KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, sayın basın mensupları, sevgili milletvekili arkadaşlarım; öncelikle ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, Bakanlığınızın en temel görevlerinden bir tanesi engellilere sahip çıkmak, siz de sunumunuzda engellilere bugüne kadar sahip çıktığınıza dair birtakım bilgiler verdiniz. Ben sizin haberiniz vardır ya da yoktur bilmiyorum; bundan on iki-on üç sene önce Antalya ili Alanya ilçesi Mahmutlar beldesinde 110 dönümlük bir alanın engelli rehabilitasyon alanı olarak ayrıldığını -bu alan engellilere hizmet edecek bir alan olarak bulunurken- bu alanın şimdi Çevre, Şehircilik Bakanlığı tarafından satışa çıkarıldığını, 1'inci satışın dün yapıldığını, bugün de satışa devam edileceğini sizlere buradan bildirmek istiyorum. Eğer engellilere sahip çıkacaksanız, engelliler için planda ayrılmış 110 dönümlük Alanya Mahmutlar'da bulunan -ada ve parseli bizde mevcut- 858 ada, 1 parselin satışının derhâl durdurulması için şu an harekete geçmeniz gerekir. Bakın, bir taraftan Mahmutlar Mahalle Muhtarı şahsi gayretleriyle dava açtı ama yargı süreci malum. Dün 1'inci ihalesiydi, bugün 2'ncisi olacak, yarın 3'üncüsü olacak. 110 dönümlük bir alan; Mahmutlar'da, Alanya'da böyle başka bir yer bulamazsınız. Eğer engelliye sahip çıkacaksanız, lütfen, bu yerin ihalesinin derhâl durdurulması için buradan, oturduğunuz yerden talimat vermenizde ya da girişimde bulunmanızda fayda olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakan, Bakanlığınızın görevi gereği doğumdan ölüme kadar insanların sorunlarıyla, ihtiyaçlarıyla ilgilenen bir Bakanlıksınız. Öncelikle, doğum dedik; çocuklarımızın sağlıklı ortamlarda büyüyebilmesi ve yine, özellikle annelerin, kadınların çocuklarını sağlıklı, güvenilir kreş ortamlarında barındırarak bir taraftan iş hayatında, bir taraftan da sosyal hayat içerisinde yer alabilmesi için kreşlerin desteklenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Hayatın devamında belli bir yaş dönemine geldiğinde -ki burada konuşuldu- özelikle "yaşlı" diye ifade edebileceğimiz yaş grubuna sahip çıkılmasının da sizin Bakanlığınızın bir görevi olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu yaş grubunda bir taraftan hastalığı olan yaşlıların iyi bir ortamda hem barınması hem tedavi görmesi gerektiğini, bir taraftan da eğer bir sağlık sorunu yoksa güvenlikli bir ortamda, sosyal bir hayatın içerisinde, adına ister "huzurevi" diyelim ister başka bir şey diyelim, böyle bir ortam içerisinde belli yaş gruplarının yani yaşlılarımızın -oralarda- barınma ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum. Devlet politikası olarak bundan sonra, bir taraftan özellikle çocuklar için -işte, belediyeler de bu anlamda destekçi olmakta kreşlere ama- diğer taraftan da Türkiye'de artık "yaşlı nüfus" diye ifade edebileceğimiz bir nüfusa doğru gittiğimiz bugünlerde ileri yaştakiler için gerçekten buna çok büyük ihtiyaç olduğunu ifade etmek istiyorum. Sizin verdiğiniz sayılara göre, 17 bin özelde, 17 bin kamuda barındırılan yaşlılara bakarsak gerçekten yeterli olmayan bir sayıda olduğunu görebiliyoruz. Yaşlanan nüfusun olası sağlık, bakım ve konaklama sorunlarının çözülmesinin ve geleceğe yönelik olarak önlemlerin alınmasının Bakanlığınızın en temel görevlerinden biri olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak göreviniz gerçekten çok ama şunu söylemek istiyorum; bir milletvekili arkadaşımızın verdiği istatistiki bilgiler var ve bu bilgilerdeki yaşlıların barınmalarıyla ilgili olan bir kısmı şöyle değerlendirmek istiyorum: TÜİK verilerine göre çocuklarının yanında kalmak isteyen aile büyüklerinin oranı -"yaşlı" diye tanımlanan ama "aile büyüğü" olarak ifade etmek istiyorum- 2006'da yüzde 55 iken bu oran 2021'de yüzde 27,6'ya düşmüş. Bakın, bizim geleneklerimiz ve göreneklerimiz arasında, en başta ailenin büyüğü baş tacımızdır; bizim, büyüklerimizden gördüğümüz budur ve çocuklarımıza verdiğimiz en temel örneklerden biri de budur. Özellikle kırsalda aile büyükleri baş tacı olarak evin bir köşesinde hep yer almıştır, ancak AKP iktidarının yarattığı bu sosyal erozyon, kültürel erozyon ve artık toplumda o mahalle baskısı olarak büyüklerine sahip çıkmayana kimsenin bir şey demediği bir döneme girdiğimiz... Ama özellikle de ekonomik olumsuz koşulları yaratan bu AKP, neredeyse aile büyüklerine bile sahip çıkılmayan bir ülke yarattı yani aslında bu, AKP'nin bugün ülkeyi nereye getirdiğinin açık göstergesidir.

Sayın Bakan, sunumunuzda yer alan bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Ücretsiz taşıma konusu son günlerde basında da çok yer alan ve değişik belediyelerle ilgili uygulama farklılıkları gösteren bir konu. Geçtiğimiz yıllarda yani iki yıl öncesinde diyeyim, taşımacı esnaf Bakanlığınızın uygulamalarıyla büyük mağduriyet yaşadı ancak bu mağduriyet her ne kadar siz "Bu yıl içerisinde rakamları yüzde 100 artırdık." deseniz de taşımacı esnafın yani otobüs esnafının, halk otobüsü esnafının mağduriyeti her geçen gün devam etmekte. 18 kalemde ücretsiz taşınan vatandaşımız var ve siz Bakanlık olarak bu otobüs esnafına şöyle bir ödeme yapmaktasınız: Bu yıl yapılan artışlarla, normal illerde 2.700 TL, büyükşehirlerde 3.375 TL, Ankara, İstanbul ve İzmir'de 4.500 TL; bu rakamlar iki yıl önce daha da düşüktü. Örneğin, Antalya'da bir ay içerisinde 800 bin ücretsiz taşınan yolcu var ve bu hesaplamalar yapıldığında, otobüs esnafı, 1 otobüs başına -şehir içinde ortalama 300 otobüs çalıştığını biliyoruz- eğer tam ücret almış olsaydı 40 bin TL, indirimli ücret almış olsaydı 37 bin TL, bu yolcuların tamamı öğrenci olsaydı 17 bin TL ücret alacaktı. Siz kaç para veriyorsunuz? 3.375 TL. Benzinin, mazotun fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu, çalışanın maliyetinin çok yükseldiği, araçların parça maliyetlerinin çok yükseldiği bir dönemde ödediğiniz rakamın, o taşımadan para alınmış olsaydı alınacak olan paranın ancak yüzde 10'u olduğunu hatırlatmak istiyorum. Esnafımız zor durumda, bu konuda bir iyileştirme yapılmasını bekliyor esnaf.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, sunum kitapçığınızda "Evlat edinme hizmetleriyle 494 çocuk sıcak yuvasına kavuştu; böylece 19.441 çocuğun aile şefkatiyle büyümesini sağladık." diye bir cümle var. Buradaki 494 hangi yıla dairdir? Eğer bir yıl içerisinde devlet olarak siz 494 çocuğu ancak evlat edindirebiliyorsanız gerçekten bu, çok düşük bir sayıdır. Çünkü evlat edinmelerin, sağlıklı bir şekilde evlat edinmelerin özendirilmesi, desteklenmesi ve teşvik edilmesi o çocukların herhâlde diğer koşullarda büyümesinden daha iyi olacaktır diye ifade etmek istiyorum.

Son söz, AKP iktidarının yarattığı travmalar nedeniyle ülkemizdeki evlenme sayıları ile boşanma oranlarına baktığınızda bugün ülkeyi getirdiğiniz noktayı en iyi şekilde görebileceğinizi ifade etmek istiyorum.

Bakanlığınıza başarılar diliyorum.

Teşekkür ediyorum.