KOMİSYON KONUŞMASI

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle, ülkemizde acı bir vaka yaşadık yani bu, aslında göstere göstere gelen bir şeydi çünkü iklim kriziyle beraber bunlar artık kaçınılmaz bir durum hâline geldi. Onun için, yapılması gereken çok şey var aslında. "Balıkçı barınakları" derken sadece balıkçı barınakları yok, konumuz onun üzerine ama limanlar var, bu limanlarda inşa edilen tekneler var; Yalova'da, Karadeniz'de, Ege'de birçok limanımız da var; bunların topyekûn ele alınması lazım. İmar planıyla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz, bu imar planı... Yani sanki balıkçı barınakları bu ülkenin topraklarında değil, başka topraklarda gibi 16 tane yönetmelik tarafından, birçok bakanlık tarafından, yönetilmemek üzere bir yapı hâline gelmiş. Çünkü geçen Komisyon toplantımızda da söyledim, bir bakanlığın istediğine diğer bakanlık karşı çıkıyor, diğer bakanlık başka bir şey dese bu sefer öbür bakanlıklar karşı çıkıyor ve yönetilmez bir hâle gelmiş. Yani bir balıkçı barınağı 16 tane yönetmelik tarafından yönetiliyorsa bunun bence ciddi bir... Burada Komisyon olarak bize de görev düşüyor, bunun yönetmelik sayısını biraz azaltmamız, balıkçı barınaklarının da artık biraz daha tek elden ya da tek yönetmelikle, ayrı bir balıkçı barınağı yönetmeliğiyle yönetilmesi lazım.

Sayın Genel Müdürümüz açık yüreklilikle sorunları anlattı, bu sorunları çözmek de bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi. Yani biz de yaşıyoruz kendi ilimizde, bir Demirci Köyü Barınağı'mız var, bundan üç yıl, dört yıl önce bir heyelan yaşadı, bütün duvarlar yıkıldı, yollar kapandı; bas bas bağırıyoruz, burayı yapalım yani bizim gücümüz olsa yaparız ama bu, devlet kanalıyla yapılması gereken, sorumluluk isteyen bir şey yani burada da dört yıldan beri bir Demirci Köyü Balıkçı Barınağı... Şu anda gitseniz sanki Ukrayna savaşından çıkmış bir hâlde. Şimdi, Sahil Güvenlik Komutanlığımız oraya geldi, bir balıkçı barınağı ama balıkçı kooperatifine kiralanmış yani bu... Ben orayı anlatıyorum ama Türkiye'nin genelinde yaşanan sorunlar, üst birlikler, kiralama... Yani yeni yönetmelikle üst birliklere kiralanabilir ama orada birçok balık üretim sahası açıldı ama balıkçı barınağı ve üreticiler başka saha olmadığı için ortak kullanmaya çalışıyorlar. Bu da kapasite yetersizliğine ve birbirleriyle soruna, kavga etmelerine sebebiyet veriyor. Bence şunun yapılması lazım: Türkiye'de 386 tane balıkçı barınağı varsa, 400 taneye çıkıyorsa bunların hepsinin tek tek ele alınıp... Çünkü gezdiğimiz bütün balıkçı barınaklarında "Çok mutluyum." diyen, "Sorunum yok." diyen bir tane balıkçı yok. Türkiye'nin aslında kanayan yarası su ürünleri sektörüyle ilgili, biz bu Komisyonda her şeyden önce balıkçıların barınağı, evi, çalışma alanları, balık indirme yerleri...

Geçen gün yaşadığımız bir olayı anlatayım: Burada Komisyondaydık, tekneler hamsi tutmuş, çıkaracak alanları yok, Sinop'un Helaldı köyü var, Helaldı köyünde bir balıkçı barınağı var; oraya girecek, balık çıkaracaklar, yoksa balık bozulacak, denize dökecekler. E, bu sefer devreye Sahil Güvenlik girdi, Çevre Bakanlığı girdi, herkes girdi. Bir taraftan balık çıkartılmak istenirken bir taraftan cezayla karşı karşıya kaldılar yani hatta Kastamonu Sahil Güvenliğin Sinop sınırında yetkisi var tabii ki girip ceza kesmek üzere, oradaki balıkçılarımız bir sıkıntı yaşadı, Valilik devreye girdi yani bir karmaşa; bir taraftan balık tutuyoruz, bir taraftan çıkartacak yer bulamıyoruz ve bu da tabii ki insanları rahatsız ediyor.

Balıkçı barınaklarıyla ilgili kişiler artık devletin yerini satmaya başladı, o kadar yüksek paralar dönmeye başladı ki işin içinde, biri bir tekne alıyor, limanda bağlayacak yeri yok, öbür vatandaş devletin yerini sanki açık artırmayla satar gibi biri "100 bin lira" diyor, biri "200 bin lira" diyor, 300 bin liraya çıkıyor yani bir tek bağladığı yer kara ama hepimizin ortak alanı olan denizlerde bu tip satışlar var. Bu da herkes tarafından aslında biliniyor, Ulaştırma Bakanlığımızın konuya çok ciddi eğilmesi lazım yani o tarafı yanılmıyorsam bir yönetmelik değişikliğiyle Ulaştırma Bakanlığı belediyelere devretti ama belediyelerin de bunu, tarama teknelerini oraya getirip de liman ağzını açma şansı yok. Karadeniz'e gidin, belki de yüzde 80 limanın girişi yok, balıkçı teknesini bırakın, normal bot bile girse motorunu kuma saplıyor çünkü limanlar yapılırken hepsi yanlış yapılmış; kimi poyraza açık, kimi lodosa açık. Yapılması gereken bir şey var, tali mendireklerin bir an önce yapılması lazım. Eğer tali mendirekler yapılmazsa küçük bir rüzgârda liman içinde alaboralar yaşanıyor, "soluğan" denilen bir şey var, tekneler birbirine çarpıp patlıyor. Yani Türkiye'de gerçekten bu Komisyonun bu toplantısı, bence Komisyonun en önemli toplantısı ve çok ciddiye alınması ve acil önlem alınması gereken bir durum.

Konuşulacak çok şey var, Sayın Başkan Vekili de dedi, diğer şeyler için Komisyon üyelerimizin içinde... Bir de bütün limanlardan ben bilgi istedim, isterseniz ulaştırabilirim. Yani bu son yaşanan vakadan sonra çok ciddi, bizim beklentimizin, tahminimizin üstünde, milyar dolarlar, ciddi milyar dolarlar civarında bir sonuç çıkacak ortaya. Tabii, burada balıkçılarımızı da mağdur etmememiz adına onda da bir önlem alınması lazım.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.