamenter sistemdi. Parlamenter sistem mükemmel bir sistem mi? Böyle bir şey olsaydı dünyada herkes parlamenter sistemi kullanırdı. Parlamenter sistem ne zaman sorun çıkarmaz? Eğer bir parti salt çoğunluğundan daha fazlasını elde tutuyorsa Rahmetli Özal döneminde olduğu gibi, Adnan Menderes döneminde olduğu gibi, bizim dönemimizde olduğu gibi problem çıkmıyor. Diğer taraftan, eğer bir parti diyelim ki salt çoğunluğu elde edemiyorsa o zaman problem çıkıyor ve diğer taraftan bu iktidara gelen, Başbakan olan kişi her zaman için o azınlığa karşı kendisini sorumlu hissediyor ve hak etmediği ölçüde onlara taviz vermek zorunda kalıyor. Diğer taraftan "Parlamenter sistemde milletvekilleri çok daha özgür, çok daha haklara, hukuklara sahip de şimdi değil mi?" diye baktığınız zaman; arkadaşlar, orada, parlamenter sistemde başbakan zaten milletvekili çoğunluğunu elde ettiği için başbakan oluyor başbakanın düşüncesinin aksine oradan bir kanun geçmesi mümkün mü? Mümkün değil. Ama bu sistemde mümkün mü arkadaşlar? Bu sistemde mümkün. Yani şimdiye kadar biz bunun ikinci dönemini yaşıyoruz ve diyelim ki Cumhurbaşkanlığı ayrı bir partiden, parlamentonun çoğunluğu ayrı bir partiden olabilir belediyelerde olduğu gibi. Burada uzlaşma kültürünü daha fazla gerektiren bir sisteme şey olabiliriz. Şimdi, biz esas bu sistemin en önemli özelliği, hükûmetleri diyelim ki seçimden sonra değil, seçimden önce kuralım; vatandaş kursun, vatandaş seçsin ve bundan sonra beş yıl boyunca Başbakanın değişmeyeceği ve gensoruyla düşürülmeyeceği bir sisteme geçelim diye bir yapılanma oldu. Neticede, baktığımız zaman, bu yapılanma daha yeni, eksikleri olabilir mi? Eksikleri olabilir. Bunu işte, yok diktatörlükle, yok vesayet sistemiyle tanımlamak son derece yanlış ve bizim gibi özellikle vesayetlerle mücadele ede ede buraya gelmiş bir parti olarak...
Şimdi, vatandaş tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanının herhangi bir bürokratı ataması mı doğru, diğer taraftan vatandaş tarafından seçilmiş bir Başbakanın kendi istediği bir bakanı seçtirmek için, Parlamento tarafından seçilmiş olan Cumhurbaşkanının onayına sunması mı daha demokratik arkadaşlar? Hangisi demokratik?
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - İkisi de demokratik, ikisi de seçimle geliyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hele hele 60 darbesinden sonra bu ülkede sivillerin Cumhurbaşkanı olamadığı dönemde hangisi daha demokratik arkadaşlar? Dolayısıyla buradan baktığımız zaman, bu sistem üzerinde -sistemi eleştirebiliriz- eksiklikler olabilir ama sizin vaadettiğiniz, dönmek istediğiniz sistemde... Bu sistemde bile muhalefet partisi, 6'lı masa vardı. Arkasından 2'nci tura gidince çok az oyu olan bir partiye bile ne kadar çok taviz vermek zorunda kaldığınızı siz de gördünüz arkadaşlar ve hiç gerekmediği hâlde -işte, bizim, 1 Cumhurbaşkanı Yardımcımız var arkadaşlar- aşağı yukarı 7-8 Cumhurbaşkanı yardımcınız...
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Niye 7'li ittifak yaptınız? 7'ye 7'ydiniz...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Cumhurbaşkanımızın Danışmanlarından dem vuruyorsunuz. Sayısı azdır, çoktur, onu bilmiyorum -sayısını- ama siz de 8 Cumhurbaşkanı yardımcısının her birine düşen Cumhurbaşkanı Danışmanını düşünürseniz arkadaşlar katbekat fazla.
Biz, burada, daha çok "Bu sistemi nasıl geliştirebiliriz?" onun üzerinde durmamız lazım, nasıl geliştirebiliriz? Yani burada, denge denetleme sistemini nasıl geliştirebiliriz? Eskiye dönmek yerine, bunları geliştirmemiz lazım. Burada, bizim, tabii ki Cumhurbaşkanlığı...
Bir de arkadaşlar, bir arkadaşımız dedi ki: "Güneydoğu illerimizde yoksulluk var." Doğru ama geriye dönüp baktığınız zaman arkadaşlar, siz, bu Güneydoğu ve Doğu Anadolu ülkelerindeki ekonomik refah düzeyiyle batı arasındaki farka...
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Bölme, bölme; 1 tane Türkiye var.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hayır, hayır, farka bak...
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Bölücülük yapma, 1 tane Türkiye var; onlar il, ülke değil onlar. Düzelt, düzelt, tutanaklara düzgün girsin, düzelt. Bölücülük yapma; ülke değil, onlar il.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerindeki ekonomik refah düzeyine baktığınız zaman, eskiden fark çok daha fazlaydı. Bu farkı biz azalttık arkadaşlar, bu farkı azalttık. Ne yaptık? Gelişmişlik düzeyine göre bölgeleri 6 kategoriye ayırarak şey yaptık. Bunu da o kardeşlerimizin, o bölgelerimizin yoksullukla mücadele etmesi için ilk önce o bölgenin terörden temizlenmesi lazım.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Kardeş değil vatandaş.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hepimiz teröre karşı olduğumuzu son nefesimize kadar söylememiz lazım. Bunu söylemeyip ondan sonra o bölgedeki diyelim ki yoksulluktan bahsetmek hiç anlamlı gelmiyor bize arkadaşlar. Diğer taraftan...
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Yani yoksulluğu şiddet olarak kullanıyorsunuz, asıl terör bu.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hayır, öyle bir şey değil.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Asıl terör bu!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Terör olayları olmasaydı Türkiye katbekat mesafe katedecekti arkadaşlar.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Peki, diğer taraftan...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Güneş, bir saniye...
Değerli milletvekilleri, hatibin insicamını lütfen bozmayalım, meramını anlatsın.
Sayın Güneş, devam edin lütfen.
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Yok ki bozulsun.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, arkadaşlar, biz, sadece şurada şunu istiyoruz: Bak, yapıcı eleştirilere hepimiz sahip çıkıyoruz ama sorunları da ortaya koyalım, gerçekçi... Ama ülkemize karşı tehdit oluşturan unsurları da yok sayamayız arkadaşlar.
Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım burada, bu sistemde özellikle 9 tane politika kurulu var. Ben, belki, şimdiye kadar, bunları çok efektif kullanamadığımızı düşünüyorum. Bu politika kurulları -eğitimle ilgili var, sağlıkla ilgili var, ulaşımla ilgili var- neticede Türkiye'nin nereye gitmesi, hangi politikaları üretmesi yönünde Cumhurbaşkanlığımıza ufuk açacak, aynı zamanda Bakanlıklarla iş birliği yaparak, diyelim ki bir bakan atandığı zaman, kendi politikalarını uygulayacak ama Cumhurbaşkanımızın sistemiyle entegre olması lazım; daha çok bunu yapabilmemiz lazım diye ben düşünüyorum. Burada birtakım eksiklerimiz var, inşallah, bunları hayata geçirirsek daha fazla yol alırız.
Şimdi arkadaşlar, eğer biz bugün savunma sanayisinde, işte, MİLGEM'lerdir, KAAN uçaklarıdır, KIZILELMA'mızdır, ondan sonra amfibi hücum gemimizdir ve diğer taraftan; işte, ATAK helikopterimiz gibi çok önemli savunma sanayisinde katettiğimiz mesafeleri siyasi istikrara ve Cumhurbaşkanımızın uzun süredir ülkede Başbakan veya Cumhurbaşkanı olmasına bağlıyız arkadaşlar. Çünkü geçmişte bizim kısa süreli hükûmetlerde Türkiye'nin, işte, savunma sanayisindeki politikası ne olacak; bununla ilgili bir ufkumuz olamıyordu, niye? Hükûmetler kısa sürede değişiyor; en fazla, en uzun sürenler aşağı yukarı üç dört yıl sürüyor ve dolayısıyla da bir şey geliştiremiyorduk. Bu bizim için bir fırsat oldu arkadaşlar, Cumhurbaşkanımızın uzun süreli iktidarda kalması ve neticede göreceksiniz, sadece bu alanda değil diğer alanlarda ilerleyen dönemde katbekat yol katedeceğiz biz. Ve çok büyük tecrübe kazandık; ilk dönem, bunu ilk defa uyguladığımız zaman tecrübemiz yoktu ve dolayısıyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - ...birtakım eksikliklerimiz vardı ama şimdi tecrübe kazandık, nerelerde hata yaptığımızı daha çok görüyoruz ve sistemi de revize ederek daha iyi yol alacağımızı ben düşünüyorum. Türkiye son yirmi yılda her alanda çok mesafe katetti, biz istiyoruz ki daha da şey olalım. Eksiklerimiz olabilir Özlale ama daha fazla iş yapalım. Arkadaşlara ben sadece şunu tavsiye edeceğim: İşte, "Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirelim." falandan ziyade arkadaşlar, değiştirmek istiyorsak ilk önce bizim Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirmemiz lazım. Diyelim ki, sizi atayanlar, sizi atayanlar; sizi atayanlar kim arkadaşlar? Ona bakmak lazım, ona bakmak lazım. İlk önce onlardan kurtulun diyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, bütçenizin...
ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Kim değiştirmiyor ya, değiştirmeyen kim?
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Ya, şimdi, ne demek bu yani ne gerek var? "Onlardan kurtulun." demekle ne demek istiyorsunuz?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hayır, hayır...
SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Listelemeyi kastediyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Listelemeyi kastediyorum efendim, listelemeyi kastediyorum. Ne kadar bağımsız olduğunuzu vurgulamak istiyorum, onun için diyorum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Güneş, ön seçim istiyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şahsınıza ait değil, şahsınıza ait değil, şahsınıza ait değil. Türkiye'deki siyasi yapıyı ben...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)