| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f) Strateji ve Bütçe Başkanlığı g) İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2023 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, çok teşekkür ediyorum.
Çok Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcım, şahsınızda tüm heyete saygı sunuyorum. Bütçenizin de hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.
Tabii, bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü bu vesileyle kutluyorum.
20 Ekim 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz'ın bütçe sunuşuyla başlayan bu süreçte bugün 36'ncı günümüzdeyiz, 22'nci Birleşimi geride bıraktık. Tabii, bu süreçte tüm bakanlıkların bütçelerini burada görüştük. Özellikle bütün grupların gerçekten çok ciddi anlamda efor sarf ettiğine, çok büyük çalışmalar gerçekleştirdiğine, demokratik kurallar içerisinde, teamüller içerisinde çok seviyeli tartışmaların yapıldığına şahit olduk. Çok önemli çıktılar elde edileceğine ben inanıyorum. Bu anlamda çok etkileşim içerisinde olduğumuzu da ayrıca ifade etmek istiyorum. Tabii, bu süreçte emeği geçen özellikle parti gruplarına ve sözcülerine ben bir kere daha teşekkür ediyorum. Bu sürecin yönetilmesinde ve organize edilmesinde, özellikle zamanın israf edilmemesi noktasında bize yol gösteren, sevk ve idare eden Bütçe Başkanımız Sayın Mehmet Muş'a da bu vesileyle yine teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii, ülkemiz jeopolitik ve jeostratejik açıdan gerçekten çok özel bir konumda, özel bir noktada bulunuyor. Kadim bir coğrafyada yaşıyoruz, medeniyetlerin kavşağı bir noktadayız. Tabii, enerjinin ve nüfusun çok yoğun ve hareketli olduğu, özellikle vekâlet savaşlarının ve ticaret savaşlarının da ciddi anlamda yürütüldüğü bir noktada oturuyoruz. Jeopolitik gelişmelerin hızlandığı, giderek derinleşen mevcut sorunlara yenilerinin eklendiği; artan risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının ve başka kaygıların da en üst seviyeye çıktığı bir zaman diliminden de geçiyoruz. Türkiye, etrafındaki ateş çemberinin içerisinde bölgesel barış ve istikrarı tesis için çaba göstermektedir. Tabii ki bu çabalarımızın ana mottosu, dünya açısından ve bölgemiz açısından "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesini dünyaya bir kere daha yerleştirme anlayışımızdır. Bizler, yaşamış olduğumuz bu coğrafyanın tarihî ve kültürel sorumluluklarını taşıyoruz. Bu coğrafyada bizler şimdi oturmuyoruz, binlerce yıldan beri bu alanda oturuyoruz ve çok ağır bedeller ödedik, öyle gözüküyor ki ödemeye de devam edeceğiz. Böylesine hassas bir süreçte biz de Türkiye olarak tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve proaktif davranarak savunma ve güvenlikle ilgili ve başka konularla ilgili her türlü tedbiri almaya ve bu yeni dönemin şartlarına kendimizi hazırlamaya büyük gayret sarf ediyoruz. İşte, tam da bu noktada, Cumhurbaşkanlığımızın bütçesini görüşüyoruz ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de önemi bir kez daha burada ortaya çıkıyor.
Değerli arkadaşlar, milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğu 2002 yılında vatandaşlarımız tarafından bize devredildi. Biz dedik ki: "Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerine yöneteceğiz." Bunlarla yetinmedik; ulaştırmayı, enerjiyi, sanayiyi, tarımı, sporu, sosyal yardımları ve daha pek çok başlığı da buna ekleyerek ülkemizi asırlık eser ve hizmetlerle şükürler olsun ki buluşturduk. Yapılan bu çalışmalarda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı etkenlerin rolü oldukça fazladır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, başta Türkiye'nin yönetiminde istikrar olmak üzere, nasıl büyük kazanımlar elde edildiği her gün çok daha iyi görülüyor ve bu sayede de idrak ediliyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini tercih eden ülkemizde âdeta bir devrimin gerçekleştiğini, siyasetin günlük kısır tartışmalardan sıyrıldığını; istiklal, istikrar ve istikbal için büyük bir adım atıldığını özellikle ifade etmek istiyorum. Ayrıca, sistemde yürütme, yasama ve yargı arasındaki ilişkilerin netleşip her erkin kendi alanında ülkeye ve millete en iyi hizmeti vermesi de bu sayede sağlanmıştır. Türkiye yeni sistemle bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkânına da yine bu sayede kavuşmuştur.
Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950'den beri Türkiye'nin temel sorunlarından biri, erkler arası rekabetin hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmış olmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda maalesef bunun çok sayıda örneğini görebiliyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes'ten Demirel'e, Erbakan'dan Özel'e kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçeklerle yüzleşmişti. Şehit Başbakan Menderes'in "Yeter! Söz milletindir!" diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi ne yazık ki idam sehpasında kesintiye uğramıştı. Rahmetli Özal'ın "Devlet, millet içindir." diyerek ülkeyi demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi koalisyon dönemlerinin kaosu içerisinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Demirel'in, Ecevit'in, Erbakan'ın, rahmetli Türkeş'in ülke ve milletin hayrı için başlattıkları girişimler hep darbe ve vesayet duvarına yıllarca çarpıp durdu. Ülkemiz, vesayet yoluyla cumhuriyet ile demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan hatta bunları birbirinin alternatifi gibi göstermeye çalışan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntılar çekti.
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Hep onlar yönetti ülkeyi!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Merhum Ecevit'in önüne fırlatılan Anayasa kitapçığı âdeta bunun sembolü olarak hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Menderes on yıl, Özal on yıl; tek başına...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu yasakçı ve stotükocu tavırdan hak ve özgürlükler dâhil, Mecliste millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye, maalesef, bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz ekonomik maliyeti 10 milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri büyük sıkıntılar yaşamış ve büyük bedeller ödemiştir. Türk demokrasisi, aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden bu anlamda geri düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülememesinin sebeplerinden biri de maalesef bu sistem karmaşasıdır. 2002'de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içerisindeki uzantılarıyla epeyce bir mücadele ettik. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşmuş olduk. Yeni sistemin avantajlarını salgın dönemi başta olmak üzere, son yıllarda yaşanan tüm krizlerde ve felaketlerde bizzat yaşamış ve görmüş olduk. 50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz 6 Şubat depremiyle bu mücadelede de yeni yönetim sistemimizin katkılarını tekrar bir kere daha tecrübe etmiş olduk. Bu gerçeğin insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini memnuniyetle görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Peki, niye reis vazgeçti bu yüzde 50+1'den Yaşar Bey?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Biz tartışmıyoruz, siz tartışıyorsunuz vallahi.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Devlet Bey son noktayı koydu.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, sükûneti tesis edelim lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ülkemiz üç beş ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere kaldırmıştır. Evet, biz bu sistemin eksiklikleri varsa o eksiklikleri gidermek için de ta sistem kurulduğundan bugüne kadar bundan sonraki süreçte de tahkim edeceğimizi, düzelteceğimizi açık yüreklilikle ifade ettik ve ediyoruz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Eksikler bitmez.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Neydi o? Neydi o?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Geçmişte "Bu coğrafyada teşebbüs edilemez." denilen ne varsa hepsinin de gerçekleşebileceğini gösterdik ve milletin karşısına her gittiğimizde millet bizi takdirle karşıladı. Darbecilerin hüsrana uğratılmasından Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasına ve sınır ötesi harekâtlara kadar her noktada bu sistemin başarısının örnekleri var. Büyük ve güçlü Türkiye'ye doğru giden her adımı, zihinlerde örülmüş duvarları yıkarak, kalplere salınan korkuları yenerek, ayaklara vurulan prangaları kırarak attık.
Geldiğimiz noktada, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna yeniden yuvarlanmamak için güçlü olmaktan, güçlü kalmaktan, gücünü artırmaktan başka çaresinin olmadığını hep birlikte müşahede ediyoruz. Çevremize baktığımızda, çevremizdeki ülkelerin hangi durumda olduğunu çok rahatlıkla müşahede edebiliyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı hız, dinamizm ve esnekliğin uygulamaya yansıtıldığını hep birlikte görüyoruz. Böylece milletimizin ihtiyaçları konusunda en hızlı şekilde aksiyon alıyor; bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin ve daha kapsamlı refleksler gösterebiliyoruz. Sağlıktan tarıma, sanayiden sosyal politikalara, iç politikadan dış politikaya, güvenlikten özgürlüklere, içtimai ve iktisadi hayatın tamamında elde etmiş olduğumuz daha yüzlerce kazanım olduğunun altını bir kere daha çizmek istiyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle kazanımlarımızı mega projelerle taçlandırdık ve Cumhur İttifakı olarak her zeminde milletimizin başını dik tuttuk. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle bundan sonraki süreçlerde de bu sistemi daha da güçlendirerek, daha da tahkim ederek inşallah 2053-2071 hedeflerimize "Türkiye Yüzyılı" perspektifiyle hep birlikte ulaşacağımızı buradan ben bir kere daha ifade etmek istiyorum.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - 2023 ne oldu? Onlar gerçekleşti mi?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hamdolsun, artık Meclisin kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, Başbakanların ve Bakanların idam sehpasına gönderildiği, vesayetin millî iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kaldı.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Milletvekili içeride şu anda. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen içeride.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Küresel düzeyde söz, etki, üretim, ihracat, istihdam; özellikle değerli arkadaşlar, bu istihdam gücünü kazanan ülkemiz garanti altına aldığımız güven ve istikrar iklimi sayesinde olmuştur.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sen Başbakanı idama götürenlere söyle bunu, bize değil. Sen Millî Birlik Komitesine bak bakalım, kimler var onun içinde.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biz hep istikrardan ve sürdürülebilirlikten burada bahsediyoruz.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - İstihdamı artıralım, 100 bin öğretmen ataması yapalım, istihdama katkı olsun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Geçtiğimiz yasama döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun yasama dönemini, 6 yasama dönemini burada hep birlikte yaşamış olduk, bu sistemin bir örneği.
(CHP ve HEDEP sıralarından gürültüler, AK PARTİ sıralarından "Dinleyelim değerli vekillerim." sesi)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bölgesinde ve dünyada gücü giderek artan Türkiye'nin yönetimde istikrar ve güvene sıkı sıkıya sahip çıkması hâlinde ulaşamayacağımız hiçbir hedef yoktur.
Ülkemizi yeni bir tasavvur ve yaklaşımla tanıştırdığımız bütün bu alanların başında sosyal devlet olgusu geliyor.
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Gaziantep'in Doğanca köyünde hâlâ enkaz kaldırılmadı; muhtar arıyor, muhtar! Muhtar telefonda "On ay sonra enkaz kaldırılmadı." diyor. Ne başarısı ya!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kıymetli Vekilim, size söz gelince siz de düşüncelerinizi paylaşırsınız.
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihten tevarüs ettiği kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuşmuştur. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla ülkemize dünyanın en geniş kapsamlı sosyal güvenlik ve sağlık sistemi kazandırılmış, devletimizin şefkât şemsiyesi dışında hiç kimsenin, hiçbir vatandaşımızın kalmaması için özel çaba harcanmıştır. Engelli kardeşlerimize bakmakla, muhtaç yaşlılarımıza, yetim, öksüz çocuklarımıza bu anlamda kucak açılmıştır. Çeşitli destek programlarından evde bakım hizmetlerine farklı alanlarda yeni düzenlemeleri devreye aldık. "Halkçılık" maskesi altında yıllardır bu ülkede halk düşmanlığı yapanlar bilmese de hizmetlerimizden faydalanan kardeşlerimiz evinde, iş yerinde, okulunda, hastanesinde her yerde bu gerçekleri bizzat görüyor, yaşıyor ve takdir ediyor.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - "Adalet" adıyla adaletsizlik yapanlara ne diyeceğiz?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Artık bu ülkede doğmamış çocuklardan pirifâni mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse "Ne olacak hâlim?" endişesi taşımıyor.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Adlarında "adalet" olup sürekli adaletsizlik yapanlara ne diyeceğiz?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Aha, bunu da söyle: Herkesin işi var, gücü var değil mi? Ufak at, ufak Yaşar Bey.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Artık bu ülkede kendini kimsesiz hisseden herkesin yanında olduğunu bildiği bir devleti ve güçlü bir Hükûmeti var.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hakikaten şok.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye Cumhuriyeti devleti tek parti faşistlerinin, kendilerini imtiyazlı gören bir avuç siyasi ve ekonomik seçkinin değil bizatihi bu devlet 86 milyon milletin devletidir.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Tek parti faşisti kim? Adını koy.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu geç, onu geç, faşizm görmek istiyorsan aynaya bak. Yaşar Bey, aynaya bak.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İnsansız sistemlerden hava savunmaya, hızlı kara araçlarından elektronik harp yeteneklerine kadar her alanda kendimizi sürekli geliştirdik.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Türkiye Cumhuriyeti tarihini faşizmle...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Aynaya bak, aynaya!
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Açıkla, hangi Cumhurbaşkanına "faşist" dedin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye'nin bu alandaki dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden bugün yüzde 20'lere kadar düşürüp savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye hedeflerine mutlaka ulaşacağız. (CHP sıralarından gürültüler)
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, Türkiye Cumhuriyeti...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir Cumhurbaşkanına "faşist" diyemezsin sen.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, Sayın Kırkpınar...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, beş dakika...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Beş dakika vermeyeceğim tabii ki.
Değerli milletvekilleri... (CHP sıralarından gürültüler)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar, tek parti sistemini mi savunuyorsunuz, o dönemi mi savunuyorsunuz?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Tabii savunuyorum. Ne demek "Savunuyor musun?"
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
Sayın Kırkpınar, siz karşılıklı... (CHP sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, bir saniye...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Açıkla, açıkla! Hangi Cumhurbaşkanına "faşist" dedin.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir sakin olun.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Hangi Cumhurbaşkanını kastettin?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Haddini aşıyorsun, haddini aşıyorsun! Atatürk mü faşist?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar sakin olun. Ya, siz de...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Peki, siz bitirince haber verin bana, ben müdahale edeyim.
Buyurun.
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Atatürk mü faşist? Söyle.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar, bakın siz de cevap verirsiniz, cevap verirsiniz.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Sen, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına "faşist" diyemezsin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, konuşma metnimi sizin isteğinize göre mi hazırlayacağım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yaşar Bey, kimseye "faşist" diyemezsin. Kendinize bakın, aynaya bakın, tek adama bakın. Aynaya bakacaksınız, aynaya; diyemezsin bunu kardeşim.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biraz sakin olun, sizi sükûnete davet ediyorum. Söz aldığında sen cevap verirsin Veli Bey. Biraz sonra söz sana gelecek, cevap verirsin.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Aynaya bakın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biraz tahammül edin. Biraz tahammül edin.