KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bütçemizin güzel sonuçlar doğurmasını temenni ederek sözlerime başlıyorum.

Genel olarak, Bakanlık bütçesine baktığımız zaman 334 milyar 349 milyonluk bir rakam, konsolide bütçe büyüklüğünün yüzde 3'üne tekabül ediyor. Yıllar itibarıyla azalarak gelmiş. Böyle önemli bir bakanlıkta, mücadele alanının geniş olduğu bir bakanlıkta bu bütçenin yetersiz olduğunu, önümüzdeki dönemde arttırılması temennisini buradan ifade ediyorum.

Bütçenizin yüzde 61,57'si yani 205 milyarlık kısmı yoksullukla mücadele ve sosyal yardımlaşmaya ayrılmış. Tabii ki ülkemizin içerisinde bulunduğu konum itibarıyla da buraya ayrılacak bütçe rakamı önemli, yüzde 61'in ayrılma sebeplerinden biri de bu.

Az önce şehit yakını ve gazilerle ilgili Sayın Vekilim Aylin Yaman da bahsetmişti, 2022 bütçesindeki ayrılan ödeneğin tam olarak kullanılmadığı, dolayısıyla 2023 yılında ayrılan tutarın da bu yüzden -75 milyon 41 bin liralık bir rakam ayrılmış- çok düşük olduğunu buradan ifade ediyoruz. Şehit ve gazi yakınlarına gerekli desteğin verilmesi gerektiğini ben her bakanlık bütçesinde özellikle vurguluyorum. Bütün bakanlıklar bu payı arttırırsa toplana toplana hakikaten şehitlerimizin ve gazilerimizin yaralarına merhem olmuş oluruz diye düşünüyorum.

Yine, kadının güçlendirilmesiyle ilgili ödeneği 2 milyar 900 milyon arttırmamız gerektiğini özellikle buradan ifade ediyorum. Yine bütün bakanlıklarda olduğu gibi personel gideri ve cari transferler bütçenin önemli bir kalemini teşkil ediyor; yüzde 84 cari transferler, yüzde 8,50 personel giderleri. Bu sermaye giderlerine baktığımız zaman da sermaye giderleri ve sermaye transferleri olarak toplama bakıyoruz, 4 milyar 172 milyonluk bir rakam. Bunun önemli bir bölümünü gayrimenkul sermaye üretim giderleri ve büyük onarım giderleri oluşturmuş yani 3 milyar 615 milyonluk bir bölümü, yüzde 86'sı. Buradaki gayrimenkul üretim giderlerinin gayrimenkul inşasıyla ilgili harcamalar olduğunu görüyoruz. Bunların da gerekli yerlere, özellikle çocuklarımıza, kadınlarımıza ve yaşlılarımıza yönelik binaların, sosyal hizmet tesislerinin yapılmasına göre önceliklerinin düzgün belirlenmesi ve bu yatırımların da arttırılması önümüzdeki dönemde iyi olacaktır.

Burada, tabii, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler kalemi var; 20 milyon 344 milyonluk bir rakam. Burada, siz konuşmanızda da, Sayın Bakanım, belirtmiştiniz 19 tane sivil toplum kuruluşuyla beraber bir protokol gereği belirli harcamaların yapıldığını. Bu kâr amacı gütmeyen transferler bu kuruluşlara yapılan transferler mi? Bütçenin başka kalemlerinden de ben yine çok büyük kalemler gördüm, hane halkı ve işletmelere yapılan yardımlar var, onlar çok ciddi, büyük rakamlar, 40 milyarın üstünde; bir kısmı oradan, bir kısmı buradan mı? Bu sivil toplum kuruluşlarını bizlerle paylaşırsanız çok memnun olurum. Ben, bu sivil toplum kuruluşları kimler, buradaki bütçenizdeki ödeneklerden bu kuruluşlara ayrılan payların ne kadar olduğunu soru olarak da sormuş olayım Sayın Bakanım.

Yine, aktif ve sağlıklı yaşlanma, hane halkı ve işletmelere yapılan transferler kalemi var. Burada da az önce belirttiğim gibi haziran sonu itibarıyla tahsisle ilgili kısma baktığımız zaman kullanım yetersiz kalmış. Burada bir düzenleme yapılması gerektiğini özellikle buradan ifade etmek istiyorum.

Yine, bütçe kalemleri arasında yoksullukla mücadelede de detaya baktığımız zaman 205 milyarlık program içerisinde "hazine yardımları, hane halkı ve görevlendirme giderleri" diye kalemler gördük Sayın Bakanım yani görevlendirme giderleri 100 milyar, hazine yardımı 40 milyar, işte, hane halkı ve işletmelere yapılan 64 milyar. Hane halkını size sormuştum, görevlendirme giderlerinin neyle ilgili olduğunu meblağ büyük olduğu için ve bütçenizin çok önemli bir bölümünü teşkil ettiği için buradan tekrar özellikle soruyorum. Yatırım ödenekleriyle ilgili az önce ifade etmiştim.

Sayın Bakanım, bu girişten sonra aşırı yoksullukla ilgili bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum: TÜİK yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerine göre ülkemizde yoksulluk oranı yüzde 15 olarak belirlenmiş. Bu hepimiz için önemli bir sorun biliyorsunuz, zaten mücadelemiz de yoksullukla mücadele. 12 milyon vatandaşımız yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre aylık geliri 450 TL ve altında olan milyonlarca hane var. Türkiye'de aşırı yoksulluk çeken ailelerin dâhil edildiği Aile Destek Programı'ndan 2023'ün yalnızca Ocak-Temmuz döneminde 3,7 milyon hane yararlanıyor. Veri akışı kesildiği için son durumu bilmiyoruz. Bundan sonraki gelişmelerde son rakamları sizden öğrenebilirsek memnun olacağız, buradan bunu özellikle ifade etmiş olayım.

Yine, liyakatle ilgili önemli hususlar var, basına da yansıyor. Bakanlık mensupları içerisinden gelen bu konuda huzursuzluklar da var. Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının il müdürlüğü koltuklarında ve belirli makamlarında konuyla ilgili olmayan istihdamlar yaratıldığı söyleniyor. Örnek olsun diye veriyorum; işte, cezaevi müdürlüğü yapanlar var, gazetecilik ve turizm bölümlerinde uğraşıp istihdam edilenler var. Bu konularla ilgili birçok şikâyet alıyoruz. Birçok kentin aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğünde bu tip atamaların olduğunu özellikle görüyoruz. Bakanlık çalışanları ise artık liyakatsizliğin ayyuka çıktığı kurumda liyakatin neredeyse yok edildiğini belirtiyorlar özellikle. Burada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında görev yapan liyakatsiz yöneticiler nedeniyle koruma altındaki çocuklar ve kadınlara dair her geçen gün yeni skandallar basına yansıyor Sayın Bakanım. Ben bütün kurumu kastetmiyorum, tabii ki çok kıymetli bürokratlarımız var, atamalarımız var. Siz de göreve yeni geldiniz, mutlaka bunlara daha fazla dikkat edin diye bu ikazlarımızı buradan görevimiz gereği yapıyoruz, bunu da özellikle buradan ifade etmek istiyorum.

Yine "Türkiye'de Çocuk Olmanın Bedeli Raporu" diye ben kısaca kendi notlarımdan bir şey hazırladım yani çocuk olmak ne demek, çocuk olmanın zorluğu nedir, buradan, bu verilerle size ifade edeceğim: 15-29 yaş arası eğitimde veya öğretimde olmayan gençlerin oranı yüzde 28,7 Sayın Bakanım. Erkek çocukların yüzde 76,2'si ve kızların yüzde 79,6'sı ancak ortaöğretimi tamamlıyor. Örgün öğretimdeki ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimdeki her 100 çocuktan 9,1'i okulu terk etmiş durumda. Yine Türkiye'de okul kaydı olmayan toplam çocuk sayısı 1 milyon 201 bin. Bu veriler Millî Eğitim Bakanlığı ve TÜİK verilerine göre alınan rakamlar, o rakamları açıklıyorum. Çocuk işçilerle ilgili baktığımız zaman da Türkiye'de 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin. Bu rakam 2021 rakamı maalesef, daha yeni bir rakam bulamadım, bu ifade ettiğim rakamlar da TÜİK rakamları. Bir de beslenmeyle ilgili sorunları var. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nın 2022'de açlık haritası verilerine göre Türkiye'de 14,8 milyon kişi yeterli gıda tüketmiyor. Rapor ayrıca Türkiye genelinde 14,8 milyon kişinin yetersiz beslendiğini, 5 yaş altı çocukların yüzde 1,7'sinin akut yetersiz beslenme, yüzde 6'sının ise kronik yetersiz beslenme yaşadığını ortaya koydu. Yine TÜİK'in Türkiye Çocuk Araştırması'na göre -Birleşmiş Milletler verisi de var burada- her gün peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini tüketmeyen çocuk oranı yüzde 42,2, her gün ekmek veya makarna tüketen çocuk oranı yüzde 62,4 -Sayın Bakırlıoğlu Vekilim de bu oranı telaffuz etmişti hatırlarsanız- her gün meyve tüketmeyen çocuk oranı yüzde 49, her gün sebze tüketmeyen çocuk oranı yüzde 87, her gün et, tavuk ve balığı tüketmeyen çocuk oranı yüzde 87,3; Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nın yayınladığı açık harita verileri bunlar. Türkiye, çocuk yoksulluğu açısından OECD'ye üye 41 ülke arasında yüzde 22 oranıyla en yüksek yoksulluk oranına sahip 2'nci ülke konumundayız. Toplam nüfusa baktığımızda da bu oran yüzde 15'e tekabül ediyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan rapora göre ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç yani ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2002'de 12.075 iken en son Ağustos 2023 itibarıyla -bunlar sizin veriniz- 165 bine yükselmiş durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Akay, toparlayalım bir dakikada.

CEVDET AKAY (Karabük) - Toparlıyorum Başkanım.

Bir de cezaevlerindeki çocuklarla ilgili bilgi vermek isterim. Cezaevindeki 12-17 yaş grubunda olup da 18 yaşını doldurmamış hükümlü çocuk sayısı 1.373.

Bir de madde bağımlılığı en büyük sıkıntımız uyuşturucuyla mücadele açısından hakikaten. Uyuşturucu kullananların yüzde 69,6'sının da 15-24 yaş aralığındaki çocuklarımızdan ileri geldiğinin Emniyet Genel Müdürlüğümüzün Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının ifadesine göre tespitini yapmış bulunuyoruz.

Son olarak bir de yurtlarda kalan ve kaybolan çocuklarımızın konusu var. Bunların pozisyonuyla ilgili ben detaylı araştırmalar yapılmasını ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılmasını buradan özellikle istirham ediyorum.

Teşekkür ederim.

Sağ olun.